Milli Türk Talebe Birliği, 15 Temmuz 2016 tarihinde İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nün bir grup tarafından kapatılmasıyla başlayan kalkışma girişimi ile ilgili basın açıklaması yaptı.
Milli Türk Talebe Birliği'nden yapılan açıklamada '15 Temmuz akşamı Boğaziçi Köprüsü’nün hain bir grup tarafından kapatılmasıyla başlayan kalkışmaya; Milli Türk Talebe Birliği olarak karşı çıkıyoruz. Ülkemizin darbeler tarihine bakıldığında darbelerin hiçbir zaman fayda vermediği gibi birçok masum insanın zarar gördüğünü, katledildiği aşikardır. Bu süreçlerde halk ile iktidarı bağdaştıramayan darbeciler, halka zulmetmiş ve demokrasi ile bağdaşmayan eylemlerde bulunmuşlardır.
1980 Darbesi’nde kapatılan Milli Türk Talebe Birliği’nin 100 yıllık tarihinde her zaman Hakk’ı ve haklıyı savunmayı şiar edinmiş, bu şiar uğruna sokaklarda var olmuştur. Milli Türk Talebe Birliği var olduğu süreçte Türkiye’nin bütün darbelerini görmüş ve bunların talebelere verdiği zararı en derin acılarla yaşamış ve bu acılar hafızalarımızda hale tazedir. 1980 Darbesi ile talebelerin eğitimleri durdurulmuş, ocakları söndürülmüş, darbeci hapishanelerinde işkencelere maruz kalmış ve aklımıza gelemeyecek işkencelerle sindirilmiştir.
Ordu içerisinde konuşlanmış hainlerin; Türk Silahlı Kuvvetleri ismini kötüye kullanmasına MTTB li gençler olarak izin vermeyeceğiz. Bu grubun darbe girişiminin sonuçsuz kalması halinde; Türkiye’nin artık bir demokrasi devleti olduğu anlaşılacaktır. Halkın oyları ile seçilmiş hükümet, cumhurbaşkanı ve millet iradesi; hainlerin darbe teşebbüsüne maruz kalmıştır. Halkın millet iradesine sahip çıkması ve sokaklara çıkmasıyla hainler geri çekilmek zorunda kalmıştır. Unutulmamalıdır ki, kalkışma henüz sonlanmış değildir. Sadece hainler gizlenmiş, fırsat beklemektedir. Fakat bu süreç de bizi yanıltmasın ki Türkiye bir Ortadoğu ülkesidir. Mısır’da olduğu gibi Türkiye’de de darbe gerçekleşme ihtimali hale devam etmektedir. Mısır’da ilk askeri harekâtı halk engellemesine rağmen ikinci harekâtı halkın tepkisizliğiyle başarılı olmuş ve seçilmiş cumhurbaşkanı Muhammed Mursi darbeyle indirilmiştir.
Silahını ve tankını alması için çalışan ve vergi ödeyen halka ateş açan hain gurubun ihanetini gözler önüne sermek için dahi olsa, bu olaylar olurken okunan ezanlar, selalar ve Kuran’lar için dahi olsa bizler meydanları bırakmayacağız. Biz, Talebeler olarak Uhud Savaşı’nda tepelerini bırakan okçular gibi olmayacağız. Meydanlar, şu an bizler için birer Okçular Tepesi’dir ve talebeler olarak bu tepeyi bırakmanın sonucunu aynı Uhud’da olduğu gibi bir mağlubiyet olduğunu bilmekteyiz.
Okçular Tepesi’ni bırakmayacağız. Ganimet uğrunda basireti kapanan kardeşlerimizi uyaracağız. Biz hep birlikte Türkiye’yiz. Hangi dernekten olursa olsun, hangi vakıftan olursa olsun, biz hep biriz, birliğiz. Her partiden ve her STK’dan “darbeye karşı sokağa dökülün” çağrısı yapılmalıdır.
Halkımız yılmadan uykusuz bir şekilde gecesini geçirdiği sokaklarda malum grubun askerlerinin yakalanmasında polisimize yardımcı olmuştur. Bu süreçte tankın üzerine çıkarak kalkışmayı engelleyen halk şu mesajı vermektedir: “Halk, darbeden üstündür!” Bu mesaj gereken mevkilere ulaşana kadar biz, talebeler, sokakta olacağız ve Okçular Tepesi’ni terk etmeyeceğiz ve yalnız da bırakmayacağız. Bu tepede kim olursa olsun, kol kola girip bir olacağız; diri olacağız' denildi.