Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tarih Öğrenci Topluluğu tarafından “Sosyolog Perspektifiyle Tarih - Sosyoloji İlişkisi” adlı bir konferans düzenlendi.“Tarih Bölümü Konferansları” kapsamında SAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi’nde (FEF) gerçekleşen konferansa konuşmacı olarak SAÜ FEF Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Amman katıldı. Konuşmasında sosyolojinin bir bilim olabilmesi için tarihe ihtiyaç duyduğunu ifade eden Prof. Dr. Tayfun Amman, “Sosyolojinin zengin bir sosyoloji olması isteniyorsa, özellikle sosyal tarih, sosyal antropoloji ve sosyal psikoloji alanlarında beslenmesi gerekiyor. Eğer sosyolojinizin güçlü olmasını istiyorsanız o zaman onu felsefeyle besleyeceksiniz” dedi. Sosyolojinin, tasvir, açıklama, anlama, anlamlandırma ve yorumlama olmak üzere beş aşamalı olduğunu anlatan Prof. Dr. Amman, tarihin olanları, sosyolojinin ise bunların nasıl olduğunu ele aldığını söyledi. Sosyoloji ve tarih birbirlerini desteklemeli Sosyoloji ile tarih ilişkisinin ‘sosyal tarih’ alanını ortaya çıkardığını aktaran Prof. Dr. Amman, şöyle devam etti: “Tarihi insanın hafızasına benzetelim, sosyolojiyi de haline benzetelim. Peki, o zaman soru şu, hafızamız her şeyi kaydediyor mu? Hafızamız her şeyi kaydetmiyor. Geçmişle tarih aynı şey değildir. Tarih, geçmişten bizim kayıt altına alabildiğimiz, değerlendirip yorum yapabildiğimiz şeylerdir. Yani geçmişin bir kısmıdır. Tarih ve sosyoloji birbiriyle son derece iç içe olan bilimler. İncelemelerim bana iyi tarihçilerin sosyolog tarihçiler olduğunu, aynı şekilde iyi sosyologların da tarihçi sosyologlar olduğunu gösterdi. Bende oluşan kanaat budur. Tabi bu sözümdeki iyi kelimesi mecazidir. Yani işi iyi yapmak kaliteli yapmak anlamında. Peki bu iki bilim birbirine nasıl destek olacak? Sosyal bilimlerdeki en büyük sıkıntılarımızdan birisi, tekildeki çoğulu görememek ve çoğulda tekil olana ulaşamamaktır.”
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *