Gilead Sciences, devletin stratejik yerli üretim öncelikleri doğrultusunda en yenilikçi ve hayat kurtaran ilaçlarını Türkiye’de üretecek.
Gilead Sciences, devletin stratejik yerli üretim öncelikleri doğrultusunda en yenilikçi ve hayat kurtaran ilaçlarını Türkiye’de üretmek üzere Pharmactive İlaç ile üretim işbirliğine gidiyor. Türkiye, Gilead Sciences’ın ilgili ilaçlar için halihazırda üretim yapmakta olduğu Kanada ve İrlanda’dan sonra 3’üncü üretim üssü olacak. Yerli üretim için Pharmactive İlaç ile işbirliği anlaşması imzalayan Gilead Sciences Türkiye, böylece toplam cirosunun yüzde 70’inden fazlasını Türkiye’de üretir duruma gelecek. Yerel üretime ilişkin anlaşma, Sağlık Bakanlığı yetkililerinin de katılımıyla, Gilead Sciences Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin ve Pharmactive İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sancak tarafından imzalandı.
Proje kapsamında, Dünya Sağlık Örgütü’nce (DSÖ) ilaca erişimin en kritik olduğu hastalıklar olarak tanımlanan hepatit ve HIV alanlarındaki hayat kurtaran stratejik ilaçlar, bundan böyle Türkiye’de Pharmactive İlaç işbirliğiyle üretilecek. İlk olarak dünyada yıllık satışının 1 milyar dolara ulaşması beklenen Hepatit B ilacı ile başlayacak olan projenin, dünyada yıllık satışının 8 ila 10 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi beklenen, en son keşfedilen, yenilikçi HIV ilacının üretilmesi ile devam etmesi öngörülüyor.
"3 yıldır üzerinde çalıştığımız yerel üretim yatırımını hayata geçiriyoruz"
Gilead Sciences Türkiye Genel Müdürü Şebnem Girgin, imza töreninde yaptığı konuşmada, "Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı 100 Günlük Eylem Planı içindeki önemli maddelerden biri ilaç yerel üretimiydi. Şirket olarak bu konuyu 3 yıl önce politikalarımız içine almış ve çalışmalara başlamıştık. Bugün de bu yatırımı hayata geçirmekten gurur ve mutluluk duyuyoruz" dedi.
Sağlık Bakanlığının stratejik yerelleşme hedefleri doğrultusunda, Pharmactive İlaç ile üretim ve yatırım alanında işbirliği anlaşmasını imzalayan Girgin, bu imzayla birlikte şirketimizin halen geliştirmekte olduğu diğer yenilikçi ilaçlarının da Türkiye’de üretilmesinin önünün açılacağını belirtti.
Girgin, üretim ve yatırım projesine ilişkin şu bilgileri verdi: "Proje kapsamında; şirketimizin portföyünde yer alan yenilikçi ve 2021’e kadar patentli Hepatit B ve 2033’e kadar patentli HIV tedavilerinin Türkiye’de üretilmesi için gereken teknoloji transferi faaliyetleri başlıyor. Bu proje ile Türkiye, söz konusu patentli ve yenilikçi Gilead ilaçları için hali hazırda üretim yapmakta olan Kanada ve İrlanda’dan sonra dünyadaki üçüncü ülke olacak ve şirketimizin Türkiye toplam cirosunun yüzde 70’inden fazlasını yerel olarak üretir duruma gelecek.Yine proje kapsamında önümüzdeki 4 yılda toplam 250 milyon dolarlık ithalatın önünün kesilmesi mümkün görünüyor. Türkiye’de üretim projemizin hayata geçmesinin bir diğer açıdan değeri de, patentli ve dünyada yüksek satış beklentisi olan bu ilaçların ileriki dönemlerde sahip olduğu ihracat potansiyelidir".
"Ölümcül hastalıkların yönetilebilir hastalıklara dönüştürülmesine öncülük ediyoruz"
Şirketin 32 yıl önce AIDS ve diğer çaresi olmayan enfeksiyon hastalıklarına çare bulabilmek amacı ile kurulmuş bir bilim şirketi olduğunu vurgulayan Şebnem Girgin, sözlerine şöyle devam etti: "Şirket olarak vizyonumuz yaşamı tehdit eden hastalıklara en iyi çözümleri geliştirerek bu hastalıkları yeryüzünden silmek. Şirket, bu bağlamda HIV/AIDS, Hepatit B, Hepatit C, hematoloji, onkoloji ve sistemik mantar enfeksiyonları gibi hastalıkların ölümcül olmaktan çıkıp, yönetilebilir hastalıklara dönüştürülmesi çabalarına öncülük etmiştir. Dünyanın ilk 10 ilaç firması arasında yer alan şirketimiz, dünya çapında yürüttüğü araştırmalara yıllık yaklaşık 5 milyar dolar AR-GE kaynağı ayırmakta, tedaviye erişim ve toplumsal eşitsizlikleri yok etmek için dünyada yıllık 400 milyon dolar bağış yapmakta, kısıtlı kaynaklara sahip ülkelerde 12 milyon kişiye HIV tedavisi desteği sağlamaktadır. Türkiye’de 2007 yılında faaliyetlerine başlayan şirketimiz, 80’in üzerindeki çalışanıyla yaşamı tehdit eden hastalıklara yönelik yenilikçi tedaviler sunmaktadır. Türkiye’de son 5 yılda 6 milyon dolar tutarında AR-GE desteği sağlamış, Hayat Bulan Fikirler Bilimsel ve Sosyal Proje Destek Programı çerçevesinde 46 projeye toplam 700 bin dolar karşılıksız destek vermiştir. Özellikle bugün burada imzalanacak anlaşma sonucu ülkemizde üretim yapılacak olmasından dolayı onurluyuz".
Hayat kurtarmayı odaklarına aldıklarını belirten Girgin, patent süreleri devam eden ve alanlarında geliştirilmiş en yenilikçi tedaviler sayesinde birçok bulaşıcı hastalığın kontrol altına alınmasına katkı sağlamaktan dolayı onur duyduklarını ifade ederek sözlerini şöyle sürdürdü: "Hepatit B, şirket olarak uzun yıllardır üzerinde çalıştığımız ve etkin tedaviler geliştirdiğimiz bir uzmanlık alanımızdır. Bugün imza altına aldığımız yatırım kararımız ile birlikte ülkemizde üretimine başlanacak olan ilk ilaç, Hepatit B konusunda geliştirmiş olduğumuz en son moleküldür. Şirketin yenilikçi ilaç geliştirme çalışmalarının aralıksız sürdüğü bir diğer alan olan HIV/AIDS konusu da ülkemizdeki sağlık sistemi içinde etkin bir şekilde yönetilmektedir. 1996 yılında kurulan Ulusal AIDS komisyonu ve halihazırda geliştirme aşamasında olan Ulusal HIV/AIDS Programı, bakanlığımızın bu hastalıklara verdiği önemi ve kontrolü için uluslararası standartlarda yürüttüğü çalışmaları vurgulamaktadır. Bu bağlamda ülkemizde üretilecek ikinci Gilead ilacı da HIV alanındaki en son keşfedilen molekülü içeren ilaç olacaktır. Tüm bunlara ek olarak, Dünyadaki eliminasyon çabalarına öncülük ettiğimiz Hepatit C alanında da DSÖ 2030 hedeflerine ulaşılmak üzere bakanlığımız tarafından yürütülen tüm çalışmaları yakından takip ediyor, tarafımıza düşen tüm görevlere de hazır olduğumuzun bilinmesini istiyoruz".
"Uluslararası standartlarda biyoteknolojik ilaç üretebilecek sayılı ülkelerden biriyiz"
Pharmactive İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Haluk Sancak da, 2011 yılında Saya Grup bünyesinde şirketi kurarken, üretim kapasitesinin ve yetkinliğinin yüksek olmasını planladıklarını belirterek, "Fabrikamızın 330 milyon kutuluk kapasitesi, ülkemiz ve hatta Avrupa’nın tamamında hatırı sayılır bir seviyededir. Şirket olarak, 860 kişiye istihdam sağlamaktayız. 8 yılda tamamı kendi laboratuvarlarımızda olmak üzere 90 eşdeğer molekül geliştirdik. Şu anda ülkemizde en çok üretim yapan ilk 5 tesisten biri durumundayız. Halihazırda üretimimizin yarısını çok uluslu şirketler için yapmaktayız" dedi.
Türkiye’nin bugüne kadar oluşturulmuş olan ilaç üretim kültürü ve motivasyonu sayesinde her ilacı üretebilir durumda olduğunu söyleyen Haluk Sancak, biyoteknolojik ilaç üretimi konusunda çalışmalarının sürdüğünü belirtti. Sancak, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizler Türkiye’nin bir üretim üssü haline geleceğine yürekten inanıyoruz. Ülkemizin dünya için ilaç üreten bir üs haline gelmesi için şirket olarak üzerimize düşeni yapmaya her zaman devam edeceğiz. Molekül keşfinde son zamanların en çok dikkat çeken başarılarını elde etmiş bilim şirketi Gilead Sciences ile iki yıl önce ilk görüşmeyi yapmıştık. ABD’den gelen şirket yetkilileri, tesisimizi ziyaretlerinin ardından, ’’Türkiye’de böyle bir tesis olabileceğini gelmeden önce bilmiyorduk’’ şeklinde geri bildirimlerde bulundular. Pharmactive’i, Gilead’ın globaldeki ihtiyaçlarını karşılayacak tesislerden birisi olarak gördüklerini ifade ettiler. Bu geri bildirimler işbirliğimizin önünün çok açık olduğunu göstermektedir. ABD’li şirket ile yapacağımız işbirliği ülkemiz ekonomisine de büyük katkılar sağlayacaktır. Bu işbirliğinin sektördeki diğer yabancı yatırımların da önünü açacağına yürekten inanıyorum. İmzalanan işbirliği anlaşması aynı zamanda yabancı yatırımcılara verilen bir güven mesajıdır, bu nedenle de ülke ekonomisi için oldukça önemlidir. Bizler ülkemizin sürdürülebilir sağlığı için adanmışlıkla çalışan güçlü bir ekibiz. Üstümüze düşenin her zaman daha fazlasını da yapmaya hazırız".
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *