İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Grip Kapıda

1835
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Grip tüm dünyada salgına yol açabilen bir hastalık. Sonbaharın gelmesi ile birlikte düşen hava sıcaklıkları, solunum yolu hastalıklarında artışa neden oluyor. Bunların başında ise her yıl milyonlarca kişinin maruz kaldığı grip hastalığı geliyor.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Oğuz Karabay, sonbahar ve kış aylarınca sıkça rastlanan solunum yolu hastalıklarından olan gribe dikkat çekti. Baş ağrısı, ateş, halsizlik, vücut ve kas ağrısının gribin başlıca belirtileri arasında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Oğuz Karabay, ancak her öksüren, aksıran kişinin de grip olmayabileceğini ifade etti. Gribin özellikle kalp, akciğer hastalığı ya da diyabet altta yatan hastalığı olanlarda ve yaşlılarda ölümcül bir hastalığa dönüşebileceğine işaret eden Karabay, grip nedeniyle her yıl dünyada bir milyon kişinin hayatını kaybettiğini söyledi. Kış aylarının gelmesiyle birlikte insanların kapalı ortamlara yöneldiğini anlatan Karabay, “kış aylarında grip yakın temas, kalabalık yaşam koşulları ortak kullanılan eşyalar yoluyla da artabilir.” diye konuştu. Gripten kurtulmak için kesinlikle antibiyotik kullanılmamalıdır. Bunun yerine bol sıvı alımak dinlenmek ve el hijyenine özen göstermek gerektiğine dikkat çeken Karabay, “Hastanın genel durumları cbozulmuşsa, bilinç bozukluğu var ise, kusmaları fazla ise, sıvı alımı, beslenmesi bozulmuşsa ve hasta altı aydan küçük bebek ise, başka bir hastalığın ortaya çıkmasını da engellemek amacıyla doktora başvurulmalıdır” ifadelerini kullandı ve “grip baş gösterdiğinde el hijyenin uygulanması gripten korunmada önemlidir” dedi. Grip Aşısı Yaptırılmalı mı? Prof. Dr. Karabay sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu hastalığa karşı korunmada, tipik olarak İnfluenza A’nın iki, B’nin bir suşundan oluşan ölü influanza virüslerini içeren aşı kullanılıyor. Bazı kişilerin grip aşısı olması mutlaka gereklidir. Örneğin; 65 yaşın üstündekiler, şeker hastalan, astım hastaları, kronik akciğer hastaları, kronik kalp ve damar sistemi hastaları, kronik hastalık dışında bağışıklık sistemleri zayıflamış olan kişiler: kanserli-lösemili kişiler, bağışıklık sistemi hastalığı olan­lar, organ ve kemik iliği nakli yapılan kişiler, immunsupresif ilaç kullananlar, hamile bayanlar (4 aylıktan itibaren), gribin tıbbi ve ekonomik olumsuz etkilerinden korunmak isteyen kişiler (sağlık çalışanları, iş adamları, üretimde çalışanlar, sporcular vb), huzurevi, bakımevi vb ortamlarda yaşayanlar aşılanmalıdır. Aşılamadan yaklaşık 2 hafta sonra koruyuculuk başlar.” Grip aşısı tam olarak korur mu ? Grip aşısının tam bağışıklık sağlamadığına dikkat çeken Prof. Dr. Oğuz Karabay “Grip aşısı tam bağışıklık sağlamaz. Koruyuculuk oranı %60-70 arasında değişmektedir. Aşı bir yıl önce salgın yapan virüslerden hazırlanır. Eğer bu yıl salgın yapan kökenler geçen yıldan tamamıyla farklı bir hal aldı ise aşı koruma sağlamayacaktır” şeklinde konuştu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *