10. Uluslararası Beton Kongresi’nde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, sık sık değişen yönetmeliklerin sektörde sıkıntıya sebep olduğunu söyledi. Erdem, “Mutlak surette uluslararası standartlara uygun bir yönetmeliğe sahip olmamız gerekiyor” dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Bursa ve İstanbul şubeleri tarafından düzenlenen
10. Uluslararası Beton Kongresi başladı. 3 gün boyunca BAOB Yerleşkesi’nde devam edecek olan kongre 2019 yılı Ocak ayında hayatını kaybeden Prof. Dr. Turhan Yaşar Erdoğan için gerçekleşiyor. ‘Beton teknolojisinde son gelişmeler’ başlığıyla düzenlenen kongrenin açılışına Nilüfer Belediye Başkanı Turgay Erdem, Adalet ve Kalkınma Partisi Bursa Milletvekili Atilla Ödünç, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılışta konuşan Başkan Turgay Erdem, düzenlenen kongrelerin önemi ve sağlayacağı faydaya dikkati çekti. Ele alınan konuların deprem ülkesi Türkiye için hayatî önem taşıdığını ifâde eden Başkan Erdem, “Türkiye bir deprem ülkesi ve Bursa’da bu kuşağın içinde yer alıyor. Yaşadığımız depremler, can kayıpları, yapı güvenliğinin önemini ortaya koyuyor. Yapı güvenliği açısından betonun kalitesi, vazgeçilmez bir unsur olarak ön plana çıkıyor. Hazır betonun tarihine baktığımızda dünyada ilk olarak 1903 yılında Almanya’da hazır beton üretildiğini görüyoruz, Türkiye’de ise ilk hazır beton üretimi ancak 1976 yılında Ankara’da yapılabilmiş. Bu konuda dünyayı biraz geriden takip ettiğimiz de bir gerçek ve bu konuda maalesef geç kalınmış. Yaşanan depremlerde beton kalitesinin düşüklüğünden dolayı ortaya çıkan tablolar üzüntü verici” dedi.
Yönetmelikler açısından da Türkiye’nin ciddi sıkıntılar yaşadığını vurgulayan Turgay Erdem, “2007 yılında yürürlüğe giren Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelik, yapı kalitesinin yükseltilmesi ve gerçekten depreme dayanıklı binalar üretilmesi için, kullanılacak en düşük beton dayanım sınıfını C20 olarak belirlemiş. Böylelikle bir deprem esnasında olası can ve mal kaybını en aza indirmeye yönelik önemli bir adım atılmış. Fakat, dünyada kullanılan beton sınıflarıyla karşılaştırıldığında, kullandığımız beton sınıflarının düşük olduğu da bir gerçek. Gün geçtikçe gelişen teknoloji ve ekonomik imkânlar çerçevesinde, yapılarda kullanılan beton sınıflarında iyileştirmeler, mevzuatlar çerçevesinde zorunlu kılındı ancak halen yetersiz. Bütün bu gelişmeler çerçevesinde 18 Mart 2018 tarihinde yayınlanan ve 1 Ocak 2019 tarihinde yürürlüğe giren Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ile, betonarme binalarda, beton sınıfı alt sınırı C25 olarak belirlendi. Türkiye’de yaşanan depremlerin etkisi ve yapıların daha uzun ömürlü olması için yapılan çalışmaların sonucunda kullanılan beton sınıflarında artışlar sağlandı. Az önce de dediğim gibi bu adım da yeterli değil. Akademisyen ve uzmanlar, bir yapının dayanıklılığı açısından kullanılması mecburi en düşük beton dayanım sınıfının C30 olması gerektiğini her fırsatta dile getiriyor. Bu arada, Türkiye’de kullanılan beton sınıflarının en az C30 seviyesinde olması için çalışmalara devam edildiği de yetkililerce belirtiliyor. Bizim dileğimiz de bu yöndeki çalışmanın en hızlı şekilde hayata geçirilmesi. Sık sık değişen yönetmeliklerle sektördekiler sıkıntı yaşıyorlar. Mutlak sûrette uluslararası standartlara uygun bir yönetmeliğe sahip olmamız gerekiyor” dedi.
Beton sektörü 50 bin kişiye istihdam kapısı
İMO Bursa Şubesi Başkanı Mehmet Albayrak da, kongrenin inşaat sektörü içinde büyük katkı sağlayacağını belirterek, “Beton sektörü yaklaşık 50 bin kişiye istihdam sağlaması açısından ülkemiz için önemlidir. Varlığıyla büyük öneme sahip bu sektörün meseleleri ve bugün yaşanan gelişmelerin ele alınması çok önemli. Ev sahipliği yapmaktan mutluyuz” dedi.
3 gün boyunca devam edecek kongrede birçok yerli ve yabancı akademisyen konuşmacı olarak söz alacak.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *