Ciltte görmeye aşina olduğumuz benler ve çiller kimi zaman zararsız görünse de kontrolden çıktığı an tehlikenin de sinyalini vermeye başlıyor. Özellikle de benlerin sayısı 50’yi geçtiğinde mutlaka doktora gösterilmelidir. Çünkü masum olarak görünen benler cilt kanserinin habercisi olabilir. Avrasya Hastanesi Radyasyon Onkoloji Uzmanı Dr. Züleyha Kadehçi, konuyla ilgili bilinmesi gerekenleri anlatıyor.
Modern yaşantı hastalığı tetikliyor…
Cilt kanseri birçok sebepten dolayı ciltte oluşan kötü huylu büyümedir. Cilt hücrelerinin normalin üstünde gelişmesiyle ortaya çıkan cilt kanseri, farklı çeşitleri olması ve giderek artmasıyla birlikte istatistiksel olarak korkutucu boyutlara ulaşmıştır. Modern dünyanın en tehlikeli hastalıklarının başında gelen cilt kanserlerinin korkutucu boyutlara ulaşmasındaki en önemli etkenler ise kirlilik, ultraviyole ışınları ve değişen beslenme düzenidir.
Hastalığın belirli türleri var…
Melanom cilt kanseri: Sık görünmemesine rağmen en hızlı ilerleyen cilt kanseridir. Cilde rengini veren hücrelerde başlayan bir kanser türüdür. Melanom cilt kanserinde hücreler renk üretmeye devam ettiğinden tümörler genellikle kahverengi, koyu lekeler şeklinde ortaya çıkar. Melonom cilt kanseri var olan ya da sonradan ortaya çıkan benler üzerinde ilerleyerek tüm organlara yayılabilir. Erkeklerde boyun ve sırt bölgelerinde; kadınlarda bacaklar, boyun ve yüzde sık görülen melanom cilt kanseri, erken teşhis edildiği takdirde tedavi edilebilir ancak hızlı yayılması tedavi sürecini sekteye uğratabilir.
Bazal hücreli karsinom: En sık rastlanılan cilt kanseri türüdür. Genellikle güneşe maruz kalınan alanlarda ortaya çıkar. Bazal hücreli karsinomlar, kabuklu olmakla birlikte yayılmacıdır. Düz, sert ve açık renkli olabileceği gibi, tümsekli, pembe veya kırmızı şeklinde de olabilir.
Yassı hücreli karsinom: Görülme sıklığı olarak Bazal hücreli karsinomdan sonra ikinci sırada yer alır. Genel olarak pul pul ve kabuklu bir görünüme sahiptir. Yüzde, kulaklarda ellerin üstünde ve kollarda başlar. Ancak, vücudun güneşe maruz kalan diğer bölgelerinde de görülebilir.
Eğer bu belirtileri gösteriyorsanız!
Cilt kanserlerinin bulguları kendini en çok güneşin ultraviyole ışınlarının vurduğu noktalarda gösterir. Bu da genellikle yüz, göğüs, kollar ve ellere etki eder. En sık görülen belirtiler ise aşağıdaki gibidir;
- Ciltte pul pul dökülmeler,
- Pigment değişikliği,
- Geçmeyen ve kapanmayan yaralar,
- Ciltte kanama veya sızıntı,
- Kaşıntı,
- Ağrı,
- Ciltte hassasiyet,
- Hızla artan ben sayısı,
- Değişik şekillerdeki benler,
Cilt kanserinin ortaya çıkmasını etkileyen faktörler nelerdir?
- Deri hücrelerinin DNA'sına zarar veren ve cilt kanserinin başlamasına yol açan ultraviyole ışınları,
- Tıpkı ultraviyole ışınlarında olduğu gibi cilde zararlar veren UVA ışınları yaşlanmayı hızlandırdığı gibi birçok cilt kanseri çeşidinin de sebepleri arasında,
- Cildin DNA’sına zarar veren ve cilt kanserlerinin arkasında yer alan UVB ışınları,
- Belli bir sebeple maruz kalınan radyasyon,
- Ciltteki çok sayıda benler,
- Doğumsal benlere sahip olmak,
- Açık tenli ve çilli bir cilde sahip olmak,
- Uzun süre solaryuma gitmek,
- Çeşitli hastalıkların tedavisi için kullanılan ışın tedavisine maruz kalmak,
- Ailede cilt kanseri olan kişilerin olması.
Tedavi yöntemi değişkenlik gösteriyor
Cilt kanseri tedavisinde amaç, kanserli dokudan tamamen kurtulmaktır. Bu noktada uygulanan cerrahi yöntemler yüksek başarı elde etmektedir. Cerrahi yöntemler tedavinin tek türü değildir. Kişiye ve tümörlü dokunun özelliklerine göre tedavi seçenekleri artabilir. Özellikle bazal hücreli kanser türü, radyoterapi ile çok başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Küçük tümörlerin tedavisinde ise kriyocerrahi yöntemi kullanılabilir. Yüzeysel cilt kanserlerinde krem ya da losyon şeklindeki uygulanan lokal kemoterapi de pratik bir tedavi yöntemi olarak uygulanabilir.u
Sağlığınız için mutlaka önlem alın
Cilt kanserleri birçok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıksa da güneşin ve zararlı ışınlarının etkisi yadsınamaz. Bu sebeple korunma yöntemlerinin temel prensibini güneşten korunmaktır. Buna göre;
- Güneşe doğrudan maruz kalmak demek, zararlı ışınların cilde direkt temas etmesi anlamına gelir. Bu durumda yapılması gereken yüksek korumalı güneş kremi sürmek ve gün içinde sık sık tazelemektir,
- Gözlerinizi, UV ışınlarını en az %99 engelleyen güneş gözlüğü takarak koruyun. Bu noktada güneş gözlüğü seçimini modanın gelip geçen trendlerine göre değil sağlık normlarına göre belirlemelisiniz,
- Güneş ışınlarının en dik geldiği 10.00 – 16.00 arasında dışarı çıkmamaya özen gösterin. Çıkmanız gerekiyorsa açık renkli, pamuklu giysiler tercih edin.
- Solaryumdan uzak durun.
- Cildinizi düzenli olarak kontrol edin ve gözlemlediğiniz değişiklikleri mutlaka doktorunuza bildirin.