İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Karpal tünel sendromuna dikkat

Karpal tünel sendromuna dikkat

1586
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Op.Dr. İbrahim Rızvanoğlu, el uyuşması nedeninin karpal tünel sendromu olabileceğini söyledi.

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op.Dr. İbrahim Rızvanoğlu, “Yaşınız ve işiniz ne olursa olsun elleriniz sürekli olarak çalışmaktadır. Bu nedenle elde oluşabilecek sorunlar kişinin sosyal yaşamını olumsuz etkileyebiliyor. Karpal Tünel Sendromu, 1 veya her 2 elin ilk üç parmağını tutan ilerleyici özellik gösteren hastalıktır. El bileğinin ortasında bulunan ve ilk 3 parmağa dağılan medyan sinirin bası altında kalması sonucu ağrı, uyuşukluk ve güçsüzlükle kendini belli eder. Hastalık belirtileri; özellikle gece artış gösteren elde uyuşma ve elektriklenme , elin veya parmakların güç gerektiren işler esnasında his bozukluğu oluşması, bazen omuza kadar uzanan ağrı olarak özetlenebilir. Anatomik olarak anlatılacak olursa; el bileği ve avuç içinin birleştiği bölgede yaklaşık 3 cm’lik bir tünel bulunur. Bu tünel içerisinden parmakları hareket ettiren kaslar (tendon) ve bu parmakların hissini alan median sinir geçer. Bazı durumlarda tendonlar sinire baskı yapar ve siniri sıkıştırır” dedi.

Bu hastalığın üç sebebi olduğunu ifade eden Op.Dr. Rızvanoğlu, “Bahsettiğimiz tünel içerisinden geçen tendonların fazlaca çalışması sonucunda tendonlar sinire baskı yapabilir. Uygunsuz pozisyonda bileğini hareketsiz tutan kişilerde tünel içinde sinir baskı altında kalabilir. Son olarak bu tünel üzerine alınan darbe sonucunda tünel içinde ödem (sıvı toplanması) oluşur ve sinir bu ödem altında sıkışır. Elini sık kullanan kişilerde; çiftçilerde, sıkça ev işi yapan ev hanımlarında, titreşimli el aleti kullanan kişilerde, sık bilgisayar kullanan kişilerde, avuç içine darbe alan kişilerde, el bileğini bükülü pozisyonda uzun süre tutan kişilerde (yanlış pozisyonda uygulanan alçı vs.) daha sık görülür” diye konuştu.

Hastalığın erken dönemlerinde sinir sıkışmasına hafif düzeyde ilaç tedavileri, bileği sabit tutan el bileklikleri (el bilek ateli), fizik tedavi ve istirahatin çoğu zaman yeterli olduğunu kaydeden Op.Dr. Rızvanoğlu, “Eğer orta veya ileri düzeyde sinir sıkışması varsa bu durum genelde cerrahi tedavilerle çözülebilir. Ameliyat lokal anestezi altında yapılır, yatış gerektirmez ve yaklaşık 15 dakika sürer” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *