Gölcük Depremi’nin ardından Kocaeli’nin yoğun bir çaba ile depreme hazırlandığını söyleyen Prof. Dr. Şerif Barış, insanların da deprem gerçeğini hatırlayarak bu yönde hazırlık yapmaları gerektiğini ifade ederek, "Bizim problemimiz, çok çabuk unutuyor olmamız. Kocaeli’de yaşanan o deprem 3 yıl içerisinde unutulmaya başlandı" dedi.
Kocaeli’nin Gölcük ilçesi merkezli 17 Ağustos 1999’da sat 03.02’de 7.4 kuvvetinde gerçekleşen ve yaklaşık 18 bin kişinin ölümüne, on binlerce kişinin yaralanmasına ve Kocaeli, başta olmak üzere Marmara Bölgesi’nde binlerce evin yerle bir olmasına neden olan Gölcük Depremi’nin üzerinden 20 yıl geçti. ‘Asrın felaketi’ olarak da adlandırılan depremin izleri geçen 20 yılda silindi. Geçen 20 yılda Kocaeli’de depreme yönelik yapılan çalışmalar ve yapılması gerekenler hakkında önemli bilgiler aktaran Kocaeli Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Şerif Barış, Kocaeli’nin depreme yoğun bir çaba ile yaşanacak olası bir depreme hazırlandığını ifade etti. Kocaeli’nin bu süreçte Marmara Bölgesi’nde yaşanacak olası bir depreme müdahale etmek için hazırlanması gerektiğini belirten Barış, kentin hazır olmasının yanı sıra, insanların da depreme hazırlanması gerektiğinin altını çizdi. Kocaeli’de insanların geçen 20 yılda deprem gerçeğini unuttuğu belirten Barış, ev ve iş yerlerinde her an deprem yaşanacakmış gibi hazırlık yapılması gerektiğini ifade etti.
“Kocaeli çok büyük bir direnç ve çaba ile kendisini toparladı”
Kocaeli’nin 1999 yılındaki Gölcük Depremi’nden sonra kısa sürede, büyük bir azimle tekrar ayağa kalktığını söyleyen Barış , “Keşke yaşanmasa ama Türkiye bir deprem ülkesi olduğu için bu acılar yaşanmaya devam edecek. Daha başka depremler de olmaya devam edecek. 20 yılın bilançosuna gelelim. Kocaeli’deki deprem 18 binden fazla insanın hayatını kaybetmesine neden oldu ama Kocaeli çok büyük bir direnç ve çaba ile kendisini toparladı. Dolayısı ile dünyada Kocaeli’den deprem konusunda alınacak birçok ders var ve bizim bunları aktarmamız lazım. Depreme hazırlık, zor bir konu. Kocaeli, şu anda bir farklı depreme hazırlanmak için çabalıyor. Aslında Kocaeli’nin bölgede yaşanacak aynı büyüklükte bir depreme hazırlanması için en az 150-200 yıl süresi var. Dolayısıyla Kocaeli kentinin yöneticileri bundan sonra Kocaeli’de olacak bir depreme hazırlanmamaları gerekir. Kocaeli, Marmara Bölgesi’nde, İstanbul, Yalova veya Adapazarı’ndaki bir depreme hazırlanması gerekir. Bütün hazırlıkları buna göre yapması gerekir” dedi.
“Kocaeli’nin bölgede olacak depremlere müdahale edilmesi yönünde hazırlık yapması gerekiyor”
Marmara Bölgesi’nde yaşanabilecek bir deprem sonrasında Kocaeli’nin önemli rol oynayacağını dile getiren Barış, Kocaeli’de uzun süre deprem yaşamasının beklenmediğini kaydederek, “İstanbul açıklarındaki bir deprem için yardıma gelen lojistik, hastane, ameliyathane gibi her şeyin Kocaeli’de barınması gerekir. Benzer şekilde Bursa ve Yalova’da da deprem olsa oradakilere müdahale etmek, oradaki yaralıların tedavi edilmesi için Kocaeli dinamikleri çok büyük kurtarıcı olacak. Dolayısıyla Kocaeli yöneticililerinin de bu yönde hazırlık yapmaları gerekecek. Kocaeli’nin bölgede olacak depremlere müdahale edilmesi yönünde hazırlık yapması gerekiyor. Çünkü bu yönden çok büyük deneyimleri var” diye konuşu.
“Bizim problemimiz, çok çabuk unutuyor olmamız”
İnsanların deprem gerçeğini çok kısa sürede unutabildiğini ifade eden Barış, “Bizim problemimiz, çok çabuk unutuyor olmamız. Kocaeli’de yaşanan o deprem 3 yıl içerisinde unutulmaya başlandı. Geçen günlerde Denizli’de olan deprem 2 gün içerisinde unutuldu. Ama 1999 Depremi Kocaeli için bir milattı, unutulmaması gerekiyor. Eğer bir afet, kaynakları yetersiz bırakıp sistemin işlememesine neden oluyor ise Amerika’da da olsa Japonya’da da olsa bu afettir. Diğer türlü devlet olanakları ile bunun altından kalkıyorsa bunun ismi afet olmaz. O nedenden dolayı insanların afetlerde şunu unutmaması lazım. Ne hazırlık yaparsanız yapın, afet sırasında kaynaklar yetersiz kalacak, sistem işlemeyecek. Yani ilk yardım, arama kurtarma, iletişim, haberleşme, sağlık ve eğitim sistemleri çökecek. O nedenle bizlerin mutlaka evlerimizde ve iş yerlerimizde yapmamız gerekenler var. Bunun başında deprem sigortasında tutun da mobilya ve büro eşyalarının sabitlenmesi gelir. Bu tarz önlemlerin ev ve iş yerlerimizde alınması gerekir” şeklinde konuştu.
“7 kuvvetinden yükseklikteki deprem riski taşıyan 15 farklı nokta var”
Türkiye’de yaşanabilecek depremler ve gündeme gelen İstanbul Depremi hakkında da konuşan Prof. Dr. Şerif Barış, “Deprem konusunda son aylarda sadece İstanbul konuşuluyor ama şu an İstanbul’dan daha çok tehlikeli, deprem riski 7 kuvvetinden yükseklikteki deprem riski taşıyan 15 farklı nokta var. Biz buralara sismik boşluk diyoruz. Bu sismik boşluklar, geçmiş dönemlerde çok büyü depremlerin olduğu, uzun süredir depremlerin yaşanmadığı bölgelerdir. Türkiye bir deprem ülkesi. Bunu unutmadan o bölgelerde deprem olabileceğini düşünmemiz lazım. Son 120 yıla bakarsak, ortalama Türkiye’de her bir buçuk yılda bir 6’dan büyük deprem, yaklaşık her 7 yılda bir de 7’nün üstünde deprem oluyor. Bunlar ortalamalar ama buna bakarak 1840 ile 1970 arasında 32 tane 7’den büyük deprem olduğunu görürüz. Ama 1970’den günümüze kadar sadece 2 tane 7’den büyük deprem olmuştur. Dolayısıyla Türkiye çok aktif bir deprem döneminden bir suskunluk dönemine girdi. Biz suskunluk dönemindeyiz. Bu kötüye işaret. Belki bu durum, bu açıdan kötü ama hazırlanmak açısından çok önemli” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *