Sakarya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Elmas, SAÜ Personel Lokali’nde gerçekleştirilen toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
SAKARYA - Sakarya Üniversitesi / SAÜ İletişim Koordinatörlüğü
Toplantıda Sakarya Üniversitesinin 2016-2017 Eğitim Öğretim yılını değerlendiren Rektör Elmas, gelecek eğitim öğretim yılında yapılacak çalışmaları anlattı.
Sakarya Üniversitesi olarak son üç yıl içerisinde ikisi Avrupa’dan, biri Türkiye’den olmak üzere üç ayrı dış değerlendirmeden geçtiklerini dile getiren Prof. Dr. Muzaffer Elmas, kurulan yönetim modeli ile dünyanın her hangi bir kuruluşundan akredite alabilecek durumda olduklarını, bu model sayesinde dünyada yönetim modelleri arasında her yıl ödül aldıklarını kaydetti. Alınan ödüllerin bu güne kadar gerçekleştirilen uzun süreçli çabaların bir ürünü olduğunu söyleyen Prof. Dr. Elmas, “Biz bir hedef koyuyoruz ve bu hedefleri izliyoruz. Hedef sonunda uygun olanları daha ileriye taşıyoruz. Başaramadıklarımızın da sebebini araştırıp bunları tekrar başarmaya çalışıyoruz. Dünyada şu anda geçerli yönetim modeli bu sistem” dedi.
Birçok ödül aldık
Göreve geldiği tarihten itibaren Ulusal Kalite Ödülü, Mükemmellikte Süreklilik Ödülü, Avrupa Kalite Ödülü gibi birçok ödül aldıklarını dile getiren Rektör Elmas, bu süreçte değerlendirme kuruluşlarının dış değerlendirmelerinden geçtiklerini de ifade etti. Bu değerlendirmelerin en önemli noktalarından birisinin de eksikliklerini görmek olduğunu belirten Prof. Dr. Elmas, “Sakarya Üniversitesi öğrencileri yabancı dil konusunda yeterli düzeyde değildi. Biz Şubat, Mart ve Nisan aylarında yoğun değerlendirmelerde bulunarak bazı kararlar aldık. Öğrencilerimiz mezun olana kadar uluslararası geçerliliği olan yabancı dil sertifikasını alarak mezun olacaklar. Sınavı da dış değerlendirme kuruluşları yapacak. Bunun için uygun atmosfer oluşturuyoruz. Üniversitemizin içinde ve dışında çeşitli mekânlar kuruluyor. Öğrenciye bu konuda her türlü desteği vereceğiz” diye konuştu.
SAÜ akreditasyonda lider
Dünyada artık “İyi mezun yetiştirebiliyor musunuz?”, “Üniversitenin araştırma performansı artıyor mu?” gibi kriterlere bakıldığını aktaran Rektör Elmas, bunların yanında üniversitenin sıralamalardaki yeri de iyiyse yapılanların bir anlamı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Muzaffer Elmas, “Eğitim alanında AB tarafından verilen ECTS ve DS etiketlerini 2. kez alan tek üniversiteyiz. 45 programımız akredite oldu. Hedefimiz de kısa sürede tüm bölümlerimizi akredite etmektir. Proje ve yayın sıralamamız üç kat arttı. Teknokent ve Teknoloji Transfer Ofisimizin de katkılarıyla dış kaynaklı projelerimizi hızla artıyor. Türkiye sıralamasında 70’lerden 25. sıraya geldik. Bizim kadar yükseliş gösteren bir üniversite daha yok. Girişimcilik endeksinde de 20. sıralara yükseldik” ifadelerini kullandı.
Fetullahçı Terör Örgütüne ilişkin yapılan incelemeler ve çalışmalar ile ilgili de bilgi veren Elmas, “Üniversitede göreve geldiğimiz 2010 yılından itibaren zaten bu yapıyla ilgili bireysel olarak bir uyuşmazlık vardı. 2013’e kadar devletten gelen talepleri de değerlendirerek bu yapıyla bağlantılı olanları uzaklaştırdık. Bu durum 17-25 Aralık’tan sonra da Türkiye’de uygulanmaya başladı. 15 Temmuz’a kadar gelen süreçte biz zaten bu yapıyla mücadelemizi verdik. Kurumuzda olanları da biliyoruz. 90’a yakın kişi hakkında gereği yapıldı” dedi.
2011 yılına kadar bin 210 akademisyenden bu yapıyla ilgisi olan 81 kişinin işten çıkarıldığını anlatan Elmas, şu bilgileri verdi: ”2011’den 2014’e kadar 550 akademisyen aldık. Bunların 25’i uzaklaştırıldı. Bunun da 19’u bize ÖYP’den gelen araştırma görevlileri. 17-25 Aralık sonrası da 325 akademisyen aldık. Bunlardan uzaklaştırılan hiç yok. 260 yöneticimizden de sadece bir tane bölüm başkanı görevden alındı. Böyle bir tablo şu anda hiçbir üniversitede yok. Övünmek için söylemiyoruz, bir durum tespiti yapıyoruz. Biz bir devlet kurumu yönetiyoruz. Bu bilinçle hareket ediyoruz.”
Bu konuda oluşturulan değerlendirme komisyonun da çok yoğun çalıştığını vurgulayan Elmas, “Komisyonumuz haksız yere çıkarılmalar olmasın ve çıkarılanlar varsa da dışarıda kalmasın diye gece gündüz çalıştı. Kurumun huzurunu ve atmosferini bozmamayı amaçladık. Darbe girişiminin üniversitemizin işleyişine hiçbir etkisi olmadı. Bu süreçte birçok dış değerlendirmelerden geçtik. Avrupa Büyük Ödülüne başvuruyoruz. Bu konuda çalışmalarımız sürüyor” ifadelerini kullandı.