İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel Onur Yaser Can davası karara bağlandı

Onur Yaser Can davası karara bağlandı

920
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Şişli’de 9 yıl önce gözaltında işkence gördüğü için intihar ettiği iddia edilen Onur Yaser Can’ın gözaltı tutanaklarını değiştirmekle suçlanan iki polis yargılandıkları davada 6 yıl 5 ay 15’er gün hapis cezasına çarptırıldı.

Şişli’de 2010 yılında esrar satın aldığı gerekçesiyle gözaltına alınan ve gözaltında işkence ile cinsel tacize maruz kaldığı için evinin penceresinden atlayarak intihar ettiği iddia edilen ODTÜ mezunu mimar Onur Yaser Can’ın (28) gözaltı tutanaklarında değişiklik yaptıkları gerekçesiyle iki polisin yargılandığı dava karara bağlandı. İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Onur Yaser Can’ın kardeşi Ezgi Sevgi Can, sanık Soner Gündoğdu ve her iki tarafın avukatları katıldı. Duruşmada CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve ailenin yakınları izleyici olarak yer aldı.

Mahkeme başkanı, duruşma öncesinde 8 Ekim’de babası Mevlüt Can’ı kaybeden Ezgi Sevgi Can’a ‘Başınız sağ olsun’ dedi.

Duruşmada söz alan Ezgi Sevgi Can, “Ben 7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan gece babamı ani bir şekilde kaybettim. Siz babamı tanıdınız. Nasıl güçlü biri olduğunu oğlunun davasını nasıl savunduğunu gördünüz. Babamı öldüren şey tıpkı annem gibi evlat acısının yanı sıra bu adaletsiz düzendir. Bu insanlar ecelleriyle ölmedi. Bırakın kararı görmeyi annemle babam şu mahkemede adil yargılama yapıldığını dahi göremedi” dedi.



"Bir aile katledilmiştir"

“Yapılan sahtecilik, işkenceyi örtbas etmek için yapılmıştır” diyen Can, “Bunların amirleri FETÖ’den hapis cezasına çarptırıldı. Bunların hiçbiri onların emri olmadan hareket dahi edemez. Bir aile katledilmiştir. Mahkeme bir ailenin yok oluşunu görmezden gelemez. Sanıklar işlediği suçu emir komuta zincirinde işlemişlerdir. Tutanakta imzası bulunan tüm polis memurları suçludur, 3 kişinin katilidir. Adliye sarayının, katilleri değil beni korumasını talep ediyorum. Geriye bir tek ben kaldım. Benim canım kaldı. Geriye başka bir şey kalmadı” ifadelerini kullandı.

Duruşmada Can ailesinin avukatları sanıkların üst sınırdan cezalandırılmasını talep ederken, sanık avukatı beraat isteğini dile getirdi.

Duruşmada son sözü sorulan sanık Soner Gündoğdu, “Biz bilinçli olarak herhangi bir sahtecilik eylemi gerçekleştirmedik hem kendi adıma hem başkasının adına. Beraatimi talep ediyorum” dedi.

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar Soner Gündoğdu ve Salih Bahar’ı ‘Sahte resmi belge düzenleme’ ve ‘Resmi belgeyi bozmak veya yok etmek’ suçlarından 6 yıl 5 ay 15’er yıl hapis cezasına çarptırdı. Sanıklara, yurt dışına çıkış yasağı getirildi.

Heyet, o dönemde Narkotik Şube Müdürlüğü’nde görev yapan sahte belge düzenlemek suçunda kusur ve kasıtları bulunan kamu görevlilerin tespit edilip, haklarında dava açılması için suç duyurusunda bulunulmasına hükmetti.

‘Yılmadan mücadele etti’

Duruşmanın ardından adliye önünde açıklama yapan Ezgi Sevgi Can, “Babam Mevlüt Can’ı 7 Ekim’i 8 Ekim’e bağlayan gece, aort damarının, yani kalbi diğer organlara bağlayan ana atar damarın ani yırtılması sebebiyle yoğun iç kanamadan kaybettik. Bu bir insanın başına gelebilecek en ölümcül şeydir. En sinsi hastalıklardan biridir ve buna stres, acı sebep oldu. Babam oğlu Yaser Can’a narkotik polislerinin yaptığı örgütlü işkenceyi ortaya çıkarmak için 9 yıldır son anına kadar yılmadan mücadele etti. Buna birçoğunuz tanık zaten. Kendi kendinin avukatı oldu. Bunu da burada herkesin bilmesini isterim. Kimse oğlunun bu şekilde katledilmesine tahammül etmek zorunda değildir” dedi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *