Eğitim Bir Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, sözleşmeli öğretmenler için eşit özlük hakları ile kadro talebi çağrısında bulundu.
Eğitim Bir Sen Bursa 1 No’lu Şube Başkanı Ramazan Acar, sözleşmeli öğretmenlerin sıkıntılarına dikkat çekti. ramazan Acar, sözleşmeleri öğretmenler için âdil özlük hakları ile kadro talebi çağrısında bulundu. Ailesinden ayrı kalan, tek başına uzak yerlerde görev alan öğretmenlerin, kendilerini aklıyla kalbiyle mesleklerine verememelerini, aile hasretiyle kötü bir durumda olmasının tasavvurun ötesinde acı bir Türkiye gerçeği olduğunu belirtti.
Ramazan Acar, “Bir öğretmen düşünün ki diğer bütün çalışanlar mesai bitiminde evine, ailesine giderken, o, aile hasreti kokan soğuk bir dört duvar içine doğru yürümektedir. Diğer bütün ebeveynler çocuklarıyla hafta sonu planları yaparken, o, eş ve çocuk hasretiyle kahrolmaktadır. Herkes aklıyla, bedeniyle kendisini işine verip coşkuyla çalışırken, o, bedeniyle sınıfta, aklıyla uzak düşmüş yuvasındadır” diyerek, kamu hizmetlerinde kalite, süreklilik güvenlik kadar, kamu görevlilerinin istihdam şekli, çalışma şartlarının da önemli olduğunu dile getirdi.
“Sözleşmeli öğretmenlik, kabul edilmiş hataların tekrarıdır”
Türkiye’nin 2005-2011 tarihleri arasında 70 bin civarında sözleşmeli öğretmenin istihdam edildiğini ancak, kurum içi çalışma barışının bozulması, öğretmenlerin verimliliğinin düşmesi, Millî Eğitim Bakanlığı’na ve eğitim politikalarına olan güvenin azalması, sözleşmeli ile kadrolular arasındaki farklılıklardan doğan sebepler yüzünden 2011 yılında sözleşmeli öğretmenliğe son verildiğini anlatan Acar, “Sözleşmeli öğretmenliğe son veren Kanun Hükmünde Kararname’nin gerekçesinde yer alan, ‘Sözleşmeli personel istihdamının; kamu hizmetlerinin etkili, verimli ve hızlı bir şekilde yürütülmesini sağlamadığı; uluslararası hukuka ve anayasaya aykırı bir şekilde, kamu personeli arasında mâlî ve sosyal haklar ile diğer haklar arasında farklılığa, eşitsizliğe, adaletsizliğe sebep olduğu’ şeklindeki tespitler bugün de geçerliliğini koruyor. Kamu istihdam politikalarına yön verenler, nitelikli kamu hizmetinin ancakiş ve iç huzuruna kavuşmuş, anayasal hakları tesis edilmiş kamu personeli eliyle yürütülebileceğini görmelidir. Eğitimciler, işi ile eşi arasında tercihte bulunma çelişkisinden kurtarılmalı,anasından babasından ayrı büyüyen çocukların aile hasretine son verilmelidir” dedi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri başta olmak üzere, istihdamda güçlük çekilen yerlerde eğitimde kalitenin ve başarının artmasının, yerinden ve işinden mutlu öğretmenlerle sağlanacağını söyleyen Acar, “Okulda olması gereken çocukları dağda görmek istemiyorsak eğitimde teşvik sistemine geçmek zorundayız. Terör ancak eğitimle biter. Terör biterse kalkınma olur. Eğitim-Bir-Sen olarak diyoruz ki Türkiye’nin gücü ve tarihi birikimi sahip olduğu inanç ve medeniyeti insan, insan onuru, aile ve emek konusundaki güçlü hassasiyeti, güvencesiz istihdamı kamuda terk etmeyi aile kurumunu muhafaza etmeyi zorunlu ve mümkün kılmaktadır. Bizler, sözleşmeli öğretmenlerimizin aile hasretine son verecek, onları ailelerine kavuşturacak adımı atmalarını, ara tatilde tayin hakkı vererek mahzun yüzleri güldürmelerini istiyor ve bekliyoruz” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *