İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık İdrara çok çıkıyorsanız dikkat

İdrara çok çıkıyorsanız dikkat

150
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Dr. Fevzi Özgönül, idrara çok çıkanlara uyarılarda bulundu.

Dr. Fevzi Özgönül, “Tıpta diyabet diye adlandırılan şeker hastalığı, midenin hemen arkasında bulunan pankreas adını verdiğimiz bir salgı bezinin hastalığıdır. Pankreas bezi hem yediğimiz besinlerin sindirimi için enzim salgılar hem de kandaki şekerin hücreler tarafından kullanılabilmesini sağlayan insülin adında bir hormon üretir. İnsülin hormonu hücrelerin canlılığını devam ettirebilmesi için kanda bulunan şekerin hücre içine girmesini sağlar. Eğer insülin hormonu yeterince salgılanamazsa kendimizi sürekli aç hissederiz ve kandaki şeker miktarımız aşırı artar. Kandaki şeker miktarı aşırı artınca ince kan damarları tıkanır. Bu durumdan en çabuk böbreklerimiz, gözlerimiz, kalbimiz, el ve ayaklarımızın uç kısımları etkilenir. Daha sonra da tüm organlarımız hasara uğrar ve görevlerini sağlıklı olarak yerine getiremez” dedi.

Dr. Özgönül, hastalık belirtileri hakkında şu bilgileri verdi: “Kandaki yüksek şekeri idrar ile vücut dışına atabilmek için çok susamaya başlarız. Dolayısıyla çok sık idrara çıkmaya başlarız. Kan şekeri hücre içine giremediği için vücudumuz hep açtır ve çok yemek yeriz. Çevrenizde ağzı çok kuruyan, çok su içen, çok idrar yapan ve çok acıkan birisini görürseniz hemen ona kan şekeri tahlili yaptırmasını önerin. Çünkü bu üç belirti şeker hastalığının ilk belirtileridir. Bu ilk 3 belirtinin dışında halsizlik ilk başlarda ani kilo kaybı, yorgunluk, vücudumuzda özellikle kollarda ve bacaklarda uyuşma, karıncalanma, parmak uçlarında his kaybı ve görme bozuklukları başlar. İlk dönem geçtikten sonra aşırı bir kilo alımı da başlar. O kadar çok su içmelerine rağmen ciltleri hep kurudur. Kan şekerini idrar ile dışarı attıkları için, sık idrar yolu enfeksiyonu da olurlar.”

Şeker hastalığının 2 tip olduğunu ifade eden Dr. Özgönül, “Tip 1 diyabet dediğimiz hastalarda, pankreasta insülin yapan beta hücreleri hasarlanır yada insülin yapımını engelleyecek hastalıklarla ortaya çıkar. Doğumdan itibaren veya çok genç yaşta görülür. İnsülin ya hiç üretilmez ya da çok az üretilir. Tip 2 diyabet dediğimiz hastalarda ise sorun pankreasın insülin üretememesi değildir. Burada pankreas kişinin çok karbonhidrat tüketmesine bağlı ya yeterli insülin üretemez veya insülinin görev yapamaması nedeni ile şeker yüksekliği oluşur. Bazı hamileliklerde de hormon salgısına bağlı olarak hamilelik diyabeti ortaya çıkabilir. Hamilelikten sonra kan şekeri normal düzeyine inebilir. Fakat bu tip hastalar her an tip 2 diyabet hastalığı olabilecek kişilerdir” diye konuştu.

Şeker hastalığından kurtulmak veya şeker hastalığına yakalanmak istemeyenlerin yapmaları gereken bazı şeylerin olduğunu kaydeden Dr. Özgönül, “Tatlılardan, hamur işi gıdalardan uzak durmaya gayret edin. Vücudunuzun biyolojik ritmini geri kazanın. İnsan için biyolojik ritim, erken bir kahvaltı ile güne başlamak, günde 4 öğünü geçmemek, çay kahve gibi içecekler yerine suyu tercih etmek, saat 23:00- 02:00 arasında uykuda olmak, gün içerisinde en az 5 bin adım atmak demektir” açıklamalarında bulundu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *