Dr. Fevzi Özgönül, teknik olarak 24 saatte tatlı krizlerinden kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.
Dr. Fevzi Özgönül, “Daha sağlıklı yiyerek zayıflayacağız. Aç kalmayacağız. Her zaman doyacağız ve hiç öğün atlamayacağız. Bunun sonucunda da tatlı krizlerinden kurtulacağız” dedi.
Ballı tatlıları, sütlü tatlıları, çikolata, abur cubur adına ne varsa yemek sabırsız olunduğunu belirten Dr. Özgönül, “Bu sorunu nasıl aşabiliriz? Tam tamına 24 saatte tatlı aşkınıza bu yazıdan sonra son verebilirsiniz. Nasıl mı? Daha sağlıklı yiyerek zayıflayacağız. Aç kalmayacağız. Her zaman doyacağız ve hiç öğün atlamayacağız. Sabah ve öğlen yemeklerini asla atlamayacağız. Bunun yanında; gündüz sağlıklı beslenin ve her zaman doyun. Aç kalmayın. Bol bol su için. Mutlaka kahvaltınızı yapın. Öğlen yemeğini doya doya yiyin. Canınız tatlı çektiğinde vicdanınıza kulak verin ve 1 elma yiyin. İşte burada ‘Karboksipunktur Yöntemi’ devreye giriyor” ifadelerini kullandı.
Kişilerin karboksipunktur’u, karboksiterapi ile karıştırmamalarına dikkat etmelerin gerektiğini ifade eden Dr. Özgönül, “Her ikisi çok ayrı tedavilerdir. Karboksipunktur, oksijen ve karbondioksit gaz karışımının akapunktur gibi kulaklar çene altı ve el bileklerden çok az miktarda belirli noktalara, belirli sıra ile yapılması ve vücudun bozulan dengesinin düzeltmesini sağlayabilen bir uygulamadır. Karboksiterapi, saf karbondioksit gazının 1000-2000 cc yani çok miktarda yağlı olan bölgelere enjekte edilmesi ile yapılan bir uygulamadır. Bu iki tedavi çok ayrı uygulamadır ve ayrı sonuçlara sahiptir, karıştırılmaması gerekir” açıklamalarında bulundu.
Dr. Özgönül, “Sonuç olarak tatlı krizlerine artık son vermek isteyenler, şekeriyle bir türlü baş edemeyenler ve beden aklını kullanarak sağlıklı bir şekilde küçülmek isteyenler; öncelikle sağlıklı bir bireyin beslenme düzenine ayak uydurun sonrasında da vücudunuzun karboksipunktur yöntemi ile desteklenmesini sağlayın” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *