İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Estetik kaygıların çok ötesinde bir sorun; Obezite

Estetik kaygıların çok ötesinde bir sorun; Obezite

68
GÖSTERİM
5 Dakika
OKUNMA SÜRESİ

Fazla kilolar artık fiziksel bir sorun olmaktan çıktı. Estetik kaygıların ötesinde çok ciddi sağlık problemlerine yol açan obezite, zamanında müdahale edilmediğinde ölümlere dahi yol açabilir. Bugün Türkiye’de erkeklerin %20’si, kadınların ise %41’i obeziteyle karşı karşıyadır. Durumun bu noktaya gelmesinde yanlış beslenme ve hareketsizliğin rolü olduğunu söyleyen Avrasya Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Abdülkerim Özakay, obezite hakkında bilinmesi gerekenleri anlatıyor.

Aldığınız enerji verdiğiniz enerjiden fazlaysa…

Bir kişinin kendisini obez olarak yorumlaması için vücudunun normal fonksiyonlarını engelleyecek ve sağlıklı olmasını zorlaştıracak ölçüde kilosunun olması, vücudunda yağ birikmesi gerekir. Bedenin yağ kütlesinin yağsız kütleye oranla aşırı artması olarak tanımlanan obezite, günlük alınan enerjinin harcanan enerjiden fazla olmasıyla ortaya çıkar. 

Normal şartlarda yetişkin kadınlarda vücut ağırlığının %20-25’i, erkeklerde ise %15-18’i yağ kütlesinden oluşmaktadır. Bu oran kadınlarda %30, erkeklerde ise %25’e çıktığında obeziteden söz edilebilir.

Modern yaşamanın olumsuz getirisi; hareketsiz yaşam

Fazla kiloları olan insanlardan sıklıkla ‘su içsem yarıyor’ cümlesini duyarız. Ancak bu yanlış yanılgının arkasına sığınmak ne fazla kiloları açıklamak ne de fazla kilolardan kurtulmak için yeterli değildir. Obezitenin ortaya çıkmasındaki en büyük etken yanlış beslenme ve hareketsiz yaşamdır. Bu etkenlere ek olarak genetik faktörler, nörolojik, fizyolojik birçok unsurun etkili olduğu obeziteyi ortaya çıkaran nedenler;

  • Aşırı beslenme,
  • Yetersiz fiziksel aktivite,
  • Yaş,
  • Cinsiyet,
  • Hormonal etkenler,
  • Metabolik etkenler,
  • Eğitim düzeyi,
  • Sosyo-ekonomik etkenler,
  • Kullanılan bazı ilaçlardır.

Obez misiniz?

Obeziteyi belirlemek için en sık kullanılan yöntem Dünya Sağlık Örgütü’nün belirlediği kriterlere göre hazırlanan Vücut Kitle İndeksi’dir. Bu değer kişinin kilosunun, boy uzunluğunun karesine bölünmesiyle hesaplanır. Eğer vücut kitle indeksi 18.50 - 24.99 arasında ise kişi normal kiloda sayılmaktadır. Eğer bu değer 25.00 - 29.99 arasında ise kişi Şişmanlık öncesi (Pre-obez) olarak kabul edilir. Diğer değerler ise şu şekildedir;

  • Obez – 30,
  • Şişman I. Derece -30.00 - 34-99, 
  • Şişman II. Derece - 35.00 - 39.99,
  • Şişman III. Derece- 40 ve üzeri.

Obezite birçok hastalıkla ilişkili…

Obezitenin birçok hastalıkla ilişkili olduğu görülmektedir. Bu hastalıklar;

  • Tip 2 DiabetesMellitus( Şeker Hastalığı),
  • Hipertansiyon,
  • Koroner arter hastalığı,
  • İnsülin direnci,
  • Metabolik sendrom,
  • Safra kesesi hastalıkları,
  • Bazı kanser türleri,
  • Solunum zorluğu,
  • Felç,
  • Uyku apnesi,
  • Astım,
  • Karaciğer yağlanması
  • Menstruasyon düzensizlikleri
  • Aşırı tüylenme,
  • Kas-iskelet sistemi problemleri,
  • Gebelikte problemler.

Tedavi mümkün!

Obezite tedavisinde en ideal tedavi yöntemi kişinin yaşı, cinsiyeti, kilosu ve varsa mevcut sağlık sorunlarına göre şekillendirilir. Obezite tedavisinde tercih edilen 5 farklı tedavi yaklaşımı vardır. Bunlar, tıbbi beslenme diyeti, egzersiz tedavisi, davranış değişikliği tedavisi, farmakolojik tedavi ve en bilinen cerrahi yöntemlerdir.

Fazla kilolarınız için ameliyat her zaman ilk çözüm değil

Mide ameliyatlarında ölçüt kişinin kilosu değil,  vücut kitle indeksidir. Buna göre kişinin ameliyat olabilmesi için vücut Kitle İndeksi (VKİ) 40 kg/m2’yi aşan veya 35-40 kg/m2 arasında olan ve buna diyabet, hipertansiyon ile uyku apne sendromu gibi hastalıkların eşlik ettiği kişiler ameliyat olabilir. 

Sleeve Gastrektomi ile zayıflama

Tüp mide ameliyatı olarak bilinen bu yöntemde midenin belli bir bölümü cerrahi olarak çıkarılıyor ve geriye tüp şeklinde bir mide bırakılıyor. Ameliyattan sonra küçük hacimlerde alınan yiyecekler hastada doygunluk hissi yaratıyor ve bir süre sonra bu tokluk, iştah kaybına dönüşüyor. Ayrıca midenin açlık hormonu salgılayan bölümü de çıkarıldığı için hastada açlık hissi oluşmuyor. Oldukça kolay bir operasyon olan bu yöntemde, komplikasyon oranları oldukça düşüktür. Ameliyattan sonraki birkaç yıl içinde kilo fazlasının %60 - 70’inin kaybedilmesi beklenir. 

Gastrik By-Pass ile zayıflama

Cerrahi sonrası uzun dönemde kilo alımı olursa kişiye uygun Gastrik By-Pass cerrahi tiplerini uygulamak da mümkün. Operasyonun faydaları vücut ağırlığınızın önemli bir kısmının kaybı ile birlikte, ilk bir iki yılda ortaya çıkıyor. Kilo kaybedildikçe yüksek kolesterol, yüksek tansiyon ve diyabet gibi şişmanlıkla ilişkili sağlık problemleri kaybolmaya veya en azından düzelmeye başlıyor. Bu sayede, hastaların tamamına yakını aldıkları pek çok ilacı tamamen bırakır veya en azından dozunu azaltırlar. Zayıflamaya bağlı olarak emosyonel durumda da belirgin düzelme görülür, sosyal ve cinsel hayattaki düzelmeler bunu takip eder.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *