İstanbul
Az bulutlu
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Bebeğiniz ağladığında yanına gidin

Bebeğiniz ağladığında yanına gidin

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, bebeklerin nasıl uyutulmaması gerektiği konusunda önemli bilgiler verdi.

Uzman Klinik Psikolog Merve Kırna, “Özellikle bebeklik dönemi olmakla birlikte yaşantımızın büyük bir kısmını uyku ile geçiririz. Bebeklerde sağlıklı gelişim için uyku çok önemlidir. Bazen bebeklere uykuyu öğretmek, kendi kendine uyumasına destek olmak amacı ile ağlasa da yanına gitmeyerek uyuma davranışı öğretilmektedir. Bu çocuğun psiko-sosyal gelişimi için yanlış bir uygulama olmak ile beraber, ileriki yaşantısında da birçok soruna neden olabilmektedir. İnsanoğlu biyopsikososyal bir varlıktır” dedi.



“Ağlayan bebek uyumayı değil, çaresizliği öğrenir”

Çoğu yetişkin insanın bile yalnız kalmak istemediğini belirten Psikolog Kırna, “Bebek için bu son derece önemlidir. Bebeğin egosu aşırı zayıfken, yani 4,5 aylık dönemlerde ağlasa da yanına gitmeyerek, uyumayı öğrenmesini sağlamak yanlış bir uygulamadır. Bebek ağlaya ağlaya bir süre sonra ağlamamaya başlar, ebeveynler bebeğin bu duruma alıştığını ve rahat uykuya geçmeyi öğrendiğini düşünür fakat aslında olan bebek bu şekilde uyumayı değil öğrenilmiş çaresizliği öğrenir. Tek başına odada kalan bebek dayanak ve güven ihtiyacını karşılamak için, yanında bir ebeveyn de olmadığı için soyut ve donuk bir nesne seçer kendisine oyuncak gibi ve “o burada”, “gitmiyor” güvencesiyle sakinleşmeye çalışır” ifadelerini kullandı.

Ağlamanın bir mesaj olduğunu ifade eden Psikolog Kırna, “Bu mesajı çok iyi değerlendirmek gerekmektedir. Yetişkin birisinin odada ağladığını düşünün, hemen yanına gidip ne olduğunu öğrenmek istersiniz. Bebeğiniz ise kendisini sözel olarak ifade edemediği için ağlayarak isteklerini belirtmektedir ve bebekten gelen mesajlar yetişkin insanda olduğu gibi dikkatle değerlendirilmelidir. Öncelikle uykuyu etkileyecek tıbbi - fizyolojik bir problem olup olmadığı incelenmelidir. Altının kirli olması, karnının aç olması, ateş, gaz, reflü vs. fizyolojik-tıbbi bir sıkıntı var ise öncelikle bunlar çözümlenmelidir. Uyumadan önce yapılan ritüellerde rahat uykuya geçişi kolaylaştırmaktadır. Ilık bir duş aldırmak, emme ya da biberon, masaj, rahatlatıcı müzikler ya da bebeğinizle kendinizin oluşturduğu farklı bir ritüel uykuya geçişi kolaylaştırmaya fayda sağlayabilir” diye konuştu.



İlk 1 yılda uykunun önemlidir olduğunu kaydeden Psikolog Kırna, “Rahatlamak ve sakinleşmektir. Bebeğe bakım verenin sakin kalabilme kapasitesi bir süre sonra bebeğin kendi kendini sakinleştirme kapasitesini geliştirir. Bakım veren ne kadar sakin ve rahat ise bebek de sakin kalacaktır. Ağladığında yanında ona destek ve güven veren ebeveynlerin olması, ihtiyaçlarının karşılanması hem sağlıklı bir uyku için hem de sağlıklı psiko-sosyal gelişim için çok önemlidir” açıklamalarında bulundu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *