İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Güncel SAÜ Mimarlık Bölümünde ‘Müşterek’ Etkinliği düzenlendi

SAÜ Mimarlık Bölümünde ‘Müşterek’ Etkinliği düzenlendi

Sakarya Üniversitesi Mimarlık Bölümü tarafından ‘Müşterek’ isimli bir etkinlik düzenlendi.

SAKARYA

SAÜ Mimarlık Bölümü Atölyesinde gerçekleşen etkinliğe Elif Müftüoğlu ve Ömer Faruk Tekin konuşmacı olarak katıldı.

Konuşmasına ‘Kent’ kelimesinin tanımı ile başlayan Elif Müftüoğlu, “Sürekli toplumsal gelişme içinde bulunan ve toplumun yerleşme, barınma, gidiş-geliş çalışma, dinlenme, eğlenme gibi ihtiyaçlarının karşılandığı, pek az kimsenin tarımsal uğraşlarda bulunduğu, köylere göre nüfus yönünden daha yoğun olan ve küçük topluluk birimlerinden oluşan yerleşme birimlerine kent denir.  Kent geniş ölçekte bir yerleşim birimidir. Tarımsal olmayan üretim yapılan ve tüm üretimin denetlendiği, dağıtımın koordine edildiği, belirli teknolojinin beraberinde getirdiği büyüklük yoğunluk, heterojenlik ve bütünleşme düzeylerine varmış yerleşme türü olarak tanımlanır” dedi.

Kent merkezlerinin, tarihsel süreç içerisinde kentsel yaşamın aynası olduğunu belirten Müftüoğlu, “Tarihi ve geleneksel, günümüze kadar taşıyabildikleri anıtsal yapı ve sivil mimari örneklerinin yarattığı doku ve mekânsal değerler ile özgün kimliklere sahiplerdir. Söz konusu merkezler, çeşitli işlevlerin yanı sıra iletişimin ve merkezi çeşitli amaçlarla kullanılan farklı kullanıcılarında yoğunlaştıkları alanlarıdır.  Kentsel kimlik ise, kent mekânları içinde geçmişle bağların kurulması, bu bağlamda kültürel süreklilik ve toplumsal hafızanın sağlanması, yer duygusunun arttırılarak kentin algılanmasının sağlanması konularında esas alınan unsurlarından biridir” diye konuştu.

Müftüoğlu, “Henri Lefebvre, kent hakkı kavramını, kent hakkı makalesi ve kentsel devrim kitabında ele alırken, bir yandan kent alanının sermaye birikimi için önemli hale geldiğini ifade etmiş, öte yandan sosyal yaşam ve kültürün de sınıfsal temellere oturduğunu ortaya koymuştu. 2000’li yıllarda kavram, kent merkezlerinde yaşanan kentsel dönüşüm ve soylulaştırma süreçlerinde yerinden edilmeyle karşı karşıya kalan yoksulların kendi yaşam mekânlarında kalmaları ve tüm toplumsal grupların kamusal mekanları kullanabilmeleri temelinde yeniden gündeme geldi”

Müşterek kelimesinin tanımını yapan Müftüoğlu, “Müşterek, ortaklaşa, el birliğiyle yapılan anlamına geliyor. Müşterek tartışmasının arka planı, İngiltere kırsalındaki müşterekler olan mera, açık tarla ve otlakların, çitlenerek özel mülkiyete tabi tutulup topluluk kullanımına kapatılması konu etmesinde yatar. Paylaşım pratikleri sayesinde yaratılan kent gerçekten de kolektif bir sanat eseri haline gelebilir, çok sayıda dünyayı içinde barındıran paylaşıma açık, kendisini sürekli yeniden yaratıp yeniden kuran müşterek dünya.” ifadelerini kullandı.

Etkinliğin devamında Ömer Faruk Tekin, Lefkoşa’da yaptığı çalışmalar üzerinden öğrencilere örnekler gösterdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *