Sakarya Üniversitesi Akademik ve Sosyal Gelişim Merkezi (SASGEM) tarafından “Deizm, Ateizm ve Nihilizm” konulu bir etkinlik düzenlendi.
SAKARYA
SAÜ Hukuk Fakültesi Sabahattin Zaim Konferans Salonunda yapılan etkinliğe Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğretim üyesi Prof.Dr. Şaban Ali Düzgün konuşmacı olarak katıldı.
Konuşmasının başında ateizm ve teizm arasındaki ilişkiye değinen Prof.Dr. Düzgün, “Teizm Allah’ın varlığını kabul ediyor ve bu varlığın mutlak var olması sebebiyle iletişimde bulunmak istiyor. Çünkü bütün varlıklar iletişim kurmak, kendisini göstermek ister. Dolayısıyla bütün varlıklar kendisini gösterirken, Allah’ın kendisini göstermemesi doğru olmaz. Allah kendisini gösteriyor, iletişim kuruyor. Bu iletişimin sözlü olması gerekmez, yaratarak bunu gösteriyor” dedi.
Ateizmin, teizmin zıttı bir konumda olduğunu dile getiren Düzgün, değersizlik kavramının büyük topluluklarda bir dine ait olmama ve ateizm şeklinde ifade edildiğini, ateizmin öncülerinin Nietzsche ve Marks olduğu bilgisinin yanlış olduğunu anlattı. Deizm ile teizm arasında bazı noktalarda çatışmaların olduğunu vurgulayan Prof.Dr. Düzgün, “Teizmin insanı rahatlatmaya çalışan bir doktrin olduğunu kabul edelim. O sonsuzluk dediğimiz arzuyu doyuracak bir öneri getiriyor. Sonsuzluk arzusu nasıl bir arzudur? Yani ‘ölüm son olmasın’ deriz. Eflatun’un geliştirdiği ruh teorisi ‘ben öldükten sonra da dostlarımla buluşmak, görüşmek isterim’ olmuştur. Bunun beden ile mümkün olmadığı açık. Çünkü gözlemler bedenimizin sonlu olduğunu gösteriyor” diye konuştu. Deizmdeki iddiaların aksine enerjinin kendisini madde olarak gösterdiğini belirten Prof.Dr. Düzgün, sonsuz olan şeyin de madde değil enerji olduğunu dile getirdi.
Rönesans’tan sonra gelişen reform hareketleriyle kültür yapısının farklılık gösterdiğini ifade eden Düzgün, “Hristiyanlık inancının içerisindeki bazı kişiler, bir protesto hareketi olarak deizmi ortaya çıkardılar. Deistler tüm dinleri reddediyor ve Dünya’nın işleyişine bir müdahalenin olmadığını savunuyorlar. Bu olayın temelinde ise Allah anlayışının reddi söz konusudur” ifadelerini kullandı.
Konferans, soru-cevap bölümü ile devam etti.