İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Fibromiyalji hastaları bunlara dikkat

Fibromiyalji hastaları bunlara dikkat

38
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. Kerem Bıkmaz, Fibromiyalji’nin eklem dışı romatizma hastalığı olduğunu belirterek, “Toplum da yüzde 5 arasında görülmektedir. Görülme sıklığı 40-60 yaşlarda artar. Hastalık uyku bozuklukları, yorgunluk, depresyon, kas ve iskelet ağrılarıyla kendini gösterir. Fibromiyalji hastalarının ikincil ve destekleyici bir tedavi yöntemi olarak beslenmelerine ve psikolojilerine önem göstermeleri gerekmektedir” dedi.

INCA Klinik Nöroşirurji Uzmanı Op. Dr. Kerem Bıkmaz, konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede, “Öncelikle uyku saatleri düzene oturturulmalıdır bu sirkadiyen ritmi ve bir çok hormonun sentezini olumlu yönde etkileyecektir.Beslenme ve kilo problemlerini önemsemek şart. Ağrılarınızın nedeninin fazla kilolarınız olabilir. Bir diyetisyene başvurup bu sorunu ortadan kaldırmanız hem ağrılarınızı azaltacak hem de psikolojik olarak fazla kilolardan kurtulmak size iyi gelecektir” diye konuştu.

Op. Dr. Bıkmaz, Fibromiyalji hastalarında triptofan aminoasidinden zengin bir beslenme planı yapılması gerektiğini belirterek, “Muz, ananas, fındık, hindi eti, ıspanak , yumurta triptofandan zengin besinlerdir. Triptofan mutluk hormonu diye bilinen serotine çevrilir. Uyku, iştah ve dürtü kontrolünün düzenlenmesi serotonin görevleri arasındadır ve artmış serotonin seviyesi, ruh halinin iyi olması ile ilişkilidir. Hastalarda genellikle konstipasyon halk arasında kabızlık diye bahsettiğimiz durum sıklıkla gözlenir çözüm olarak bol su tüketimi, fiziksel aktiviteyi arttırıcı etkinlikler ve posadan zengin bir beslenme önerilir. Hastalarda kronik ağrı, yorgunluk, depresyona eğilim sebebiyle fiziksel aktivite azalır bu azalma erken dönemde osteoporoz (kemik erimesi ) gelişim riskine de neden olabilmektedir. Hastalar yıllık kan kontrollerini yaptırmalı kalsiyum, fosfor ve vitamin D seviyelerine baktırmalılardır. Hiçbir ağrı kalıcı değildir, ağrının sebebini bulmak ve ona uygun bir tedavi yöntemi belirlemek en uygun yöntemdir” şeklinde konuştu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *