İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel (Özel) 455 senelik tarihi Kuran-ı Kerim kuyumcu hassasiyetiyle restore edildi

(Özel) 455 senelik tarihi Kuran-ı Kerim kuyumcu hassasiyetiyle restore edildi

689
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
23 ayar altın, keçi derisi ve badem yağı kullanılarak restorasyonu tamamlanan 455 senelik Kur’an-ı Kerim vatandaşların görmesi için Milli Saraylara bağlı Saray Koleksiyonları Müzesinde özel hazırlanan bölümde sergilenecek.

Milli Saraylar envanterine kayıtlı 455 senelik Kur’an-ı Kerim, Dolmabahçe Sarayında bulunan Milli Saraylar cilt atölyesinde kuyumcu hassasiyetiyle restore edildi. Milli Saraylar idaresi cilt atölyesi Kurucusu mücellit Ahmet Kurnaz eser atölyeye ilk geldiğinde hasar görmüş kısımları fotoğraflanıp rapor ediliyor. Yapılan raporlama işleminin ardından ise eserde kullanılan malzemeye uygun malzeme seçimi ve temini gerçekleştiriyor. Ardından 455 senelik Kur’an-ı Kerim özenle temizleniyor. Keçi derisi, 23 ayar altın, badem yağı kök boyası ve bal gibi malzemeler kullanılarak restorasyonu tamamlanıyor. Kur’an-ı Kerim, arşiv kayıtlarına göre saraya Sultan 2. Mahmut’un eşlerinden Dilseza Başkadın Efendi’nin ikinci odacısı Nadire Kalfa tarafından 1 Temmuz 1816’da vakfedildi. Aynı belgeye düşülen notlara göre eser, 10 Şubat 1564’te reyhani hattıyla Ali Eş-Şehir bi Ebi’l-Hasan El-Useyli isimli hattat tarafından yazıldı. Restorasyonu tamamlanan eser raporlama işlemlerinin tamamlanması ile Milli Saraylar’a bağlı Saray Koleksiyonları Müzesinde özel hazırlanan bölümde sergilenecek.



“Kullandığımız altını 8 saat eziyoruz”

Kuran-ı Kerim’in restorasyonunu yaparken esere özgü özel bir kokunun olduğunu ifade eden Milli Saraylar idaresi cilt atölyesi kurucusu mücellit Ahmet Kurnaz, “ Deri bakımlarını ve restorasyonlarını tamamladık. Deriyi yağlama yöntemi ile besleme işlemimiz kaldı. Bu işlemimizde tamamlandıktan sonra yakın bir tarihte saray koleksiyonumuzda eserimiz sergilenecek. Eser bize ilk geldiğinde her esere uyguladığımız raporlama sistemini yapıyoruz. Öncelikle ne tür hasarları olduğunu hem yazılı olarak yazıyoruz hem de görsel olarak tespit ediyoruz. Her eser için yüzlerce resim çekmemiz gerekebiliyor. Yazılı ve görsel raporumuzu bilgisayara kayıt edip arşiv bölümümüzde onaylanmasını bekliyoruz. Hazırladığımız rapor onaylandıktan sonra malzeme teminine geçiyoruz. Kuran-ı Kerim’in yapımında altın kullanıldığı için altını temin edip bal ile ezdik. Bal ile sadece eziyoruz, daha sonra iki kez saf su ile yıkıyoruz. Kuruduktan sonra altını öyle kullanıyoruz. Kullandığımız 23 ayar altını el ile eziyoruz. Yerine göre kullandığımız altını 8 saat eziyoruz. Kuran-ı Kerim’i açarsanız bir koku yayılır, hem bir eskiliğinin kokusunu hissedersiniz hem de onu okuyan insanların sanki kokusu sinmiş gibi biz sanatkarlar olarak onu hissediyoruz. Ben işimi yaparken bu koku beni cezbediyor. Hissettiğim o koku Kuran-ı Kerim’in eskiliğini bize hissettiriyor” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *