İstanbul
Hafif yağmur
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Çocuğunuzu komşununkiyle kıyaslamayın

Çocuğunuzu komşununkiyle kıyaslamayın

Yaklaşık 18 milyon öğrenci karnelerini almak için geri sayıma başlarken, Psikolog Gözde Nilüfer, “Çocuğunuzun karnesini komşunun çocuğuyla kıyaslamayın. YKS öncesi çocuğunuzun moralini bozmayın” diyerek ebeveynleri uyardı. Birçok aileyi karne ve Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) heyecanı sararken, uzmanlar, psikolojik sıkıntıların önüne geçilmesi için aileleri ikaz ediyor. Karnelerin verilmesinden önce ailelerin, karneye olduğundan farkı anlamlar yüklememesi gerektiğini söyleyen VM Medical Park Bursa Hastanesi Klinik Psikoloğu Gözde Nilüfer, “Çocuklar başarılı olsalar da olmasalar da sevildiklerini, kabul edildiklerini hissettirmeliler. Çocuğunuzun karnesini, sınıf arkadaşlarının veya komşunun çocuğunun karnesiyle kıyaslamayın. Aksi halde kendilerini ileriki yaşlarında bile değersiz ve yetersiz olarak hissedebilirler.Çocuğa şiddet gibi ağır cezalar uygulamak asla kabul edilemez. Başarısız olduğunda cezalandırılan çocuk, anne ve babasını cezalandırarak derslerden daha da uzaklaşabilir, okula ilgisini kaybedebilir. Cezalar yerine, destekleyici tutum, her zaman daha olumlu sonuçlar doğuracaktır. Özellikle tatilin ilk döneminde ailenin çocukla birlikte ortak bir şeyler yapması, sinema, tiyatro, spor gibi aktivitelere gidilmesi çocuk için oldukça olumlu tecrübeler olacaktır. İyi bir karnenin ödülü de yüksek maddi ödüller yerine, daha çok bu gibi manevi ödüller olmalıdır” dedi. Psikolog Gözde Nilüfer, hafta sonu yapılacak Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na girecek öğrencilere de şu tavsiyelerde bulundu: “İmtihan anındaki psikoloji, performans açısından önemli. Böyle bir sınava girerken bir miktar kaygılanmak ve stres olmak oldukça normal ve anlaşılır bir durumdur. Öncelikle bunu kabul etmeli ve bu kaygının performansı etkileyecek seviyeye gelmesini engellemeliyiz. Elinizden geleni yaptıysanız durumu akışa bırakmayı denemelisiniz. Kendinize eleştirel bir noktadan değil, şefkatli yaklaşmayı deneyin. Bu sınav bir felaket değil, sadece bir performans ölçümüdür. Sizin karakterinizi, zekanızı, hayattaki başarınızı ölçmeyecektir. İmtihandan önce kişinin uyku ve beslenme düzenine dikkat etmesi oldukça önemlidir. Rutinin dışına çıkmadan sizi rahatlatan yürüyüş ve film izlemek gibi faaliyetler de kaygıyla baş etmenizde önemli olacaktır. Gevşeme egzersizleri, nefes egzersizleri de stres ve endişe duygularının kontrolünde oldukça önerilmektedir. Unutmayın ki, sizin değerinizi bu sınav belirlemeyecektir”.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *