Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Türkiye’deki faaliyetlerinin 10. yılı dolayısıyla gerçekleştirilen programa katılan Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, “Yılı pozitif bir büyüme rakamıyla kapatacağımıza inanıyorum. Merkez Bankası’nın faiz kararının etkilerini de önümüzdeki günlerde göreceğiz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın (EBRD) Türkiye’deki faaliyetlerinin 10. yıl programına katıldı. Programın açılış konuşmasını Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası Başkanı Suma Chakrabarti yaptı. Ardından kürsüye çıkan Bakan Albayrak, Türkiye’nin Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın kurucu üyesi olduğunu belirterek, geçmişte gerçekleştirilen başarılı işbirliğini geleceğe taşınmasının önemine dikkat çekti.
“Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, geçmiş 10 yılda ülkemize 11,5 milyar euro yatırım yaptı”
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın Türkiye’de ki 10 yıllık faaliyet süreci hakkında değerlendirmelerde bulunan Albayrak, “Dönemin başında Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının ülkemize yatırımları 100 ila 150 milyon euro seviyesindeyken, bugün yıllık finansman düzeyi 1 ila 1,9 milyar euroya yükselmiştir. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası, geçmiş 10 yılda, ülkemize 11,5 milyar euro tutarında yatırım yapmıştır. Bunun yüzde 96’sı özel sektörümüze yöneliktir. Son 5 yılın toplamına bakıldığında ise ülkemiz yüzde 16’lık payla bankadan en fazla finansman sağlayan ülkedir. Son yıllarda Avrupa İmar ve Kalkınma Bankasının, özel sektörümüze en fazla tutarda finansman sağlayan kuruluş konumunda olduğunu görüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Küresel ticaret savaşlarının etkilerine karşı en korunaklı ülke Türkiye’dir”
Küresel piyasalardaki ticaret savaşlarından da bahseden Albayrak, “Bölgesel istikrarsızlığın ve göçlerin arttığı, ticaret savaşlarının yaşandığı, Avrupa Birliğinde belirsizliklerin devam ettiği bu zorlu konjonktürden geçerken, ülkemizin en az düzeyde etkilenmesi adına, ihtiyatlı politikalarımıza devam ediyoruz. Küresel piyasaları etkisi altına alan ticaret savaşları, ülkelerin ekonomi politikalarını derinden etkilemektedir. Bugün, ülkeler ticarette dezavantajlı duruma düşmemek için, faiz indirerek para birimlerinin değerini düşürmeden, parasal genişlemeyi getirecek teşvik mekanizmaları gibi çok sayıda politikayı devreye alıyorlar. Türkiye olarak biz, geçtiğimiz yıl Ağustos ayında maruz kaldığımız spekülatif ataklarla boğuştuk. Bu atakların özellikle reel sektör ve piyasalar için olası etkilerine karşı çok sayıda tedbir setini devreye aldık. Bugün, şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki, küresel ticaret savaşlarının etkilerine ve finansal piyasalardaki dalgalanmalara karşı en korunaklı ülkelerden birisi Türkiye’dir” dedi.
“Yılı pozitif büyüme rakamı ile kapatacağımıza inanıyorum”
Yeni Ekonomi Programı doğrultusunda büyüme hedeflerinden de bahseden Albayrak, “2019 yılı ilk çeyreğinde yıllık bazda bir daralma yaşandı. Oysa çeyrek bazına baktığımızda 1,6 ve 1,2’lik büyümeler gerçekleşti. Bu veriler, ekonomideki toparlanmanın ve dengelenme sürecinin arzu ettiğimiz seviyeye yakın seyrettiğini göstermektedir. Özellikle ikinci yarıda beklediğimiz ekonomik aktivitedeki rahatlama ile yılı pozitif büyüme rakamı ile kapatacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
“Yüzde 25’in üzerine çıkmış bir TÜFE ve 45 seviyelerindeki ÜFE’yi bir yıl geçmeden tek haneye indirmiş olacağız”
Yeni Ekonomi Programı kapsamında mücadele alanının başına enflasyon ile mücadeleyi koyduklarını belirten Albayrak, “Yıllık tüketici enflasyon oranı 2018 Ekim ayında ulaştığı yüzde 25,2 seviyesinden 2019 yılı Ağustos ayı itibarıyla yüzde 15 seviyesine gerilemiştir. Aynı dönemde, ÜFE yüzde 45 seviyesinden yüzde 13,5 seviyesine, çekirdek enflasyon oranı ise yüzde 24,3 seviyesinden yüzde 13,6 seviyesine gerilemiştir. Önümüzde Eylül ayı endeksleri var. Projeksiyonlarımıza göre, Eylül ayında TÜFE’de, Ekim ayında hem TÜFE hem de ÜFE’de tek haneleri yakalayacağız. Yüzde 25’in üzerine çıkmış bir TÜFE ve 45 seviyelerindeki ÜFE’yi bir yıl geçmeden tek haneye indirmiş olacağız. Yılsonunda hedeflerimizden daha iyi bir performans ile tamamlayacağız” şeklinde konuştu.
“Merkez Bankası’nın faiz kararının etkilerini de önümüzdeki günlerde göreceğiz”
2018 ve 2019 Temmuz aylarının ihracat verilerinden de bahseden Albayrak, “2018 yılında 168 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ihracat, 2019 yılı Temmuz ayı itibarıyla yıllık bazda 170,6 milyar dolara yükselmiştir. Yıllık bazda cari işlemler dengesi 2002 yılı Kasım ayından bu yana ilk kez fazla vermiş ve 538 milyon dolar seviyesinde gerçekleşmiştir. 9 Eylül itibarıyla, geçen yılın aynı dönemine kıyasla Türkiye’nin risk primi (CDS) yaklaşık 200 baz puan, 2 yıllık devlet tahvil faizi yaklaşık 780 baz puan, 5 yıllık devlet tahvil faizi yaklaşık 980 baz puan ve 10 yıllık devlet tahvil faizi yaklaşık 480 baz puan gerilemiştir. Merkez Bankası’nın faiz kararının etkilerini de önümüzdeki günlerde göreceğiz. Benzer biçimde, kredi faizlerinde de düşüş, kredi kullanımındaki artış olumlu seyrini sürdürmektedir. 2018 yılı Eylül ayına kıyasla ticari kredi faizleri 15,7 puan, konut kredisi faizleri 15,1 puan, ihtiyaç kredisi faizleri ise 16,2 puan gerilemiştir. Hem ticari hem de konut kredi maliyetlerinde oldukça önemli bir düşüş sağlanmıştır. Dengelenme sürecinin bir yansıması olarak finansal kesim dışındaki firmaların döviz açık pozisyonu 2018 yılının ikinci çeyreğindeki 212,1 milyar dolar seviyesinden 2019 yılı ikinci çeyrek itibarıyla 184,3 milyar dolar seviyesine düşmüştür” diye konuştu.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın önümüzdeki dönemde Afrika’ya açılım kararı aldığını da ekleyen Albayrak, Afrika’da aktif şekilde yatırımlarını sürdüren özel sektörümüz ve özel sektörümüzü destekleyen kurumlarımızın Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası ile ortak çalışmalar yaparak bölgenin kalkınmasında öncü rol oynayacağına inancım tamdır” ifadelerini kullandı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *