İstanbul
Kapalı
10°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Ramazan’da nasıl beslenmek gerekiyor

Ramazan’da nasıl beslenmek gerekiyor

175
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Ramazan ayını sağlıklı geçirebilmenin yolu doğru beslenmeye önem vermekten geçiyor. Tüm gün aç kalarak iftar sofralarında sindirim sistemine birden yüklenmek çeşitli sağlık sorunlarına neden olurken, iftar öğününü 2 aşamada tüketmek kilo vermeye yardımcı oluyor. Ramazan denilince ilk akla iftar sofraları gelse de uzmanlar en önemli öğünün sahur olduğunu söylüyor.

Doruk Sağlık Grubu bünyesinde görev yapan diyetisyenler sıcak geçmesi beklenen Ramazan ayı öncesi doğru beslemenin nasıl yapılması gerektiğini anlattılar. Doğru bildiğimiz yanlışların hayati risk taşıdığını anlatan diyetisyenler, en sağlıklı Ramazan sofralarının nasıl olması gerektiğini aktardı.

Doruk Sağlık Grubu’nun Yıldırım ilçesindeki hastanesinde yapılan ve diyetisyen hekimlerin katıldığı toplantının moderatörlüğünü Doruk Sağlık Grubu Medikal Direktörü Uzm.Dr. Fulden Küçük yaptı. Küçük yaptığı açılış konuşmasında, "Bu mübarek ayda 29 gün yaklaşık 16-17 saat oruç tutulacak. Oruç tutmak her Müslüman’a farzdır ancak riskli grupta bulunan hastalıklara sahip kişilerin mutlaka hekim kontrolünden geçmesi gerekmektedir" dedi.



İftar sofralarında nelere dikkat edilmeli

Ramazan’ı sağlıklı geçirmek için doğru beslenmeye ayrı bir önem vermek gerektiğini belirten Diyetisyen Hekim Ruken Ergül ise, tüm gün aç kalarak dinlenen sindirim sistemine iftarda birden yüklenmenin çeşitli sağlık sorunlarını beraberinde getirebileceğini söyledi. Ergül iftarda ana yemeği tüketmek yerine çorba ve kahvaltılık çeşitleriyle hafif başlangıç yapmanın faydalı olabileceğini belirterek, "Uzun süren açlığın etkisiyle düşen şekeri toparlamak için hurma ve kuru meyvelerin tüketimi sağlanmalıdır. Fazla tüketimi engellemek, yoğurt, sebzeli salatalar ve mevsim yeşillikli salatalara öncelik vermek gerekir. Kilo vermek isteyen bireylere önerim ise iftar öğününü iki aşamada tüketebilir ve ana yemeğe geçmeden ara verilebilir. Ana yemeği protein oranı yüksek et ve bakliyat türevleriyle zenginleştirmek tokluk hissini arttıracaktır. Ramazan boyunca yavaşlayan metabolizmayı hızlandırmak için sebze tüketimi ise ihmal edilmemelidir" dedi.

Ergül, su ve hurma ile oruç açıldıktan sonra 2 kepçe çorba, tercihe bağlı zeytin ve az tuzlu peynir çeşitleri, mevsime uygun hazırlanmış salata ve ayran, 1 porsiyon etli sebze yemeği tercihen bakliyat yemeği veya fırın, ızgara,haşlama az yağlı et çeşitleri, 1 -2 dilim tam buğdaydan yapılmış ekmek pide, tatlılardan şekersiz komposto meyve tatlıları ve haftada 1-2 kez sütlü tatlılar tercih edilmesinin uygun olacağını belirtti.



Ramazan’ın en önemli öğünü sahur

Ramazan’da tüm reklam filmlerinin konusu olan kalabalık iftar sofralarının aksine en önemli öğünün sahur olduğunu belirten Diyetisyen Hekim Begüm Dağ ise, "Ramazan deyince iftar aklımıza gelir iftara yönelik hazırlıklar yaparız. Oysaki birçok kez geçiştirdiğimiz sahur Ramazan’ın en önemli öğünüdür. Sahurdan iftara kadar yaklaşık 16 saat bir süre var. Sahurda yediklerimiz vücudumuzu bu süre içerisinde dengede tutmalıdır" dedi.

Sahurda kahvaltı gibi hafif yiyeceklerin tercih edilmesi gerektiğini vurgulayan Dağ, "Geç bir saatte aşırı yağlı, tuzlu, kızartma ve hamurlu gıdaların tüketimi vücutta yağ artışına sebep olur. Sahuru kuvvetli bir kahvaltı öğünü olarak düşünmeliyiz. Çok tuzlu gıdaları tüketmemeye özen göstermeli tuzlu gıdalar susuzluğu arttıracaktır. Yemekleri yavaş yiyin ve iyi çiğneyin çiğnenmeden yutulan lokmalar sindirim sisteminde sorunlara yol açar. Ayrıca beyne tokluk sinyali gidene kadar gereğinden fazla yemek yenmesi kilo problemine yol açar. Sıvı almak için asitli içecekler tüketmeyin, sahura kadar 6 bardak suyu mutlaka tüketmiş olmalısınız, su içmeyi kolaylaştırmak için içerisine limon ya da meyve parçaları doğrayın" dedi.



Diyabetik hastalar iftarı mutlaka kademeli olarak yapmalı

Ramazan ayı gelince şeker hastalarının aklına ilk önce ’oruç tutacak mıyım’ sorusunun geldiğini belirten Diyetisyen Fatma Nur Çalışır ise, diyabetli kişinin eğer oral antidiyabetik ilaç kullanıyorsa ve organ hasarı yoksa tek bir ilaçla kan şekerini 140’ın altında tutabiliyorsa güzel bir beslenme programıyla ve doktoruna danışarak oruç tutabileceğini söyledi. Diyabetik hastaların iftarı muhakkak kademeli olarak yapmaları gerektiğini belirten Çalışır, "Önce su, çorba salata tüketilmeli bir süre ara verildikten sonra ana yemek ve yoğurt tüketilmelidir. Bu şekilde uzun açlık sonunda hipogliseminin etkisiyle aşırı yemek yeme engellenmiş olur. Kan şekeri gereğinden fazla yükselmez" dedi.



Sahura kadar her yarım saatte 1 bardak su

Ramazan ayında günde 18 saate yakın bir süre susuz kalan vücudun sıvı ihtiyacının doğru şekilde ayarlanmasının hayati önem taşıdığını belirten Diyetisyen Asuman Bilgili ise, "Saatlerce aç kalan mideye kesinlikle birden yüklenilmemeli. Su, iftar ve sahur arasında yayılarak tüketilmelidir. Her yarım saatte 1 bardak su içilmelidir. Kafeinli içecekler ve çay daha çok su kaybına sebep olacağından Ramazan’da sınırlandırılmalıdır" diye konuştu.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *