İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Sebebi bilinmeyen tümörlere dikkat

Sebebi bilinmeyen tümörlere dikkat

964
GÖSTERİM
2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Medikal Onkoloji Uzmanı Dr. Mustafa Şahbazlar, tıp literatüründe ‘primeri bilinmeyen kanserler’ olarak adlandırılan tümörlerde ilk odağın saptanması için belli tetkiklerin yapılması gerektiğini söyledi.

Bazı kanser türlerinin hangi dokudan başladığının, ilk odağının neresi olduğunun bilinememesi, onkoloji dünyasının önemli konuları arasında yer almaya devam ediyor. Nereden kaynaklandığı tespit edilemeyen bu tümörler, ‘primeri bilinmeyen kanserler’ olarak tanımlanıyor. VM Medical Park Bursa Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Uz. Dr. Mustafa Şahbazlar, Bilimsel Hekim Toplantıları kapsamında meslektaşlarına yaptığı sunumda bu tür kanserlerde, yapılan tüm detaylı muayene ve tetkiklere rağmen tümörün ilk odağının saptanamadığını açıkladı. Bu tür vakaların kanser sıklığı açısından 7-8’inci sırada olduğunu da velirten Uzm. Dr. Şahbazlar, “Bu kanserler, genellikle ileri yaşlarda sık görülen, çocuklarda daha nadir görülen vakalardır. Sık görülen bulguları ağrı, karaciğerde kitle, kırıklar, solunumda bozukluklar, lenf bezlerinin şişerek anormal büyüklüğe ulaşması, nörolojik bozukluklar ve kilo kaybıdır” diye konuştu.

Hedefe dönük tedavi olmalı

Uzm. Dr. Şahbazlar, ilaçla tedavi ya da cerrahi işlemin yapılıp yapılmayacağına karar verilebilmesi için çok önemli olan ilk tanısal değerlendirme ile ilgili şunları söyledi: “İlk tanısal değerlendirme, gereğinden daha kapsamlı tutulmalıdır. Klinik sonuçlara olumlu katkı sağlayacak belli tedaviler mümkündür. Kanserin hangi dokudan başladığını belirlemeye yönelik değerlendirmelere odaklanmak daha uygun olacaktır. Rutin kan alma, tam idrar testi ve bilgisayarlı tomografi yapılmalı. Kadınlarda jinekolojik muayene ve mammografi, erkeklerde testis muayenesi ve prostat ölçümü ilave olarak yapılmalıdır. Biyopsideki yorumlara göre de ileri tetkikler planlanabilir. Belirlenemeyen odağın saptanması, uygun kemoterapi yöntemlerinin uygulanması ve hedefe dönük tedavilerin sağlanabilmesi açısından avantaj sağlayacaktır.”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *