Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Ürdün Üniversitesi Şeria Fakültesi işbirliğiyle düzenlenen “İslamofobi -Gerçekle Umut Arasında Geleceğe Bakış- konulu Uluslararası Sempozyum, İstanbul Wish More Otel’de gerçekleştirildi.
SAKARYA
Üç gün süren sempozyumun açılışında konuşan SAÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ahmet Bostancı, “İstanbul’un Fethi, Haçlı Seferleri gibi etkenlerin yanında, Martin Luther’in Türkler ve dolayısıyla Müslümanlarla ilgili nefret dolu söylemleri, geçmişten beri Batılıların Müslümanlar hakkında olumsuz düşüncelere kapılmasına neden olmuştur. Yakın geçmişte 11 Eylül saldırıları ve bunun akabinde Batı toplumunda beliren İslamofobi, İslam hakkında ön yargıların daha sesli bir şekilde dile getirilmesine yol açmıştır” dedi.
Özellikle Batı’da birçok Avrupa ülkesi ve Amerika’da İslam’a karşı olan ön yargıların her geçen gün şiddetini daha fazla arttırdığının görülmekte olduğunu söyleyen Prof. Bostancı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Batılıların Müslümanlara yönelttiği suçlamalar ve onlara karşı duyduğu ön yargı, zamanla Müslümanların da Batılılara karşı dışlayıcı ve ötekileştirici tavırlar sergilemesine yol açmıştır. Karşılıklı gerilimler, iki toplumun birbirinden uzaklaşmasına ve ayrışmasına neden olmuştur.” Bostancı, İslamofobi gibi önemli bir konunun uluslararası bir sempozyumla akademik düzeyde ele alınmasının önemli olduğu sözlerine ekledi.
Ürdün Üniversitesi Şeria Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abdurrahman el-Keylânî de İslamofobinin her geçen gün arttığına dikkat çekerek, Müslümanların İslamofobinin etkilerini önlemeye yönelik çalışmaları yapmaları gerektiğini ifade etti. İslamofobiye karşı mücadele etmenin sadece Müslümanların değil toplumların barış ve huzur içerisinde yaşamasını isteyen insaf sahibi herkesin sorumluğu olduğunu söyleyen Prof. Keylânî, “İslam adına hareket ettiklerini iddia eden bazı radikal grupların masum kişilerin öldürülmesi, şehirlerin tarumar edilmesi gibi eylemleriyle İslamofobiyi körüklüyorlar” dedi. Prof. Keylânî, İslam adına konuşanların nefret söyleminden ve aşırılıklardan uzak durmaları gerektiğini ifade ederek sözlerini tamamladı.
İslamofobi kavramı ve İslam’ın “fobi” kavramı ile ilişkilendirilmesinin sebepleri, İslamofobi olgusunun bireyler ve toplumlar üzerindeki yansımaları, Radikal İslami Gruplar ve İslamofobinin güçlenmesine etkileri, İslamofobi olgusunun etkisini azaltmaya yönelik çözüm önerileri gibi konuların ele alındığı sempozyuma Ürdün, Cezayir, Suudi Arabistan, Fas, Irak, Sudan, Gine, Libya, Tunus, Kuveyt, BAE ve Katar’dan akademisyenler tebliğleriyle katıldı.