İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sağlık Tüp bebek başarısını artırmanın yolları

Tüp bebek başarısını artırmanın yolları

521
GÖSTERİM
6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Kadın Hastalıkları, Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Doç. Dr. Deniz Ulaş, tüp bebek başarısını artırmanın yolları konusunda önemli bilgiler verdi.

Çocuk sahibi olmak isteyen çiftlerin yaklaşık yüzde 85’inin ilk 1 yıl içinde gebe kaldığını dile getiren Doç. Dr. Deniz Ulaş, “Eğer 1 yılın sonunda hamile kalamadıysanız kısırlığın nedeninin araştırılması ve uygun tedavinin başlanması gerekir. Aşılama vs. gibi diğer infertilite tedavilerine rağmen gebelik elde edilemediyse artık tüp bebek tedavisi gündeme gelecektir” diye konuştu.

Doç. Dr. Deniz Ulaş, “Tüp bebek tedavisi nasıl bir süreçtir? Başarı oranı nedir? Başarıyı etkileyen faktörler nelerdir? Tüp bebek başarı oranı nasıl artırılır?” gibi soruların cevaplarını verdi.

Kısa anlatımla tüp bebek tedavisi, kadından alınan yumurtaların, erkekten alınan spermlerle laboratuvar ortamında döllendirildiği medikal bir işlem olduğunu dile getiren Doç. Dr. Deniz Ulaş, “Döllenmenin ardından en iyi kalitedeki embriyolar kadının rahmine yerleştirilir ve yaklaşık 12 gün sonra kanda gebelik testi yapılır.

Toplamda 1 ay süren bu süreç çift için hiç de kolay değildir. Belirsizliğin ve hormonlardaki değişikliğin de etkisiyle haklı olarak heyecan, endişe, karamsarlık gibi karışık duygular yaşayabilirsiniz ve bu çok normal. Ayrıca, sürecin psikolojik boyutu dışında mali boyutu da sizin stres katsayınızı artırabilir.

Tüp bebek tedavisinin başarı oranı %33-%55 arasında değişir. Ortalama başarı oranına %40 diyebiliriz. Başarı oranını etkileyen birçok faktör vardır, bu faktörlerden bazıları sizin elinizde değilken, bazı faktörler sizin elinizde bunu unutmayın. Hayatınızda yapacağınız ufak değişikliklerle gebelik şansınızı artırabilirsiniz” diye konuştu.

Doç. Dr. Deniz Ulaş, başarıyı etkileyen bu faktörlere ve sizin tüp bebek başarısını artırmak için neler yapabileceği, konusunda Tüp bebek başarısını etkileyen faktörleri; “Tıbbi Faktörler” ve “Çevresel Faktörleri” şöyle sıraladı;

Tıbbi faktörler: Kadın yaşı, Tüp bebek başarısını etkileyen belki de en önemli faktör kadın yaşıdır. Çünkü yaşla beraber özellikle 38 yaşından sonra yumurta sayısı ve kalitesi azalır. Bu nedenle yaşı ileri olan kadınlarda tüp bebek tedavisini geciktirmemek gerekir.

Sperm kalitesi: Sperm sayı ve morfoloji bozuklukları da başarı şansını azaltır. Bunun için tüp bebek tedavisi öncesi bazı ilaç ve vitamin takviyeleri ile sperm kalitesini artırmak gebelik şansını artıracaktır. Bunun dışında tüp bebekte mikroenjeksiyon sırasında iyi kalitedeki spermleri seçmek için sperm seçme yöntemlerinden birini kullanmak tüp bebek başarı şansını artıracaktır.

Kadında endometriyozis (çikolata kisti), miyom, hidrosalpenks, rahim duvarında yapışıklık veya polip olup olmaması: Rahim içinde yapışıklık, polip, miyom olması embriyonun rahime tutunma şansını azaltır. Bu nedenle tüp bebek tedavisi öncesi bu problemlerin olup olmadığı mutlaka ortaya konmalıdır. Bunun için de ultrason, sulu ultrason veya histeroskopi (kamera ile rahimin incelenmesi) gibi yöntemlerle bu problemler araştırılır. Bu sorunlar tedavi edildikten sonra tüp bebek tedavisine başlamak başarı şansını artıracaktır.

Hidrosalpenks yani tüplerde tıkanıklığa bağlı sıvı birikmesi durumu da embriyonun tutunma şansını azaltır. Çünkü tüplerde biriken bu sıvı rahime doğru geri akarak içerdiği toksik maddeler nedeniyle embriyonun tutunma şansını azaltır. Hidrosalpneks tanısı ultrason veya ilaçlı rahim filmi (HSG) ile konur. Eğer böyle bir problem varsa tüp bebek tedavisi öncesi o tüpün alınması gerekir.

Kadında hormonal bozukluk (tiroid hormonu veya süt hormonu prolaktin bozuklukları) veya insülin direnci olup olmaması hormonal bozukluk ve insülin direnci hem gebe kalmayı hem de gebe kalınsa bile düşük riskini artırır. O yüzden IVF öncesi kanda bu bozuklukların olup olmadığına bakılmalı, problem varsa düzeltildikten sonra tüp bebek tedavisine başlamak doğrudur.

Kadında bağışıklık ve pıhtılaşma sistemine ait doğuştan veya sonradan gelişen sorunların olup olmaması: Aile ve hasta öyküsünden pıhtılaşma probleminden şüphelendiği durumlarda ayrıntılı kan tetkikleri ile araştırma yapılması ve uygun tedavilerin (kan sulandırıcı ilaçlar vs.) başlanması tüp bebek başarısını artıracaktır.Tıbbi faktörler dışında hayat tarzı ile ilgili çevresel faktörler de tüp bebek başarısını etkiler. Bu faktörlerde yapılacak ufak değişiklikler tüp bebek başarı oranı artıracaktır.

Çevresel Faktörler; İdeal kiloda olun, Vücut kitle indeksinin >35 veya <19 olması tüp bebek başarı şansını ve düşük riskini artırır. Yani çok kilolu olmak da çok zayıf olmak da başarıyı olumsuz etkiler. Bu nedenle ideal kilonuza gelmeden tedaviye başlamamanızı tavsiye ederim.

Stresinizi azaltın: Stresin azaltılması çiftler için belki de başarılması en zor durumdur. Ama bilimsel çalışmalar stres azaltıldığında gebelik oranlarının ciddi anlamda arttığını göstermektedir. Bununla baş etmek için gerekirse profesyonel destek almaktan çekinmeyin.

Sigara ve alkolü bırakın: Sigaranın hem yumurta hem de sperm kalitesi üzerine olan olumsuz etkileri artık herkes tarafından biliniyor. O yüzden tedavi öncesi mümkünse sigara ve alkolün kesilmesi tüp bebek başarı şansını artıracaktır.

Yumurta ve sperm kalitesini artıran vitamin takviyesi alın ve sağlıklı beslenin; DHEA ve koenzimQ10 takviyesinin yumurta sayı ve kalitesini artırdığı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir. Özellikle 35 yaşından büyük kadınlarda bu vitaminlerin takviyesi gebelik şansını artırabilir.Hem kadın hem de erkek için vitamin takviyesinden belki daha da önemlisi dengeli ve sağlıklı beslenmedir. Akdeniz tipi beslenmenin yumurta ve sperm kalitesi üzerine olan olumlu etkileri bazı bilimsel çalışmalarda gösterilmiştir.

Akdeniz tipi beslenmede tüketilmesi gereken gıdalar şunlardır: Haftada 2-3 defa balık, çiğ fındık, fıstık, badem ve ceviz gibi yağlı tohumlar, haftada 2-3 defa yumurta, az pişmiş, kavrulmamış sebze, meyve, tuzu ve yağı az peynir, günde 2 porsiyon süt, yoğurt, ayran, tam buğday, çavdar veya kepekli ekmek ve zeytinyağı.

Akdeniz tipi beslenmede tüketilmemesi gereken besinler ise; İşlenmiş etler (salam, sosis),yüksek şekerli meyveler ve tatlılar, tuzlu kuru yemişler, gazlı ve şekerli içecekler, şekerli ve yağlı hamur işleri, beyaz ekmek, kırmızı et (az miktarda alınabilir)

Vitamin D düzeyinizi kontrol ettirin: D vitamini düşüklüğü kadınların % 40’ında görülür. D vitamini eksikliğinin gebelik şansını azalttığı bilimsel çalışmalarla gösterilmiştir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi öncesi D vitamin düzeyinizi kontrol ettirin ve eksiklik varsa takviye D vitamini alın.

Doğru klinik ve laboratuvarda tedavi olun: Kadın ve erkeğe ait faktörler dışında tüp bebek tedavi başarısını etkileyen en önemli faktörlerden biri de doğru klinisyen ve laboratuvarla çalışmanızdır. Özellikle tecrübeli, iletişime açık, kendinizi rahat ifade edebildiğiniz ve en önemlisi iyi embriyolog ve laboratuvarla çalışan bir kadın doğum uzmanı ile tedavi sürecini yürütmeniz gebelik şansınızı artıracaktır.

Sabırlı ve kararlı olun, hemen pes etmeyin: İlk denemede olumsuz sonuç almanız sizi hayal kırıklığına uğratmasın. Kendinizi veya başkalarını suçlamayın. Olumlu düşünmeye çalışın, tedaviyi bırakmayın. Ne yazık ki bu süreç bazen uzun ve zor olabiliyor. Geçmişe takılmadan önünüze bakmaya devam edin.

Unutmayın! Pes etmek insanoğlunun en büyük zaafıdır. Başarıya giden en garanti yol, bir kez daha denemekten geçer. Eğer pes etmeyi düşünmeye başladıysanız bu yola neden çıktığınızı aklınıza getirin. Çünkü pes etmemek için güçlü nedenleriniz var.”
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *