İstanbul
Az bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Dirican: BCG aşısı çocuklarda tüberküloz ölümlerini azaltıyor

Dirican: BCG aşısı çocuklarda tüberküloz ölümlerini azaltıyor

Çocuklarda verem aşısının (BCG) önemli bir koruyuculuk sağladığını söyleyen Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “BCG aşısı, çocuklarda tüberkülozdan ölümleri önemli oranda azaltır. Bu yüzden halen tüberkülozun belli bir oranın üzerinde görüldüğü ülkemizde çocuklara, özellikle bebeklik döneminde BCG aşısı uygulaması önerilmektedir” dedi.

Tüberkülozun (verem) Mycobacterium Tuberculosis isimli bir mikrop tarafından meydana gelen bulaşıcı bir hastalık olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, hastalık ve korunma yolları hakkında bilgilendirmede bulundu.

Bulaşmanın aktif tüberküloz hastasının öksürük, hapşırık veya konuşması esnasında tükürük damlaları ile havaya attığı mikropların solunması ile gerçekleştiğini dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, “Bu mikrobu alan kişilerin bir kısmında direk hastalık oluşurken, çoğu kişide mikrop akciğerde uyur durumda yıllarca kalır. Vücut direncinin düştüğü bir zamanda ansızın uyanıp hastalık oluşturabilir” diye konuştu.

“Risk grubundakiler dikkatli olmalı”

Tüberkülozun önlenebilen, tedavi edilebilen, kişi ve halk sağlığı açısından önemli bir sağlık sorunu olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Dirican, “Özellikle tüberküloz hastası ile yakın temasta bulunan kişiler yüksek risk altındadır. Bunun yanında şeker hastalığı, kronik böbrek hastalığı, kanser, HIV-AIDS, organ nakli gibi vücut direncini düşüren hastalıklar, ağır beslenme bozukluğu ve düşük vücut ağırlığı olan kişiler, uzun süreli bağışıklık baskılayıcı ilaç kullananlar, düzenli tedavi almamış eski tüberküloz hastaları, tüberküloz mikrobu ile son iki yıl içinde karşılaşan kişiler,  5 yaş altı bebekler ve yaşlılar da risk grubuna girerler” ifadelerine yer verdi.

“Tüberkülozun bulaşıcılığını önlemek için erken tanı, tedavi ve izolasyon önemli”

Uzm. Dr. Dirican, bulaştırıcılığın önlenmesi için en uygun yöntemlerin erken tanı ve tedavi, hasta kişilerin toplumdan izolasyonu, öksürenlerin muhakkak maske ve mendil kullanması olduğunun altını çizdi.

“BCG aşısı çocuklarda tüberkülozdan ölümleri azaltır”

Çocuklarda BCG (verem) aşısının özellikle erişkinlere göre daha sık görülen ve ağır seyreden menenjit tüberküloz, miliyer tüberküloz gibi ağır formlarından koruyuculuğunun daha yüksek olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “BCG aşısı çocuklarda tüberkülozdan ölümleri önemli oranda azaltır. O nedenle halen tüberkülozun belli bir oranın üzerinde görüldüğü ülkemizde çocuklara, özellikle bebeklik döneminde BCG aşısı uygulaması önerilmektedir” dedi.

“Akciğer, lenf bezleri, plevra ve diğer organları etkiliyor”

Tüberküloz hastalığının en çok görüldüğü organın akciğer olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Ancak mikrop solunum yolu ile alındıktan sonra vücudun diğer tüm organ ve dokularına yayılabilir. Hastalığın sık görüldüğü diğer organlar lenf bezleri, plevra (akciğer zarı), böbrek ve idrar yolları, kemik ve eklemler, omurga, beyin zarı, beyin, üreme sistemi, periton (karın zarı), mide ve barsak sistemidir” şeklinde konuştu.

“Birçok başka hastalığı taklit edebildiği için tanı gecikebilir”

Akciğer tüberkülozunun en sık belirtilerinin uzamış öksürük, balgam, kan tükürme, gece terlemeleri, kilo kaybı ve halsizlik olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Fakat verem sinsi bir hastalık olduğundan şikâyetler hafif ve sessiz seyreder; birçok başka hastalığı taklit edebilir, akla gelmezse tanı konulması gecikebilir” dedi.

“Verem hastalarıyla temasta bulunan kişilerde risk yüksek”

Verem hastası ile aynı ortamda bulunan ve tüberküloz mikrobuna maruz kalan kişilere temaslı denildiğini belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Temaslılarda verem hastalığı görülme oranı yüksektir. Bu nedenle tanı konan hastaların başta aile fertleri olmak üzere temaslıların tümü verem savaşı dispanserinde taranır” ifadelerini kullandı.

“Yeterli ve düzenli ilaç kullanımı hayati önem taşıyor”

Veremin ilaçlarla tedavi edildiğini; yeterli ve düzenli ilaç kullanıldığında kişinin tamamen sağlığına kavuştuğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Tedavi çoğunlukla ayaktan yapılır. Hastalığın ağır seyrettiği veya ek hastalıkları olan kişiler hastaneye yatırılabilir. Yeterli ve düzenli ilaç kullanmayanlarda ya mikrop ilaçlara karşı direnç geliştirir ya da hastalık nüks eder” dedi.

“Hamilelikte tüberküloz tedavisi bebek sağlığı için önemli”

Hamilelerde tüberküloz tedavisine başlanmasının bebeğin sağlığı açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Bu nedenle hamilelik sırasında tüberküloz tedavisi yapılabilir. Tüberküloz ilaçları, emziren annelerde de güvenle uygulanabilir” şeklinde konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *