İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Dr.Oğuzhan Çöğürlü'den 'Kıl Dönmesi' Uyarısı

Dr.Oğuzhan Çöğürlü'den 'Kıl Dönmesi' Uyarısı

1897
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
İzmit Seka Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Oğuzhan Çöğürlü, tıp dilinde ‘Pilonidal Sinus' olarak bilinen Kıl Dönmesi hastalığının insan vücudunun birden fazla bölgede olabileceğini ve vatandaşların bu konuda hassas olunması gerektiğini söyledi.
KOCAELİ - İzmit Hastalık ile ilgili bilgilerini bize anlatan Dr. Oğuzhan Çöğürlü ’’Kıl Dönmesi sessizce ilerleyen bir hastalıktır. Enfeksiyon olana dek kendini belli etmez. Vatandaşlarımızın dikkatli olmaları gerekiyor’’ diyerek hastalığın belirtileri, tedavi yöntemleri ve korunma yöntemlerini sıraladı. Kıl Dönmesi (Pilonidal Sinus) Nedir? Kıl dönmesi sırt ve saçlı deriden dökülen kılların kuyruk sokumundaki cilt altı yağ dokusu içine hissettirmeden girmesi, delikler açması ve bu deliklere giren bakterinin de katkısı ile etrafının iltihaplanmasıdır.  Günümüzde bu hastalığın doğuştan gelmediği ve sonradan oluştuğu bilinmektedir. Kıl Dönmesi Kimlerde Görülür? Risk Faktörleri Nelerdir? En sık 16 ila 30 yaş arası kıllı ve hafif kilolu, genç erkeklerde oluşur. İşi gereği uzun süreli oturması gereken kişiler, fazla terleme sorunu olan kişiler, şişman kişiler, hijyen eksikliği olan kişiler ve vücudunun diğer bölgelerinde çıban sorunu olan kişiler risk grubundadır. Gün içerisinde uzun süre oturarak çalışan kişiler ve mesleği dolayısı ile uzun süre araba kullananlar kıl dönmesi hastalığına adaydırlar. Kıl Dönmesi Belirtileri Nelerdir? Kuyruk sokumunda küçük şişlikler, kaşıntı, kıllı veya kılsız milimetrik delikler (kıl kesesinin derideki açıklığı), bu deliklerden akıntı veya kan gelmesi hastalığın belirtileri arasındadır. Kıl dönmesi hastalarının büyük kısmı kıl dönmesi apsesi (pilonidal apse) ile doktora başvururlar. Bu durumda, olguların % 70-80’inde şiddetli ağrı ve akıntı mevcuttur. Kıl dönmesi apsesi boşaltılmasına rağmen % 40 oranında tekrarlar. Kıl Dönmesi Tedavi Edilmediği Takdirde Ne olur? Hastalık tedavi edilmezse kuyruk sokumunda apse ve akıntılar sürekli bir hal alır, şiddetli ağrı ve yüksek ateşe neden olabilir,  uzun yıllar süren kronik ve iltihabi akıntılar sonrasında çok düşük bir oranda da olsa epidermoid kanser gelişebilir. Kıl Dönmesi Nasıl Tedavi Edilir? Kıl dönmesi apsesi ile başvuran hastalarda ilk yapılacak işlem lokal anestezi yardımı ile apsenin boşaltılmasıdır. Apse gerileyince veya apse gelişmeden başvuran hastalarda tedavi kistin cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Açık Bırakma Yöntemi: Kistin cerrahi olarak çıkartılıp, yaranın açık bırakılmasıdır, sekonder iyileşme olarak da adlandırılır. Hasta açısından bakımı zordur ve sık pansuman gerektiren bir yöntemdir. Primer Kapatma Yöntemi: Kistin cerrahi olarak çıkartılması ve yaranın karşılıklı olarak dikilmesidir. Flep Yöntemi: Karydakis Flep, Limberg Flep vb. gibi flep yöntemleriile farklı bir dokuları oluşan boşluk alanına kaydırmak ve bu satede hastalığın meydana geldiği orta hattın yönünü saptırmaktır. Nüks oranı en düşük ameliyat yöntemidir. Kıl Dönmesinin Tekrarlamasını Önleyebilmek için Neler Yapılmalı? Ameliyat sonrası pansumanlar düzenli olarak yapılmalı, kuyruk sokumu bölgesi hijyen ve temizliğine (kıllardan arındırılması) özen gösterilmelidir. Kıl dönmesi hastalığına bir Genel Cerrahi Uzmanı’na başvurmak gerekir. Teşhis doktorunuzun muayenesi ile kolayca konulabilmektedir, ek herhangi bir laboratuvar veya görüntüleme yöntemine ihtiyaç duyulmamaktadır. Hastalık henüz fazla ilerlememişken erken zamanda ameliyat olmak ameliyat sonrası iyileşme süresini kısaltacağı gibi tekrarlama ihtimalini de düşürecektir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *