İçişleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği işbirliğinde düzenlenen Uyum Mahalle Buluşmaları’nın 26’ncısı Orhangazi’de düzenlendi.
Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) iş birliği ile düzenlenen "Uyum Mahalle Buluşmaları"nın 26’ncısı Orhangazi’de gerçekleştirildi. Orhangazi’de yaşayan Suriyeliler ve diğer mültecilerin de misafir edildiği Uyum Mahalle Buluşmaları Programı’na Orhangazi Kaymakamı Dr. Yalçın Yılmaz, Belediye Başkanı Bekir Aydın, Emniyet Müdürü Halis Erdoğan, Jandarma Komutanı Jand. Bnb. Ali Kanber, Orhangazi STK Temsilcileri, siyasi parti ilçe başkanları ve ilçede yaşayan mülteciler katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Bursa Göç İdaresi İl Müdürü İsmail Fatih Tüzen yaptı. Daha sonra kürsüye gelen Orhangazi Belediye Başkanı Bekir Aydın, yaptığı konuşmasında "Türk insanı gönlü geniş bir toplumdur. Bu topraklarda Edirne’den karnı aç, cebi boş çıkan bir insan Kars’a kadar tanrı misafiri olarak ağırlanabilecektir" dedi. Aydın, Anadolu insanının kendisinden yardım isteyen hiçbir kimseye sırtını dönmediğini belirterek, "Çünkü bu topraklar Anadolu, çünkü bu topraklar ana yüreği dolu" diye konuştu. İlçe Kaymakamı Dr. Yalçın Yılmaz ise Uyum Mahalle Buluşmaları organizasyonunda Orhangazi’yi tercih etmesinden dolayı Göç İdaresi yetkililerine teşekkür etti.
Daha sonra kürsüye gelen Göç İdaresi Genel Müdürlüğü Uyum ve İletişim Dairesi Başkanı Dr. Aydın Keskin Kadıoğlu, doğup büyüdüğü yerin Orhangazi olduğunu belirterek, "Uyum Mahalle Buluşmaları’nın 26’ncısını Orhangazi’de yapmak bana da ayrı bir heyecan veriyor." dedi. "Osmanlı Devleti’ne başkentlik yapmış evliyalar şehri Bursa kurulduğu günden bugüne kadar göçmenlere ev sahipliği yapmıştır" diyen Kadıoğlu, "Bursa’da 170 bin Suriyeli, yaklaşık bin Irak Türkmeni, çeşitli uyruklarda 47 bin ikamet izinli yabancı misafir ediliyor. Bu yabancılar Bursa halkı ile uyum içinde yaşamakta ve gerek Bursa’nın gerekse Türkiye’nin ekonomisi, sanayisi ve turizmine de destek olmaktadır." ifadelerini kullandı.
Kadıoğlu, şunları kaydetti: "Bu programları yapmamızdaki amaç yabancı misafirlerimiz ve yerel toplum arasında yapıcı etkileşimin güçlendirilmesini ve her iki toplumun uyum içinde yaşamasını sağlayacak sosyal ortamın oluşturulmasıdır. Bu buluşmalarda mahallelerimizde yaşayan vatandaşlara Suriyelilerle ilgili doğru bilinen yanlışları anlatmaya çalıştık. Bilinenin aksine, Türk vatandaşlardan kesinlikle hiçbir konuda öncelikli olmadıklarını anlattık. Yabancı misafirlerimize ise onların bu topraklarda yaşarken hakları olduğunu aynı zamanda yerine getirmeleri gereken yükümlülükleri olduğunu anlattık."
Kadıoğlu, "Batı’nın doğrularını yazmaktan imtina ettiği şanlı tarihimiz, milyonlarca insanın sığındığı, koruma bulduğu, vatan edindiği, birçok yaşam hikayeleriyle doludur" ifadelerini kullanarak sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün dünyanın uzaktan izlemekle yetindiği Suriye yangınını kucağında bulan ülkemiz, milyonlarca Suriyeli’ye de ev sahipliği yapmaktadır. Limanına bir gemiyle bin kişi yanaştırmaktan korkan veya sayıları binlerle ifade edilen göçmenler sınırlarına dayanınca, hükümetleri devrilen veya yönetim krizleri çıkan devletler, necip milletimizin ve ferasetinin desteğiyle başa çıktığımız bu göç dalgalarını anlamakta akıl tutulması yaşamaktadır. Bunlar vicdanı bilmezler, merhameti tanımazlar."
Türkiye’nin 192 uyruktan 5 milyondan fazla insana ev sahipliği yaptığınavurgu yapan Kadıoğlu, "Binlerce yıllık tarihimizde birçok kültürle harmanlandık, yoğrulduk. Soframızda Boşnak Böreği, Kafkas Mantısı, Özbek Pilavı ve daha nice lezzetler yer aldı. Bugün Batı’nın bize buluşu diye tanıtılan birçok icat bizim coğrafyamızın kültürünün eseridir. Horasan’dan Tiran’a, Trablus’tan Adige’ye tüm kültürleri harmanladık. Tanıdıkça zenginleştik, kaynaştıkça geliştik, bölüştükçe karnımız doydu. Bizim amacımız çaresize çare bulmaktır. Çok değil, sadece 1 yüzyıl öncesine kadar aynı coğrafyanın çocukları olarak cephede omuz omuza, camide saf safa, düğünde kol kola, sıkıntıda başbaşa, sofrada diz dize değil miydik? Herkes bilsin ki biz bu coğrafyada Malazgirt’ten beri yan yanayız ve ilelebet de buradayız." ifadelerini kullandı.
Program Suriye ve Afgan mülteci çocuklarının şiirleri, Türk ve Suriyeli çocuklardan oluşan koronun konseri, halk oyunları gösterileri, şiir dinletisi ve farklı etkinliklerle devam etti.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *