İnsanları halüsinasyon görecek kadar etkileyen auralı migren hakkında bilgiler veren Doç. Dr. Recep Demir, 20 ila 40 dakika kadar süren atakların gözde parlak ışıklar, yanıp sönen ışıklar, zikzaklı şekiller, gözde karaltı, bulanık görme ve çift görmeye neden olabileceğini söyledi.
VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Nöroloji Bölümü Doç. Dr. Recep Demir, insanların yaşamlarını olumsuz etkileyen migren aurasının neden olduğu belirtiler ve tedavi yöntemleri hakkında önemli bilgiler verdi. Dr. Demir hastaların yanıp sönen ışıklar, zikzaklı şekiller ve nesneleri çift görebilmesine neden olabilen ve günlük yaşamı büyük ölçüde etkileyen migren aurasının; migren krizinden kısa bir süre önce meydana gelen bir dizi duyusal rahatsızlık olduğunu ifade etti. Migren aurasının 20 ila 40 dakika arasında sürdürdüğünü söyledi. Uyku düzensizliği, iklim değişiklikleri, öğün atlama, aç kalma, stres, yükseklik değişiklikleri, hava kirliliği, düzensiz beslenme ve kokular gibi birçok etkenin migren aurasının tetiklenmesine neden olabileceğinin altını çizen Demir, migren ataklarının yüzde 20’sini auralı migren ataklarının oluşturduğunu belirtti. Auralı migren hastalığında iki farklı tedavi yöntemi olduğunu kaydeden Doç. Dr. Recep Demir, migren ataklarının şiddetine göre ilaç tedavisinin uygulanabileceğini dile getirdi.
Migren ataklarının yüzde 20’sini auralı migren oluşturur
Auralı migren ataklarının duyu kayıplarının yaşanması gibi birçok etkisinin olduğunu belirten Demir, “Migren genellikle tek yanlı yerleşimi olan, fiziksel aktivite ile kötüleşen, zonklayıcı tarzda baş ağrısı, bulantı, kusma, fotofobi ve fonofobi belirtilerinin olduğu ataklarla karakterize sık görülen bir hastalıktır. Migren ataklarının yüzde 20’sini auralı migren oluşturur. Aura, migren krizinden kısa bir süre önce meydana gelen bir dizi duyusal rahatsızlıktır. Migren aurası çoğunlukla görsel yakınmaları içerir, özellikle ağrının başlayacağı baş yarımındaki tarafta gözde parlak ışıklar, yanıp sönen ışıklar, zikzaklı şekiller, gözde karaltı, bulanık görme ve çift görme görülebilir. Ayrıca baş dönmesi, hissizlik, karıncalanma, kol ve bacaklarda güçsüzlük, duyu kaybı ve kelimelerin birbirine girmesi gibi konuşma bozuklukları da eşlik edebilir” dedi.
Hasta kendisini yorgun, huzursuz ve kayıtsız hissedebilir
Doç. Dr. Recep Demir yaklaşık 20 ila 40 dakika arasında süren migren aurasının fiziksel aktivitelerin şiddetlenmesine yol açabileceğini vurguladı. Demir, “Migren aurası sıklıkla 20 ila 40 dakika kadar sürer, en kısa 5 dakika ve en uzun 60 dakika içinde sonlanır ve baş ağrısı başlar. Migrende tipik baş ağrısı tek taraflı, zonklayıcı, orta ve ağır şiddette olup fiziksel aktivite ile şiddetlenir. Ağrı gündüz veya gece her zaman ortaya çıkabilse de en sık olarak saat 05.00 ile 12.00 arasında başlar. Ağrı erişkinlerde 4 -72 saat, çocuklarda ise 1-48 saat arasında sürebilir. Hasta kendini yorgun huzursuz ve kayıtsız hissedebilir, konsantrasyon azalması, kafa derisinde hassasiyet, duygu durum değişiklikleri görülebilir. Buna karşın, bazı hastalar ise kendini aşırı derecede iyi ve yenilenmiş hissedebilirler” diye konuştu.
Uykusuzluk, stres ve aşırı çay tüketimi tetikliyor
Birçok etkenin auralı migreni tetikleyebileceğini ve hastaların bunlardan uzak durması gerektiğini söyleyen Dr. Demir şu uyarılarda bulundu: “Aura semptomlarını genellikle aurasız migren tipi baş ağrısı izler. Aurasız migren tanısında en az 5 baş ağrı atağı olmalıdır. Bu tek taraflı, zonklayıcı karakterde, orta veya şiddetli baş ağrısına bağlı iş yapmasının engellenmesi veya zorlaşması, fiziksel aktivite ile baş ağrısının artması, buna ek olarak atak anında aşağıdaki iki bulgudan biri olması, bulantı veya kusma, ışık hassasiyeti olarak sıralanabilir. Aurasız migren baş ağrısı tanı kriterlerine ek olarak 4 semptomdan üçünün ve 2 baş ağrısı atağının olması gerekir. Bir veya daha fazla aura semptomu 5 dakikadan uzun, 60 dakikadan kısa sürmeli, aura bitiminden sonraki 60 dakika içinde baş ağrısı başlamalıdır. Uyku düzensizliği, iklim değişiklikleri, öğün atlama, aç kalma, stres, yükseklik değişiklikleri, hava kirliliği, bilgisayar oyunları, parfümler ve diğer kokular, aşırı kahve ve kafein, aşırı çay, alkol, çikolata, baharat ve hazır soslar, bazı peynirler, turşular, kızartmalar, doğum kontrol hapları, saçın sıkı bağlanması veya sıkan saç tokaları, yüksek ve devamlı gürültü auralı migren ataklarını tetikleyebilir.”
Migrenin iki şekilde tedavisi var
Migren tedavileri hakkında bilgi veren Doç. Dr. Recep Demir sözlerini şöyle sürdürdü: “Migren tedavisi ikiye ayrılır. Bunun ilki migren atak tedavisidir. Bu yöntemde ağrı kesiciler, migren atakları sırasında alınır ve ağrıyı durdurmak için kullanılır. İlk olarak basit analjezikler, daha sonra NSAİ ve kombine preparatlar tercih edilirler. Basit, kombine analjezikler ve NSAİ hafif-orta şiddetteki migren ataklarında etkindirler. Orta ve şiddetli ataklarda etkisiz olduklarında, spesifik migren ilaçlarına geçilmelidir. İkinci yol olan profilaktik (önleyici) tedavide ise profilaktik ilaçlar, migren ataklarının şiddetini veya sıklığını azaltmak için, günlük olarak alınır. Ayda 2 veya daha fazla atak, ayda 4 ya da daha çok ağrılı gün olduğunda ve baş ağrısı günlük aktiviteleri engellediğinde tedaviye başlanmalıdır. Anti-depresanlar, anti-epileptik ilaçlar, beta-blokerler, kalsiyum kanal blokerleri, serotonin antagonistleri ve diğer ilaçlar kullanılarak migren tedavi edilebilir.”
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *