İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Nükleer tıpla kanserin haritası çıkarılıyor

Nükleer tıpla kanserin haritası çıkarılıyor

1055
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Radyoaktif maddelerle hastalıkların tanı ve tedavisini sağlayan nükleer tıp, teknolojiyle paralel gelişiyor. Prof. Dr. Oktay Sarı, son teknoloji sayesinde kanser başta olmak üzere tüm hastalıkların haritasını çıkardıklarını söyledi.

Hastalıkların tanı ve tedavisinde radyoaktif maddelerin kullanılması olarak tanımlanan nükleer tıp, teknolojideki baş döndüren gelişmelerle sağlığımız açısından artık daha da hayati önemde. Nükleer tıp alanında heyecanlandıran gelişmelerin kapıda olduğunu dile getiren VM Medical Park Bursa Hastanesi Nükleer Tıp Uzmanı Prof. Dr. Oktay Sarı, branşın diğerlerinden ayrı ve özellikli olduğunu belirtti. Sarı, "Radyoaktif madde çeşitliliği, sayısı kadar uygulama alanı var. Tanısal görüntüleme ile tedavi için yol haritası çok rahat belirlenebiliyor. Teorik olarak her hastalığa teşhis koymamız mümkün. Her hastalık için kullanılan maddeler ise farklı. Kalp-damar tıkanıklıkları, bizim için birinci öncelikte. Kardiyoloji, anjiyografi ile damar tıkanıklığını gösteriyor ama çok küçük-kılcal boyuttaki damarsal yapılar anjiyografi ile görüntülenemiyor. İşte biz o küçük dolaşımı sintigrafi yöntemi ile gösterebiliyoruz. Örneğin PET/CT görüntüleme yöntemiyle kanserin yayılımını, odaklarını gösteriyoruz. Bir anlamda kanserin haritasını çıkarıyoruz. Kanser tedavisinde onkologlar için en önemli şey, evrelemedir. Çünkü hastalığın evresine göre tedavi seçeneği belirlenir. Nükleer tıp bu noktada evreleme, yeniden evreleme ya da tedaviye cevabın verilmesi aşamasında önem arz ediyor” diye konuştu.

Alzheimer dahil birçok hastalıkta nükleer tıbbın klinisyene destek noktasında önemli bir branş olduğunu da kaydeden Sarı, tetkikler ve korunma konularında da şunları söyledi:

"Uygulamaları, hasta henüz randevu almaya gelmişken anlatıyoruz. Hastanede ne kadar saat ayırmaları gerektiğini ifade ediyoruz. Hangi tetkiklerde aç olmak gerektiğini, hangilerinde aç olmak gerekmediğini söylüyoruz. Radyasyondan korunmada da zaman, mesafe ve zırhlama gibi 3 temel prensibimiz var. Radyasyona mümkün olduğunca az zamanda maruz kalmamız lazım. Örneğin cep telefonunu ne kadar az kullanırsanız o kadar az radyasyona maruz kalırsınız. Radyasyon saçan kaynakla aramızdaki mesafe ne kadar fazla olursa mesafenin karesiyle ters orantılı olarak az radyasyon alırız. Teknikerlerimiz radyasyonla uygulama yaparken kurşun kıyafetler, gözlükler, eldivenler kullanır. Ekip üyelerimizin üzerlerinde aldığımız radyasyonu kaydeden dozimetreler olur. Bunlar, her 2 ayda bir Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na gönderilir. Bugüne kadar çok yüksek bir maruz kalmayla karşılaşmadık çünkü gerekli önlemleri alıyoruz."
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *