Yapılan çalışmalar toplum genelinde insanların neredeyse yüzde 7’sinin her gün yemek borusunda bir yanma hissi yaşadığını ortaya koyuyor. Bu belirtileri gece yaşayanların oranının yüzde 36’ya çıktığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, özellikle fazla kilo ve yaşam tarzının reflüye neden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Özel, “Dar pantolonlar, korseler, sıkı kemerler reflüyü tetikler. Eğer reflü hastasıysanız ya da reflü semptomlarınız olduğunu düşünüyorsanız, doktora bile gitmeden önce giyim tarzınızı değiştirmelisiniz” diye konuştu.
Yemek borusu, diyafram ve mideye ait kas yapılarının o bölümü yeterince kapatamaması ve bunun sonucunda mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olarak tanımlanan reflü birçok kişinin hayatını olumsuz etkiliyor. Reflünün görülme sıklığı kadın ve erkeklerde aynı olurken hastalığa bağlı komplikasyonlar erkekleri daha çok etkiliyor. Sanılanın aksine stres ile reflü arasında doğrudan bir ilişkinin bulunmadığını söyleyen Anadolu Sağlık Merkezi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Melih Özel, “Ancak stres mide asit salınımı ve kan dolaşımı üzerindeki olumsuz etkileri şiddetlendirebilir” dedi. Yaşam tarzının reflü hastalığında büyük etkisi olduğunu anlatan Prof. Dr. Özel, “Sigara kullanıyorsanız, yağlı ve aşırı besleniyorsanız, fazla kilonuz varsa reflü hastalığına yakalanma riskiniz kaçınılmaz olur” şeklinde konuştu.
Dar ve yüksek belli giyim tarzından uzaklaşın
Yaşam tarzında yapılacak değişikliklerin reflü ataklarının sıklığını, şiddetini etkileyeceğini vurgulayan Prof. Dr. Melih Özel “Sıkı giysilerden uzak durmak ve korse, sıkı kemer, dar pantolon, dar etek giymek yerine vücudu sarmayan, sıkmayan giysiler tercih etmek reflü hastalarına inanılmaz derecede semptom kontrolü sağlar” dedi. Prof. Dr. Özel, reflü hastalığı olanlara ya da reflü semptomu olduğunu düşünenlere doktora bile gitmeden önce giyim tarzlarını değiştirmelerini önerdi.
Uyurken 20 cm kuralı hayatı kolaylaştırır
Daha hafif giyinmek, uyku sırasında karyolanın başucunu biraz yükseltmek, öğünleri küçültmek, egzersiz yapmak gibi basit değişikliklerin hastalık kontrolünü sağlayacağını anlatan Prof. Dr. Özel, “Ayrıca domates suyu, greyfurt suyu, sodalı içecekler, kafein içeren içecekler reflüye neden olabilir” dedi. Uyku sırasında vücudun pozisyonunu değiştirmenin gece yaşanan reflü ataklarını rahatlatacağını söyleyen Prof. Dr. Melih Özel, “Reflüye engel olabilecek bir yatış pozisyonu için yapılması gereken asıl değişiklik, karyolanızın başucu kısmını 20 cm kadar yükseltmektir. Bunun yatma pozisyonu açısından rahatsızlık verici olduğunda şüphe yok. Bu yaklaşıma alternatif olarak reflü yastıkları bulunuyor. Alternatifleri deneyerek hangisinin sizin için yararlı olabileceğini bulmak mümkün. Ancak yastıktan çok daha önemlisi de yemek yedikten hemen sonra yatılmaması” dedi.
Kilo fazlalığı demek daha sık reflü atağı demek
Kilo fazlalığı olan ya da obez hastaların zaten ciddi bir sağlık riski taşıdıklarını anlatan Prof. Dr. Melih Özel “Yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı ve bazı kanserler bu riskler arasında en başta gelenler arasında. Reflü hastalığı koşulunda kilo fazlalığı demek daha sık reflü atağı demek. Obez hastalarda reflü daha ağır seyrediyor. Kilonun kontrolünü sağlayacak şekilde mantıklı ve sağlıklı bir diyet uygulanması, reflünün kontrolü için çok önemli” uyarısında bulundu.
Prof. Dr. Melih Özel reflü hastalarına 8 basit öneride bulundu;
- Az yiyin, öğün atlamayın, ara öğünleri ihmal etmeyin
- Beslenme içeriğinizdeki yağ miktarını kesinlikle azaltın
- Süt ve süt ürünlerini test edin. Yağ içeriği daha önemli. Özen gösterin
- Şeker ve tatlı sizi üzebilir. Çikolata, nane ve tarçın da...
- Baharatlar önemli. Acı yemek güzeldir ama gece kâbusunuz olabilir
- Sitrik asit içeren, kafein içeren, asitli içecekler belirtilerinizi artırabilir
- Sebzeler gaz yapabilir ama genellikle reflünüzü azdırmaz. Hemen yaftayı yapıştırıp, kategorize etmeyin
- Dışarıda yemek yerken, tatilde, seyahatte, nerede olursanız olun diyetinizin kontrolünü elden bırakmayın