İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Nakit aldığı parayı iş yerine kartla ödeyince işten atıldı

Nakit aldığı parayı iş yerine kartla ödeyince işten atıldı

903
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Kasiyer olarak çalıştığı giyim mağazasında, bir müşterinin nakit olarak yaptığı ödemeyi cebine atıp, alışveriş tutarını kendi kredi kartıyla ödeyen işçi kovuldu. Kasiyerin bu hareketinin doğruluk ve bağlılığa aykırı olduğuna dikkat çeken Yargıtay, davacının kıdem ve ihbar tazminat alamayacağına hükmetti.

Ünlü bir giyim markasına ait mağazada kasiyer olarak çalışan genç, bir müşterinin nakit olarak ödediği parayı alıp, tutarı kredi kartından tahsil etti. Durumdan haberdar olan mağaza yönetimi, kasiyeri tazminatsız olarak işten çıkardı. 2. İş Mahkemesi’nin yolunu tutan kasiyer, iş akdinin tek taraflı olarak feshedildiğini, haftanın 6 günü günde ortalama 12 saat çalıştığını ancak fazla mesai ücretinin ödenmediğini, 14 günlük yıllık izin ücreti alacağının ödenmediğini, iş akdinin haksız ve geçersiz feshedildiğini beyanla, kıdem tazminatının, ihbar tazminatının, fazla mesai ücretinin, yıllık izin ücretinin tahsiline karar verilmesini talep etti. Davalı işveren ise davacının iş akdinin haklı sebeple feshedildiğini öne sürdü. Davalı işveren, davacının bir müşterinin nakit olarak yaptığı alışverişte nakit parayı kendi tasarrufuna aldığını ve alışveriş bedelini kendi kredi kartından ödeyerek kendisine kredi imkanı sağladığını kaydetti. Bu hususun mağazada yapılan kontrolde tespit edildiğini ve tutanağa geçirildiğini söyledi. Davacının bu eylemin 4857 sayılı yasanın 25/II-e maddesi kapsamında bağlılık ve doğruluğa uymayan davranışlardan olduğunu anlatan davalı, davacının tüm yasal hak ve alacaklarının yasal süresi içinde ödendiğini, haftalık 45 saati aşan çalışmalar karşılığı ücretin düzenli olarak ödendiğini, yıllık izin alacağının olmadığını beyan etti.

Mahkeme; davanın kısmen kabulüne karar verdi. Kararı davalı temyiz etti. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi emsal bir karara imza attı. Yargıtay kararında, davacının, dava dilekçesinde kredi kartıyla ödemeye hiç değinmediği hatırlatıldı. Kararda şöyle denildi:

"Davacı, ’İşten çıkarma nedeni olarak nakit parayı alıp kartla işlem yapması gösterildiğini biliyorum ancak biz çalıştığımız tüm yerlerde bunu yapıyoruz’ şeklinde bir açıklama yapmış. Mahkemece de ’fesih nedeninin iş yerinde sürekli olarak uygulandığının tanık beyanları ile dosyaya yansıdığı, bu şekilde yüze yakın işlem yapıldığının, bu durumun maaşların 3 ay gecikmesinin nedeniyle uygulandığı ve adeta iş yeri uygulaması haline geldiğinin tanıklarca ifade edildiği’ gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı kabul edilmişse de bu gerekçe yerinde değildir. Öncelikle işçinin iş yerine yapılan nakit ödemeyi alıp kendi kredi kartıyla ödeme yapması doğruluk ve bağlılığa aykırı olup, işverenin güveninin kötüye kullanılmasıdır. Başkalarının da bu şekilde davranması davacının eyleminin niteliğini değiştirmez. Davacı tarafça inkar edilmeyen ve te’villi olarak ikrar edilen (söylenen) bu eylem sebebiyle yapılan fesih haklı olup davacının kıdem ve ihbar tazminat taleplerinin reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle kabulü hatalıdır. Temyiz olunan kararın, bozulmasına oy birliğiyle karar verildi."
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *