İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Hareket et, yağlanmanın önüne geç

Hareket et, yağlanmanın önüne geç

692
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Doruk Sağlık Grubu doktorları, sağlıklı hayat konusunda bilgilendirmelerine devam ediyor. Dâhiliye Uzmanı Uz. Dr. Mehmet Renan Özakgün, karaciğer yağlanmasının dünyada ve ülkemizde yaygın görülen bir hastalık olduğunu söyledi. Karaciğer yağlanmasının dünyada olduğu gibi ülkemizde de yaygın görülen bir hastalık olduğunu belirten Uz. Dr. Mehmet Renan Özakgün, yağlı karaciğer hastalığının dünyada yaklaşık her 4 kişiden 1’inde görüldüğüne dikkat çekerek, yaygın görülen bu hastalığın son safhalara kadar belirti vermeyebildiğine dikkat çekti. Yağlı karaciğer hastalığının farklı türlerinin olduğunu belirten Özakgün, “Örneğin alkole bağlı olmayan karaciğer yağlanması, alkol kullanmaya veya çok az kullanan kişilerin karaciğerinde normalden fazla yağ birikmesidir. Bazı ilaç ve özellikle Hepatit C gibi karaciğer hastalıkları da karaciğer yağlanmasına yol açabilir” dedi. Fibroz dokusu oluşabiliyor Dahiliye Uzmanı Mehmet Renan Özakgün sözlerini şöyle sürdürdü: “Karaciğer karbonhidrat, protein ve yağ metabolizmasında önemli rol oynar. Aşırı enerji alımı söz konusu olduğunda ihtiyaç duyulduğunda kullanılmak üzere karaciğer, besin öğelerini yağ olarak depo eder. Eğer yağlı karaciğer hücreleri, karaciğerin yüzde 5’ini aşarsa bu basit yağlanma olarak tanımlanır. Bazı hastalarda yağ birikimi herhangi bir soruna yol açmazken bazı hastalarda karaciğere zarar verebilir ve karaciğerde fibroz olarak adlandırılan yara dokusu oluşabilir. Fibroz karaciğerde yayılmaya başlarsa siroz ve karaciğer kanserine de yol açabilir.” Kimler risk altında? Fazla kilolular ile insülin direnci olan ve kan kolestrol seviyesi yüksek olanların haricinde şeker hastalarının da risk grubunda olduğunu kaydeden Mehmet Renan Özakgün, hastalığın belirtisi hakkında şu bilgileri verdi: “Fazla kilo, şeker veya yüksek tansiyon hastalığı veya uyku apnesi gibi bir hastalık öykünüz varsa, karaciğer yağlanmasının değerlendirilmesi için hekiminize danışabilirsiniz. Karın bölgesi ultrasonu, MR/MRE ve kan testleri, yağlı karaciğerin teşhisinde yaygın olarak kullanılmaktadır ancak gerekli görüldüğü durumlarda güvenilir bir yöntem olduğu için karaciğer biyopsisini de başvurulabilmektedir. Karaciğerde fibrozis oluşup oluşmadığını, oluştuysa hasarın ne ölçüde olduğunu değerlendirmek için ultrasonografik inceleme ve ölçüm yöntemi olan fibroscan’e de başvurulabilmektedir.” Hayat tarzına dikkat Aktif hayat tarzının benimsenmesinin, yağlı karaciğer hastalığının önlenmesinde ve tedavisinde esas olduğunu söyleyen Dr. Özakgün, “Fazla kilolu olan hastalar ideal ağırlıklarına ulaşırken, kilo kaybının kademeli olmasına da dikkat edilmelidir. Çünkü vücut ağırlığındaki hızlı değişimler karaciğer yağlanmasını ve hasarını artırabilir. Yağlı karaciğer hastalığının kronik ve belirti vermeden ilerleyen bir hastalık olup, görülme sıklığının her geçen gün arttığı unutulmamalıdır. Yeterli ve dengeli beslenme ile düzenli aktiviteyi hayat tarzı haline getirmek yağlı karaciğer hastalığından korunmaya yardımcı olabilir. Eğer risk etmenlerini taşıdığınızı düşünüyorsanız hekiminize danışabilirsiniz” diye konuştu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *