İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sektörel Bu haber tüm kiracıları ilgilendiriyor

Bu haber tüm kiracıları ilgilendiriyor

95
GÖSTERİM
3 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Milyonları ilgilendiren karar Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nden geldi. Yüksek Mahkeme; sözleşmede belirtilen vade tarihinde ödenmeyen kira ücretine yasal faiz uygulanması gerektiğine hükmetti.

Vadesinde ödenmeyen kira ücreti sebebiyle mülk sahibiyle kiracı tartıştı. Sözleşmede belirtilen tarihte kirasını alamadığını belirten ev sahibi, gecikme sebebiyle paranın faiziyle birlikte tahsil edilmesi talebiyle mahkemenin yolunu tuttu.

Sulh Hukuk Mahkemesi, davayı kısmen kabul etti. Kararı hem davacı ev sahibi hem de davalı kiracı temyiz etti.

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda, davacının gecikme zammına yönelik temyiz itirazlarının yerinde olduğunun anlaşıldiğı belirtildi. Davaya dayanak 18/07/2006 başlangıç tarihli 15 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmadığı vurgulandı.

Sözleşmenin 6. maddesinde, ’Kiracı, kira bedelini her yıl, yıllık peşin şekilde idare hesabına yatıracaktır. Kira bedeli ödenmediği takdirde, ödenmediği tarihten itibaren devletin belirlemiş olduğu gecikme cezası oranı ile tahsil edilecektir.’ hususuna dikkat çekildi.

Yargıtay kararında şöyle denildi: ’’01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki 6101 Sayılı Kanun’un 7. maddesinde Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120. ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138. maddelerinin görülmekte olan davalarda da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Türk Borçlar Kanunu’nun 120. maddesi gereğince, uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık faiz oranı birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Davada hükme esas alınan bilirkişi raporundaki yasal faize yönelik hesaplamaya itibar edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Oysa; Borçlar Kanunu’nun 101 / 2. maddesi hükmü gereği borcun ifa olunacağı gün sözleşme ile belli edilmiş ise ihtar şartı aranmadan bu günün bitmesi ile borçlu mütemerrit olur. Kira sözleşmesinin 6. maddesi gereğince kira parasının ödeme zamanı ve vadesinde ödenmediği takdirde uygulanacak faiz oranı belirlenmiştir. Sözleşmenin bu maddesine göre ödeme zamanı geldiği halde kiracı bu sürede kira borcunu ödemediği takdirde temerrüde düşer ve bunun için aynı Kanunun 101 / 2. maddesi gereği ihtara gerek yoktur. Kira bedellerinin ödeme günü belli ve muayyen olduğuna göre bu durumda vade tarihinden itibaren kira alacağına kararlaştırılan faizin uygulanması gerekir. O halde, mahkemece tacir olan davalı kiracı ile davacı arasında serbest irade ile kararlaştırılmış faiz oranı üzerinden faizin hesaplanması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. Açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına bozulmasına oy birliğiyle karar verildi.’’
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *