İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Ebola Nedir?

1151
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
SAÜ Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, Ebola virüsü ile ilgili açıklamalarda bulundu. Ebola’nın insanları şempanzeleri ve maymunları etkileyebilen bir virüs hastalığı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Karabay, virüslerin bakterilerden daha küçük canlılar olduğunu belirterek virüs hastalıklarının antibiyotiklerle tedavi edilemeyeceğini söyledi. Prof Dr. Oğuz Karabay, hastalık belirtileri ile ilgili şu bilgileri verdi: “Hastalık etkeni alındıktan sonra 5-10 günlük bir kuluçka olur ve ardından hastalık şikâyetleri başlar. Viral kanamalı ateşler (VKA) nonspesifik semptom ve bulgularla başlayan, kanama ve ateşin eşlik ettiği akut hastalıklardır. Ebola virüsler tüm kanamalı ateş virüsleri içerisinde en ölümcül olanıdır. Ebola, tüm yaş gruplarında görülebilen, asemptomatik enfeksiyondan şok, multiorgan yetmezliği ve ölümle sonuçlanabilen geniş bir spektrumda hastalık yapabilir. Klinik seyirde ateş, yaygın kas ağrısı, baş ağrısı, artralji ve kırıklığın görüldüğü 3-4 günlük bir prodromal dönemle başlar. Hastalarda bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi gastrointestinal belirti ve bulguların görülebilir. Vücutta döküntüler görülebilir. Hastalardan kan alındığında damar giriş yerleri başta olmak üzere büyük kanama olması karakteristiktir. Gözde kanama veya kızarıklık görülebilir. Hastalarda bilinç bozukluğu, yürüme bozuklukları görülebilir. Klinik seyir oldukça hızlıdır, ölüm genellikle ilk 2 hafta içinde görülür.” Ebola virüsü bulaşan hastalara yönelik şimdilik sadece destek tedavisi uygulanabildiğini dile getiren Prof. Dr. Karabay, virüs taşıyan hastaların izolasyonunun çok önemli olduğunu ifade ederek, önem anlamında şu bilgileri verdi: “Hastaların erkenden tanınması ve diğer insanlarda izole edilerek ayrılması önemlidir. Bu hastalarda minimal travma ile izlenmelidir, hastalara uygulanacak travma yeni kanamalara neden olabilir. - Ebola kuşkusu taşıyan bir durum saptandığında veya şüphelenildiğinde hasta tek kişilik bir odaya yerleştirilmelidir. Odada sürekli olarak negatif basınç ve saatte 6-12 kez hava değişimi sağlanmalıdır. - Oda kapısına izolasyon kartı asılmalıdır. - Oda kapısı kapalı tutulmalıdır. - Odada tuvalet ve lavabo olmalıdır. - Hasta odasına giren herkes koruyucu solunum maskesi (en az N95) takmalı, ziyaretçiler odaya sokulmamalıdır. - Hastanın nakledilmesi gerektiğinde ise hastaya maske taktırılarak ve izolasyon önlemleri ile nakledilmelidir. - Ebola kuşkusu taşıyan tüm hastalara ait kan, kan ürünleri, vücut sıvıları ve çıkartıları enfekte kabul edilmelidir. - Hastalara temastan önce ve sonra el hijyeni sağlanmalıdır. - Ebola şüphesi olan hastanın, kan ve vücut sıvıları veya bütünlüğü bozulmuş deri ve mukoza ile temastan önce eldiven giyilmelidir. - Eldiven çıkarıldıktan sonra eller yıkanmalıdır. - Yapılacak işlem sırasında sıçrama ihtimali olan kan, sekresyonlarla (idrar, balgam, dışkı, tükürük) temas olasılığı varsa tek kullanımlık maske, siperlik,  gözlük ve koruyucu önlük kullanılmalıdır. - Kullanılan iğneler kılıfına geçirilmemelidir, ucu bükülmemelidir, delinmeyen kaplar içerisinde biriktirilmelidir. - Ölen hastaların defin işlemleri sırasında gerekli bariyer önlemleri alınmalıdır. - Hasta ve cenazeye ait tüm araç ve gereçler yüzde 0,5'lik çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *