Yenises Gazetesi Yönetimini makamında kabul eden Sakarya Valisi İrfan Balkanlıoğlu’na Sapancalılar’a çok özel mesajlar verdi. Balkanlıoğlu, “Israrla söylüyorum bu güzelliği muhafaza etmemiz lazım. Biz korursak Sapanca’nın reklama bile ihtiyacı kalmaz” dedi
SAKARYA - Hamdi YULUĞ
YENİSES Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hamdi Yuluğ’un sorularını içtenlikle yanıtlayan Vali İrfan Balkanlıoğlu, Sapanca’ya olan hayranlığını dile getirdi. Sapanca’yı çok beğendiğini vurgulayan Balkanlıoğlu, “Karaman’ın merkeze olan mesafesi ile Sapanca’nın merkeze olan mesafesi aşağı yukarı aynı. Keşke Valilik Konağı Karaman’a değil de Sapanca’ya yapılsaydı. Hem bu sayede halkımızla daha içiçe olma imkanımız fazla olurdu” ifadesini kullandı.
SAPANCALILAR SAHİP ÇIKMALI
BALKANLIOĞLU, “Biz buradan gelip geçiciyiz. Belli bir süreliğine geldik. Ama siz burada kalıcısınız, çocuklarınız var. Bundan dolayı bizden ziyade Sapancalılar’ın bu topraklara daha fazla sahip çıkması lazım. 3-5 tane adam buralardan rant sağlayacak, daha çok para kazanacak diye her tarafı imara açarsanız ne bu dağlar kalır, ne de göl. Sonrasında yaptığınız yeşillendirme çalışmaları maalesef hiç bir işe yaramaz” diye konuştu.
Vali Balkanlıoğlu ile yapmış olduğumuz soru-cevap şeklinde geçen keyifli söyleyişimizi olduğu gibi yayınlıyoruz.
- Sayın Valim; Sakarya’da göreve başladığınız yaklaşık 2 ay oldu. Biz sizleri turizme değer ve öncelik veren yaklaşımınız ile tanıdık. Ve bunu Sapanca için bir umut olarak gördük. Şuan Sapanca, Sakarya’nın en gözde ilçeleri arasında… Geldiğiniz günden bu zamana kadar sizin Sapanca için yapmış olduğunuz tespitler nelerdir?
Vali İrfan Balkanlıoğlu: Sapanca sadece Sakarya’nın değil, tüm bölgenin en gözde ilçelerinden birisi. Hatta en güzel ilçesi... Allah-ü Teala her türlü güzelliği Sapanca’ya bahşetmiş. Büyükçe tertemiz ve berrak bir gölü var. Türkiye’nin sayılı tatlısu rezervlerinden biri. Ülkemizde böyle birçok göl var, Tuz Gölü, Van Gölü gibi. Ancak bu göllerin bir çoğu içmeye uygun değil. Bazılarında canlı bile yaşamıyor. Birçok gölümüzde de yeterli yağış alamadığından ve küresel ısınmadan dolayı çekilmeler mevcut. Ama Sapanca Gölü çok şükür bölgenin aldığı yağışlar ve diğer yeraltı kaynaklarından dolayı iyi durumda. Bir çok belediyenin içme suyunu karşılamasına rağmen güzelliğini koruyor. Evet göl iyi gözüküyor ama korumamız lazım. Gölün çevresi ise ayrı bir güzellik. Ormanlık ve yeşilliklerle kaplı. Kestane ve Ihlamur ağaçları bir hayli fazla. Bu ağaçlar çiçek açtığından etrafa mis gibi kokular saçılır. Zaten Cennetin tarifi de böyle değil mi? Yeşillikler, ormanlar ve altlarından akan ırmaklar. Sapanca’da hepsi var. Sapanca Gölüne su taşıyan ırmaklar, nehirler, şelaleler, yeşilin ortasına süzülüp gelen tertemiz sular.
Bundan dolayıda Türkiye’de bir çok ticari içme suyu markası da burada. Bildiğim kadarı ile 15 yıldır faaliyet gösteren su firmaları mevcut. Onun dışında Sapanca’ya güzellik katan sadece göl ve göl kenarları da değil. Yaylalar var Sapanca’da. Ülkemizde yayla turizmi de son zamanda bir hayli ivme kazandı. İnsanlar artık sıcaklarda deniz kenarlarına alternatif olarak yaylaları seçiyor. Yazın 40-50 derece sıcakla insanların boğuştuğu ve serinlemeye çalıştığı zamanlarda yaylalar ve ormanlar insanlara cazip geliyor. Bu doğal güzelliğin içinde çadırlarını alıp gelenler, at binmek isteyenler, avlanmak isteyenler var. Bunların tamamını Sapanca’da yapmak mümkün.
Kamera ve fotoğraf makinelerini kullanmak isteyenler içinde vazgeçilmez bir doğal güzellik. Şimdi Sonbahar da geldi, sararan yapraklar ayrı bir güzellik katıyor Sapanca’ya. İstanbul gibi büyükşehirlerde yoğun trafik ve stres, sadece bir buçuk saatlik mesafedeki Sapanca’yı daha da değerli kılıyor. Burası çok iyi değerlendirilmesi gereken bir yer.
İnsanlar Sapanca’ya niye gelsin?
Sapanca’nın turistik potansiyeli niye var?
Niye Sapanca turizm bölgesi?
Cevap çok açık aslında; ağaçlık, yeşillik, ormanlık, çok güzel bir göl ve tertemiz içme suları.
Peki biz bunları yok edersek, gölü kirletirsek, aşırı kullanım nedeniyle gölü tüketirsek, ağaçları komple kesip yerine ev yaparsak insanlar buraya niye gelsin. Israrla söylüyorum bu güzelliği muhafaza etmemiz lazım. Biz korursak Sapanca’nın reklama bile ihtiyacı kalmaz. Gelen insanların birbirine anlatması yeter.
- Bugüne kadar ki tespitlerinize göre Sapanca’nın en önemli sorunu nedir?
Vali İrfan Balkanlıoğlu: Gözlemlediğim kadarıyla Sapanca’da yapılaşma adına bir baskı var. Herkes mülk sahibi olmak istiyor. Yamaçlar ve göl kenarları konutlar ile dolsun, kimse gölü göremesin isteniyor. Ya yapılan tesise para verecek gölü öyle görecek, yada görmeden arkalardan dolanacak. Bu şekilde talepler var maalesef.
Bu güzelliklerin bakir halinin korunmasına, sürdürülebilir olmasına dikkat etmemiz lazım. Uzun vadede bu doğal güzelliği koruyabilirsek hem Sapanca, hem memleketimiz hem de Sakarya kazanacak.
İnsanlar farklı kazanımlar peşindeler. Çok kısa sürede rant oluşturalım, biz para kazanalım da gelecek nesiller ne yaparsa yapsın diye düşünüyorlar, ve bu düşünce ile insanlar üzerinde baskı oluşuyor.
- O baskı kırılabilir mi Sayın Valim?
Vali İrfan Balkanlıoğlu: Dirence bağlı. Şimdi diyelim Büyükşehir Belediye Başkanı çevreye duyarlı ve hassas. Valiler hassas. İlçe Belediye Başkanı da hassas olunca direniliyor.
Hassasiyeti olmayanlarda olabiliyor. O zamanda Kültür ve Turizm Bakanlığı SİT alanı ilanı ile muhafaza ediyor. Dışarıdan gelip de konuya hakim olmayanların orman zannettiği yamaçlar vatandaşın tapulu mülkü. O yamaçlardaki ormanlar nasıl mülk olmuş o da soru işareti. Konuyu bilmeyenler o ormanlara yapılan evlere nasıl izin verildiğine şaşırıyorlar. Oralar tapulu mülklerdir. Oralarda imar yüzde 15. Yerine göre yüzde 20’sine bina yapılıyor. Bunları dağıtmak gerek. Yoksa ağaç kalmıyor.
- Bunun için neler yapılabilir?
Vali İrfan Balkanlıoğlu: Biz buradan gelip geçiciyiz. Belli bir süreliğine geldik. Ama siz burada kalıcısınız, çocuklarınız var. Bundan dolayı bizden ziyade buranın yerli halkının bu topraklara daha fazla sahip çıkması lazım. 3-5 tane adam buralardan rant sağlayacak, daha çok para kazanacak diye her tarafı imara açarsanız ne bu dağlar kalır, ne de göl.
Sonrasında yaptığınız yeşillendirme çalışmaları maalesef hiç bir işe yaramaz. Maden ocaklarının da taahhütleri var, iş bitiminde yeşillendirilecek diye. Sorarım size şimdiye kadar hangi maden sahasının yeşillendiğini gördünüz?
Tabi ki insanlar para kazanacak, tesisler yapacaklar. Ama kontrollü bir şeklide doğal güzellikleri bozmadan geleceği düşünerek yapılmalı.
- Sayın Valim; Ordu’da görev yaptığınız süre içerisinde yayla turizmine verdiğiniz desteği duyduk. Sapanca’nın göl ve doğasının yanı sıra Soğucak Yaylası gibi bir avantajı da var. Yalnız yaylanın yolları sıkıntılı. Sizde bu konuda hassasınız, burası ile ilgili neler yapılabilir?
Vali İrfan Balkanlıoğlu: Oralarda ilgilenilmesi gereken insanlar var. Bu insanlarda oy kullanıyor. Hepsi birer seçmen. İlçelerimizin yollarının tamamı, köylerimizin ilçelerle bağlantıları, köyden köye bağlantı yolları olmazsa olmaz. Bunların standartlarının yükseltilmesi, daha kaliteli ve elverişli hale getirilmesi öncelikli gözüküyor. Yayla yolları ise ikinci planda yapılacak gibi duruyor. Uzun vadede belediyelerin yayla yollarını da yapması gerekiyor.
Çünkü vatandaşlarımızın yaylaları görmeye giderken güvenli ve kaliteli yolları kullanması, hemde bölge halkının turistik amaçtan değil de ihtiyaçtan da bu yolları kullanacak olması yeterli. Yayla da evler var. Bu işin birde sağlık ayağı var. İnsanların başına her an bir şey gelebilir. Yol hayattır, hayat kurtarır. Yayla yolları muhakkak ki yapılacaktır. Ama ikinci sırada…
Yollar yapıldığında oralara ziyaretler çoğalacak. Daha fazla insan konaklamak için gidecek. Bunun bir de temizlik boyutu var. İnsanlar pisliklerini temizlemiyorlar. Bilinçli bir eğitime ihtiyacımız var. Pislikten hem şikayet ediyoruz, hem de kendimiz bırakıp gidiyoruz.
- Sapancalılar’a vereceğiniz bir mesaj var mı Sayın Valim?
Vali İrfan Balkanlıoğlu: Sapancalıların Allah’a çokça şükretmesi lazım. Çok güzel bir memlekette yaşıyorlar. Havası temiz, huzurlu, kıymetli, güzel bir yer. Kıymetini bilsinler. Baskıların karşısında dirençli dursunlar, bilinçlensinler. Kırkpınar’ı o hale getiren her kimse, yaşıyorsa Allah uzun ömür versin, ölmüş ise Allah’tan rahmet diliyorum. Ne güzel yer yapmış, yeşilliklerini bozmadan, yolları siteleri mükemmel. Çok hoşuma gitti. Kırkpınar’ı bütün belediyelerin örnek alması lazım. İbret alsınlar da her yeri öyle güzel yapsınlar.