İstanbul
Orta şiddetli yağmur
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Ölüm sonrası kalan borçlardan kurtulmanın yolu

Ölüm sonrası kalan borçlardan kurtulmanın yolu

1427
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Avukat Gürkan İygün, ölüm sonrası kalan borçlara ilişkin olarak mirasın reddi konusunda önemli bilgiler verdi. Gürkan İygün, “Mirasın reddi, diğer bir deyişle reddi miras; miras bırakanın ölümü üzerine yasal veya atanmış mirasçıların ölenin her türlü borç ve alacaklarıyla birlikte oluşan mirasın hak ve yükümlülüklerini reddetmesi olarak tanımlanabilir” dedi.

Mirasın reddi kurumu çoğu zaman geride kalanlar açısından zor karar verilen veya ihmal edilen bir kurum olduğunu belirten Avukat Gürkan İygün, “Birçok sebeple örneğin aile üyeleri arasındaki anlaşmazlık ve küslük durumu, veya ölüm sonrası yaşanan üzüntüyle mirasın reddi başvurusunun ihmal edilmesi neticesinde ölenin üzüntüsü bir yana bir de alacaklıların taleplerine maruz kalınıyor. Özellikle günümüzde kredi ve kredi kartı kullanımının yaygınlığına bağlı olarak ölüm sonrası borçla karşılaşma sıkça yaşanılan bir durum haline gelmiştir.

Halbuki ölen kişinin bıraktığı borçların, miras kalan malların değerinin çok üzerinde olması halinde, mirasçılara tanınan bir kolaylık var. Medeni Kanun’un (MK) 605 ve 606. maddeleri uyarınca, mirasçılar ölüm tarihinden itibaren üç ay içinde mirası reddedebilirler (Gerçek red). Miras, bu süre içinde reddedilmediği takdirde, ölenin (miras bırakanın) borcu, mirasçılara geçmektedir. Aslen en çok ihmal edilen veya kaybın acısıyla veya mevzuatın bilinmemesi sebebiyle gözden kaçırılan husus bu 3 aylık başvuru süresidir. Bu süreye riayet edilerek yapılan başvurular diğer şartları da sağlaması halinde olumlu olarak sonuçlanmaktadır. Çocukların medeni hakları kullanma (fiil) ehliyetine sahip olmadıkları durumda, yasal temsilcileri (örneğin annesi) vasıtasıyla miras reddedilebilir” diye konuştu.

“Bir de hükmen (hükmi) red var. Buna göre; ölüm tarihinde miras bırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır” diyen Avukat Gürkan İygün, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Mirasın hükmen reddi” için ayrıca dava açılmış olması veya mahkemeye beyanda bulunulması şart değildir. Mirasçılara karşı alacaklıların açtığı davalarda, mirasçılar tarafından def’i olarak (borca batık olma nedeniyle miras bırakanın borçlarından kaçınılmak istendiğinin) ileri sürülmesi de yeterli görülmektedir (Yargıtay, Hukuk Genel Kurulu Kararı, 16.4.2008 Tarih ve E.2006/4-332, 2008/336).

Mirasçıların mirası reddetmeleri, ölen kişiden eş ve çocuklarına bağlanabilecek dul ve yetim aylığının da reddi anlamına gelmiyor. Mirasın reddedilmesi durumunda, mirası reddeden eş ve çocuklara, aylık bağlanması yönünden yasal bir engel yok.

Mirasın reddi sonucu, mirasçılar hem borçları ödemekten kurtulmakta, hem de ölen kişiden kendilerine aylık bağlanması gibi bir haktan yararlanabilmektedirler. Başka bir anlatımla hem borçtan kurtulup hem de aylık almak suretiyle “bir taşla iki kuş” vurabiliyorlar.”

Avukat Gürkan İygün, mirasın reddi konusundaki başvurunun, miras bırakanın son ikametgahının bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine yapılması gerektiğini belirterek, “Mirasın reddi, kayıtsız ve şartsız olmalı. Miras reddedildikten sonra, mirasçı bu beyanından kural olarak dönemiyor. Ancak hata, hile ve ikrah (korkutarak zorlama) hallerinden biri mevcut ise beyandan dönmek mümkün olabiliyor” dedi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *