Suudi Arabistan, “Sanal Hacer’ül Esved” adı verilen bir teknoloji girişimiyle Hacer’ül Esved taşının Metaverse üzerinden ziyaret edilebileceğini duyurdu. Bu açıklamanın dini pratikler açısından ne ifade ettiğini ve sanal uygulamaların dini ve toplumsal yaşamda neleri değiştirebileceğini Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdullah İnce ve İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Bostancı ile konuştuk.
Suudi yetkililer, Hacer’ül Esved’in metaverse yoluyla sanal ziyarete açılacağını ifade etti. Açıklamaya göre Suudi yetkililer bu girişimi, Hac ibadetinin yerine ikame edilecek bir eylem olarak görmüyor. Aksine Hacca gidecek bireylerin daha önceden bazı deneyimler yaşamasını hedefliyor. Bu açıklamaya yönelik olarak Doç. Dr. Abdullah İnce şu sözleri ifade etti: “Dini ritüeller, içinde düşünce, duygu ve eylem gibi unsurlar barındırıyor. Dolayısıyla bir dini davranışın yerine getirilmesinde niyetten başlayarak devam eden bir dizi aşama bulunmaktadır. Ancak ibadetlerin birey açısından anlamı kişinin dini anlayışı ve dini yaşamının kalitesi ile de ilgilidir. Birey dine de kendi hazırbulunuşluğu açısından yaklaşır. Dolayısıyla her çağın insanı dini ritüellere kendi şartları ve anlam kapasitesi ölçüsünce anlam verir. Geçmişte televizyonlar,bugün cep telefonları hayatımızda nasıl bazı davranış kalıplarını dönüştürdüyse yapay zekâ sistemleri de gelecekte bazı gelenekleri değiştirecek gibi görünmektedir.”
Dinin ilahi boyutunun insanın isteklerinin dışında bir alan olduğunu vurgulayan İnce, “Sosyal gerçeklik açısından meseleye bakıldığında bugün sanal ziyarete açılan mekânlar insanlarda bir tatmin duygusu oluşturmak yerine tarihi mekânlara ilgiyi artırıyor. Henüz karar vermek erken olsa da bu gibi girişimlere, bu girişimleri yöneten iradenin niyeti açısından bakılabileceği gibi toplumsal gelenekler açısından da bakmak gerekir kanaatindeyim. Dini mekânların sanal yollarla erişime açılması bir taraftan transhümanizm tartışmalarını akla getirmektedir. Ancak toplumsal yaşamın ve dini geleneklerin doğasına uygun olmayan girişimlerin aksi gelişmeleri doğurması ihtimal dâhilindedir. Görünen o ki hayatımıza giren her yenilik gibi yapay zekâ sistemleri de tartışmalar açmaya devam edecek ve bunlar dini hayata yönelik algılarımızı etkileyecek” değerlendirmesinde bulundu.
Bu tür uygulamaların caiz olup olmamasının ölçüsünün fıkıh usulünde belli olduğunu ve konunun uzmanlarının gerekli değerlendirmeleri gerektiğinde yapacağını belirten İnce, “Hayatın kaçınılmaz gerçekleri olan gelişmelere tepkisel yaklaşmak yerine getirip götürecekleri açısından bakmak daha doğru görünmektedir. Ancak kabullenmek için caiz olması yeterli görülmemeli, ortaya çıkaracağı orta ve uzun vadeli etkileri de dikkate alınmalıdır. Benzer tartışmalar mikrofon kullanımı konusunda da yaşanmıştır. Sanal ortamlar da sadece caiz olup olmaması bağlamında değil sağlayacağı fayda veya oluşturabileceği zarar bağlamında değerlendirilmelidir. Bu kapsamda bahsi geçen uygulama, Hac ibadeti için zaten yapılmakta olan eğitimler için bir imkân olarak görülebilir” şeklinde konuştu.
Metaverse’ün nihai olarak dijital dünyayı daha önce hiç olmadığı kadar gerçek hayatla birleştirmeyi hedeflediğini ve ekrana sıkıştırılmış bir dijital dünyadan öte adeta sınırların olmadığı bir yaşam alanı oluşturmaya çalıştığını ifade eden Doç. Dr. Mustafa Bostancı, “Şüphesiz böyle bir evrenin kullanıcıların ilgisini çekebilmesi için iletişimden sosyalleşmeye, eğitimden ticarete ve hatta dini olgulara kadar birçok bileşeni içermesi gerekiyor. Bu bağlamda Metaverse’te tıpkı müzeler gibi ibadethaneleri, kiliseleri ve camileri görmek ve ziyaret edebilmek mümkün hale geliyor. Hacer’ül Esved’in Metaverse yoluyla sanal ziyarete açılacağı bilgisi ise fotoğraf görmekten daha öte dokunma hissiyatının dahi uyarlanabileceği bir deneyimi ifade ediyor.30 yıl önce hac ziyaretinden hediye olarak getirilen ve Kâbe’yi dönemin teknolojisiyle görmeyi sağlayan fotoğraf makinelerinin yerini teknolojinin geldiği durum itibariyle Metaverse benzeri farklı teknolojilerin olması kaçınılmaz görünüyor” dedi.
Fotoğraf: Haydan As-soendawy adlı kişinin Pexels'daki fotoğrafı