İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık 'Turşu bilinenin aksine sağlık deposu değil'

'Turşu bilinenin aksine sağlık deposu değil'

1969
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Diyetisyen Emre Uzun, TV programlarında "Turşu sağlık için çok yararlıdır" gibi ifadelerin kullanıldığını ama turşunun tıpkı sucuk, salam, sosis gibi mide kanserine zemin hazırladığını söyledi. Diyetisyen Emre Uzun, turşu ile ilgili bilinmeyenleri açıkladı. Son günlerde hemen her sağlık, kadın, diyet programlarında "Turşu sağlık için çok yararlıdır, yiyebildiğiniz kadar turşu yiyin, bol bol turşu suyu için" cümlelerinin duyulduğunu belirten Dyt Uzun, turşunun o kadar da ’sağlık deposu’ olmadığını, tıpkı sucuk, salam, sosis gibi mide kanserine zemin hazırladığını söyledi. Son zamanlarda turşunun bir tür sağlık deposu gibi tanıtıldığını belirten Dyt Emre Uzun, "Ekşi, tuzlu salatalık ve lahana turşusunun zayıflamak isteyenler, şeker hastaları için yararlı olduğu, kanseri önlediği hatta içindeki probiyotikler nedeniyle bol bol turşu tüketmek gerektiği söyleniyor. Ancak turşu, tuz olmadan hazırlanamaz. Turşu suyu da öyle... Turşudaki sodyum, yani tuz da mide kanserine yol açabilir" dedi. "Turşuda ’standart’ diye bir şey yok" Diyetisyen Emre Uzun, Türkiye’de tüketilen turşuların standardı olmadığını da bildireren "Asıl mesele turşunun nasıl hazırlandığı, içine neler eklendiği, hangi sebze ve meyvelerden kurulduğu... Bütün bunlar turşunun besin değerlerini değişken haline getirir. Turşuda neyin hangi miktarda bulunması gerektiğine dair ülkemizde bir standart yok. Evdeki turşuyla merdivenaltında üretilmiş turşuyu ya da fabrikasyon üretilen turşuyu bir tutamazsınız! Bu bir yana, her ev hanımı da turşuyu aynı şekilde kurmaz; örneğin kimi limonla kurar kimi sirkeyle... Bu bile turşunun sadece tadına değil besin değerlerine, dayanma süresine etki eder. Bir örnek vermek gerekirse, ABD’de tek bir biber ya da kornişon turşusunda kalori 4 kcal, karbonhidrat 8 g, lif 3 g, protein 0,2, şeker 4 ve sodyum 283 mg olmak zorundadır. Tek bir adetten bahsediyoruz" şeklinde konuştu. Turşu, sağlık için yararlı mı? Diyetisyen Emre Uzun, turşunun eğer maya ile hazırlanıyorsa ve fermentasyon varsa sağlık için yararlı olduğunu vurgulayarak, "Çünkü ancak mayalı turşuda sağlıklı bakterilerin varlığından, bu bakterilerin meyve sebzelerdeki doğal şekeri çözmesinden, probiyotiklerden söz edilebilir. Tuz içinde bekletilmiş turşuda maya yoksa sağlığa zararlıdır. Ancak ne olursa olsun, turşu dediğimiz şey bir yan gıdadır, temel besin maddesi değildir. Evet, yararları da var ama turşuyu diyet için, antioksidan özelliği için, probiyotikleri için sürekli; haftada yedi gün tüketmek vücuda yarar değil zarar verir. İki orta boy kornişon turşusundan günlük ihtiyacınız olan tuz miktarının yarıdan fazlasını almış olursunuz. Bu sizi en iyi ihtimalle yüksek tansiyon hastası, börek hastası ve en kötü ihtimalle de mide kanseri yapar" uyarısında bulundu. Probiyotikler için tek seçenek turşu olmadığını söyleyen Dyt Uzun; "Doğal yoğurt, peynir, yeşil bezelye, bitter çikolata gibi gıdaların her biri probiyotik kaynağı. Üstelik hiç biri turşu gibi risk de taşımıyor. İnsanların, bir tavsiyeye sarılmadan önce, kısa da olsa araştırma yapmasını tavsiye ediyorum" dedi. Nasıl ve ne kadar turşu yemeli? Diyetisyen Emre Uzun, turşunun ne kadar ve nasıl yenmesi gerektiğini şöyle açıkladı: "Biz zaten tuzu fazla seven, çokça tuz kullanan bir milletiz. Hâlâ sofraya oturduğunda, yemeğin tuzuna bakmadan eline tuzluğu alan pek çok insan var. Tuz, elbette hayati öneme sahip bir mineral ama biz tuz tüketimini zaten ’abartan’ bir milletiz. Buna şimdi bir de "turşu yiyin, turşu suyu için" propagandası eklenince zaten fazla fazla aldığımız tuzu bir de turşudan almaya başladık. Bu sizi kalp damar, yüksek tansiyon ve böbrek hastası eder. Aşırı tuz tüketmek, kansere yakalanma riskini dört kat artırır. Zaten son 10 yılda Türkiye’deki mide ve bağırsak kanseri vakalarında artış yaşanırken, kim hangi turşuyu yiyor, sağlıklı mı sağlıksız mı bilmeden, içindeki tuz oranını takip etmeden, standardı bile olmayan turşuyu yiyin için diye topluma dayatırsanız, insanları sadece hasta edersiniz. Dünya Sağlık Örgütü WHO, 2011 yılında bir liste yayınladı ve turşuya da ’kansere sebep olabilen gıdalar’ arasında yer verdi. Bunu da unutmamak gerek".
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *