GİMDES Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, “Artık helal tüketimde önemli bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu dönemin en önemli programlarından biri ise, yediden yetmişe kadar toplumumuzun bilincini ve bilgisini artıracak helal temelli, yaygın ve özgün, eğitim yapacak eğitim kurumlarımızın kurulması ve yürürlüğe sokulması olacaktır” dedi.
Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Araştırma Sertifikalandırma Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, kaleme aldığı yazısında helal tüketime ilişkin çarpıcı bilgiler ortaya koydu.
Büyüközer’in yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Vücudumuzu ayakta tutabilmek için kullanmak zorunda olduğumuz gıda maddelerinin helal veya haramdan olma keyfiyeti maddî ve manevî, ferdi ve içtimaî hayatımız bakımından çok büyük önem arz etmektedir. Bu maddelerin helal, haram çizgisini Cenab-ı Hak kitabında ve Peygamberinin sünnetinde kesin olarak tespit etmiştir.
Bugün İslam ülkelerinde, margarin yağından tutun, çeşitli bisküvi, çikolata, şekerleme, kola, gazoz fabrikalarına varıncaya kadar hepsi batıdan alınan formül ve teknolojilerle, hatta birçokları da ecnebi uzmanların nezaretinde çalışmalarını sürdürmektedir.
Geçmiş yıllarda çok önemli bir anket yapılmıştı. Bu anketten şu gerçek ortaya çıkmıştı ki yıllarca bu toplumun yüzde 99’luk nüfusunu oluşturan Müslümanları asimile ederek dininden soyutlamak için dış ve iç güçlerin her türlü desteğini alarak canla başla çalışan toplum mühendisleri bütün uğraşmalarına rağmen, bu toplumun büyük çoğunluğunu asimile edememişler. Yüreğinde sakladığı helal yaşama isteği dimdik, sımsıcak ayakta durmaktadır.
Anket sonuçlarından çıkan tablo çok çarpıcı bilgiler vermekteydi.
Müslüman tüketici kitlesi, kendisine sunulan market ürünlerindeki helal gıda ve helal sertifika kavramları konusunda yüzde 80’i bilgisiz ve bilinçsiz bulunmaktadır.
Ankete katılanların yüzde 65’i ürün etiketi üzerindeki bilgilerin ürünün helal olup olmadığını anlamalarında yeterli bilgiyi içermediği görüşünde.
Yine ankete katılanların yüzde 66’sı ürünlerin helal sertifikalı olması, satın alma tercihlerini etkileyeceğini bildirmiştir.
İthal edilen etler konusunda da yüzde 80 güvensizlik ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Kozmetik, ilaç ve temizlik ürünlerinin dahi helal sertifikalı olmasını isteyenlerin oranı yüzde 79 gibi yüksek bir oranı ortaya koymaktadır.
Bu anket, Müslüman tüketici kitlesinin mevcut durumunun bir fotoğrafını ortaya koyduğu gibi gönlünde yatan isteklerini de net olarak gözler önüne sermektedir. Sonuç olarak, Müslüman tüketicilerin, onların yaşam gayesi ve imanî bir meselesi hükmünde olan, market raflarını dolduran ürünlerin helal olup olmaması konusunda bilgisiz ve bilinçsiz olduğu gözlemlenmekteydi.
Bugün ise ülkemizde bütün gıda ve kozmetik sektörlerini içeren, yaklaşık 500 firmada üretilen, 15 bini aşkın GİMDES helal sertifikalı ürünlerin bulunduğu bir sürece girdik. Ülkemizde helal gıda ve helal tüketim konularında toplumumuzun bilinci arttıkça, yüz yıldır bizlere unutturulan, yitiğimiz haline gelmiş, helal lokma davamızda ilerleme devam edecektir. Öyle bir zaman geldi ki istekli halk kitlelerin talepleri sonucu Halal Marketlerin açılması kaçınılmaz oldu.
Aynı zamanda uluslararası helal fuar ve konferans çalışmalarımız ülkemizden ve dünyadan yoğun ilgi görmektedir.
Artık helal tüketimde önemli bir döneme girmiş bulunuyoruz. Bu dönemin en önemli programlarından biri ise, yediden yetmişe kadar toplumumuzun bilincini ve bilgisini artıracak helal temelli, yaygın ve özgün, eğitim yapacak eğitim kurumlarımızın kurulması ve yürürlüğe sokulması olacaktır.”
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *