VM Medical Park Kocaeli Hastanesi Çocuk Nörolojisi Uzm. Dr. Tülün Savaş Gürses, birbirleriyle elektriksel ve kimyasal yöntemlerle bağlantı kuran milyarlarca hücreden oluşan beyindeki, elektriksel uyarıların kontrolünün bozulması ile ortaya çıkan kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğu olan ve halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epileptik nöbetinin Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 2’lik bir kısmını etkilediğini açıkladı.
Çocuk Nörolojisi Uzm. Dr. Tülün Savaş Gürses, “Beyin, birbirleriyle elektriksel ve kimyasal yöntemlerle bağlantı kuran milyarlarca hücreden oluşmuştur. Beyindeki elektriksel uyarıların normal ve düzenli bir ritmi vardır. Epileptik nöbet bu elektriksel uyarıların kontrolün bozulması ile ortaya çıkan kısa süreli beyin fonksiyon bozukludur. Dünya nüfusunun yaklaşık yüzde 1-2´sini etkiler. Dünya´da yaklaşık 50 milyon hasta olduğu tahmin ediliyor. Doğumdan 20 yaşına kadar olan zaman diliminde epilepsinin ortaya çıkma riski yaklaşık yüzde 1 civarındadır. Bütün nöbetlerin yaklaşık yüzde 75’i 20 yaş altında görülür. En sık görüldüğü dönem ise 10 yaş altındadır” dedi.
Her bayılma epilepsi nöbeti değildir
Halk arasında sara hastalığı olarak bilinen epileptik nöbetlerin nasıl olduğunu da ifade eden Dr. Tülün Savaş Gürses sözlerini şöyle sürdürdü: “Çocuk ve ergenlerde nöbetler epilepsi dışında, yüksek ateş, elektrolit bozuklukları, beyni etkileyen hastalıklar gibi pek çok nedenle meydana gelebilir. Bu nedenle nöbete neden olabilecek diğer hastalıklar açısından hasta değerlendirildikten sonra olayın epileptik nöbet olduğuna karar verilmelidir. Epilepsi birden fazla nöbet geçirilmesi sonucu ortaya çıkan en sık görülen nörolojik hastalıklardandır. Tek bir nöbet geçirilmesi epilepsi anlamına gelmez. Epilepsi, halk arasında ‘sara hastalığı’ olarak da bilinir. Herkes tarafından sara dendiği zaman anlaşılan ve iyi bilinen bilinç kaybı, ağızdan köpük gelme ve tüm vücutta kasılma şeklinde nöbetin yanı sıra başkalarının hiç fark etmeyeceği kadar hafif nöbet çeşitleri de vardır. Herkesin geçirdiği nöbet farklılıklar gösterebilir. Her bayılma Epilepsi nöbeti değildir. Kan şekeri düşmesi, tansiyon düşüklüğü, ritim bozukluğu, psikojenik nedenlere bağlı bayılmalar Epilepsi nöbetini taklit edebilir. Nöbetler; oturan bebeğin arka arkaya defalarca öne doğru katlanması veya başını düşürmesi, çocuk ve ergenlerde bir an da dalgınlaşma, etrafında olup bitenleri fark edemez hale gelme, kısa süre yanıt vermeme, ritmik bir şekilde baş sallama, hızlı bir şekilde gözlerini kırpma, kontrolsüz hareketler (vücutta titreme, amaçsız el, kol ve bacak hareketleri, adalelerde kasılma ve gevşeme), bilinçte değişiklik, tuhaf tat, tuhaf koku, tuhaf sesler gibi alışılmadık hisler, baş dönmesi, kulak çınlaması, yere düşerek kasılma, dili ısırma, tuvaletini kaçırma, nedensiz bir şekilde aniden düşme, şeklinde ortaya çıkabilir.”
Açlık, kafeinli içecekler ve uykusuzluğa dikkat
Nöbeti tetikleyen faktörler hakkında bilgiler veren Dr. Tülün savaş Gürses, “Nöbetler bazen sadece anlık dalma biçiminde olabilir. Bu durum aile tarafından fark edilmeyebilir. Örneğin, çocukluk çağında görülen absans epilepsideki nöbetler 10-20 saniye süren boş bakmadan ibarettir. Gün içinde çok sayıda absans nöbeti geçiren bir çocuk yanlışlıkla dalgın, dikkatsiz ya da ilgisiz gibi adlandırılabilir. Uykusuzluk, açlık, çay, kahve, kola gibi kafein içeren gıdalar, uzun süre, yakından ve karanlıkta televizyon seyredilmesi, bilgisayarda oyun oynanması, bazı ilaçlar nöbetleri tetikleyebilir. Epileptik çocuklarda ateş, gribal enfeksiyonlar döneminde de nöbetlerin sıklaştığı gözlenmektedir. Epilepsi kontrol edilebilir ve yüksek oranda tedavi edilebilir bir hastalıktır. Epilepsi hastası bireylerin birçoğu düzenli ve doğru bir tedavi ile çalışabilir, okula gidebilir, evlenebilir yani normal hayatlarına devam edebilir. Çocukluk çağının epilepsilerinin altta neden saptanmayan grubunda genellikle erişkin döneme geçmeden hastalık iyileşir” şeklinde konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *