İstanbul’da yaşayan Rus vatandaşları, İkinci Dünya Savaşı’nın bitişini Heybeliada’da kutladı.
İkinci Dünya Savaşı sonunda Hitler Almanya’sının kayıtsız şartsız teslimiyet ilan ettiği 9 Mayıs tarihi, dünyanın her yerindeki Rus vatandaşları tarafından Zafer Bayramı olarak kutlanıyor. İstanbul’da yaşayan Rus vatandaşları da kendileri için özel bir anlam taşıyan bugünü Heybeliada’da toplanarak kutladı. Bu yıl 74. kez anılan zafer için Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosluğu desteği ile Toplumsal Diplomasi Derneği Eminönü, Kadıköy ve Bostancı’dan kaldırdığı vapurla yüzlerce Rus vatandaşını Heybeliada’ya götürdü.
Heybeliada’daki vapur iskelesinden, 1877 - 1878 Osmanlı - Rus Savaşı’nda getirildikleri Heybeliada’da hayatlarını kaybeden Rus askerlerin anısına yapılan anıta kadar Rus halk şarkıları ve marşlar eşliğinde yürüyen yüzlerce Rus vatandaşına, çok sayıda Türk vatandaşı da eşlik etti. İkinci Dünya Savaşı’nın yaşandığı dönemdeki Sovyetler Birliği’nin ordusunda savaşan milletlerin vatandaşları da ellerinde taşıdıkları Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Özbekistan, Tacikistan, Belarus ve Ukrayna bayraklarıyla yürüyüşe katıldı.
Anıt önünde sona eren yürüyüşün ardından katılımcılar, savaşta hayatlarını kaybeden ataları anısına, melek heykelinin önüne çiçek bıraktı. Yürüyüş sonrasında piknik alanına geçen katılımcılar, Rus müzisyenlerin verdiği konser eşliğinde aileleriyle ve arkadaşlarıyla birlikte piknik yaptı.
Etkinliğe katılan Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Müsteşar Dmitry Evdokimov, vatandaşları adına İHA’ya konuştu. Evdokimov şunları söyledi:
“9 Mayıs’ta bizim zafer günümüz. Hem Rusya’da hem de eski Sovyet cumhuriyetlerinde Zafer Bayramı kutlanıyor. O yüzden İstanbul’da yaşayan soydaşlarımız, vatandaşlarımız böyle bir eyleme katılmak ve kendi dedelerini, kahramanlarını anmak için böyle bir anma töreni düzenlediler. Bu eylem bütün dünyada yapılıyor. Yıllar önce Rusya’da başladı. Tabii ki Sovyetler Birliği dağıldı ama o savaştaki zaferimiz kaldı. Bizim babalarımız, dedelerimiz, annelerimiz, büyükannelerimiz büyük bir iş yaptılar. Sadece bizim için değil, inanıyoruz ki bütün dünya için büyük bir zafer kazandılar faşizme karşı. Tarihi bilen herkes bilir ki, bu zaferi sadece İkinci Dünya Savaşı’nda değil, Büyük Anavatan Savaşı’nda -biz böyle diyoruz- bu zaferi kazandık. Çünkü Sovyet halkı, birçok halkı kastediyorum, kendi ülkesini kurtardı ve barışı sağladı. Avrupa’da sağladı, Asya da büyük bir katkı sundu bu zafere. O yüzden bu bayram Rusya’da ve Rusya dışında başka ülkelerde de kutlanıyor. Bugün gelen vatandaşlar kendi ülkelerinin bayraklarını getirdiler. Belarus, Tacikistan, Ukrayna, Gürcistan, Özbekistan ve başka ülkelerin bayrakları vardı. Bu zafer her birimizi topluyor ve bence bu en önemlisi, bizim anılarımız. Bu bizi birleştiren bir bayram. Bu bizim için kutsal bir savaştı. Anılarımızı korumak istiyoruz ve bizden sonraki kuşaklarımıza iletmek istiyoruz bu zaferi.”
Vapur yolculuğu sırasında atalarının fotoğrafı başında konuşan Venera Yakupova ise şunları söyledi:
“İstanbul’da 10 yıldır oturuyorum. Bugün İkinci Dünya Savaşı’nın bitişini ve bizim zaferimizi kutluyoruz. Sadece Rusya değil, eski Sovyet ülkeleri de katılmıştı o savaşa ve Nazilere karşı savaştık ve kazandık. Bizim için çok önemli bir bayram. Gözyaşı ile birlikte bir bayram. Hem sevinç, hem de çok büyük bir kayıp çünkü birçok kişiyi kaybettik. Bu iki kişi benim dedem. Birisi Berlin’e kadar gidip savaşmış. Diğeri askeri bir pilottu ve Baltık Denizi yakınların Naziler tarafından uçağı düşürülerek şehit oldu. Bazıları diyor ki ‘Sen Tatarsın. Bunu neden kutluyorsun, bu Rusların savaşı.’ Aslında çok yanlış bir bilgi çünkü Rusya birçok millet içeriyor. Bu savaşta birçok millet savaştı. Her ülke için ben barış diliyorum. Dedelerimin dediği gibi, insanların en büyük varlığı, değeri sağlık ve barıştır.”
İstanbul’da yaşayan Rus müzisyen Natalia Genus Yeniay, “Bizim burada olmamız çok önemli çünkü buraya gelip eskileri hatırlıyoruz. Dedelerimizin yaptıkları ve onların savaşıp, hayatlarını kaybedip bizim hayatlarımızı vermelerine saygı duyuyoruz. Ondan dolayı bizim buraya gelmemiz şarttır, bizim memleketimizin şartıdır. Böyle düşünüyorum ve buraya gelip şarkı da söylüyorum. Burada şarkı söylemek çok duygusal bir şey çünkü o şarkıları ben söylerken çok duygulanıyorum. Eskiler bu şarkıları nasıl söylediler ben tahmin edemiyorum açıkçası” dedi.
Etkinliğin organizasyonunda görev alan Julia Fonareva Tuna ise şu şekilde konuştu:
“Katıldığımız sayı çok iyi. Aynı zamanda çocuklar da yanımızda. Bayram kutlaması ve beraber toplanmamızdan ayrı olarak tarihte ne geçtiğini, bugünkü barış içindeki yaşamımızı dedelerimize borçlu olduğumuzu ve bizim tarihimizi burada doğan çocuklarımızın bilmesini sağlıyoruz.”
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *