İstanbul
Hafif yağmur
7°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sektörel İthalat hem çiftçiyi, hem de sanayiciyi vurdu

İthalat hem çiftçiyi, hem de sanayiciyi vurdu

1375
GÖSTERİM
4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Karacabey Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, çiftçinin tam hasat yapacağı dönemde ithalat kapılarının açıldığını, bu durumun üretici ile fabrikaları olumsuz etkilediğini söyledi. Ayrıca mısır desteklemelerinin düşmesini eleştiren Erdem, çiftçiye sahip çıkılmadığını savundu.

Bilhassa domates, mısır ve buğday gibi ürünlerde tam hasat zamanı yapılan ithalata dikkat çeken Erdem, devletin çiftçisine sahip çıkmasını istedi. Son olarak domates hasadının başlamasıyla birlikte yaklaşık 25 bin ton salça ithal edildiğini vurgulayan Erdem, “Bu durum sadece çiftçileri değil, salça fabrikalarını da olumsuz etkiliyor. Sözleşmede 60 kuruş olan domates fiyatları 50 kuruşa kadar düştü. Yine domateste dekara yüzde 60 ile 70 bandında girdi maliyetleri yükseldi, bir de ithalat sebebiyle fiyatlar geri çekilince çiftçi büyük yara aldı. 2018 yılında 148 bin ton salça ithal eden bir ülkenin, 2019’da da 25 bin ton ithal etmesini hazmedemiyorum” dedi.

Hasat zamanı yapılan ithalatın yalnızca Bursa’yı değil, Balıkesir, Manisa, İzmir ve Konya çiftçisi ile sanayicisini de olumsuz etkilediğini ifade eden Başkan Erdem, “Aynı şekilde buğday ve mısır hasadı başlarken de ithalat kapıları açılıyor. Mesela Bandırma’da tavukçuluk yapan ülkemizin dev yerli firması yabancılara satıldı. Daha önce mısırı Karacabey ve Bandırma çiftçisinden alan bu yerli firma satılınca, yabancı firma maalesef bu mısırı dışarıdan ithal etmeye başladı. Bu durum çiftçiye büyük zarar verdi.

Diğer yandan, mısır ekiminde daha önceki yıllarda devlet, ton başına kiloya 70 kuruş destekleme verirken, bu desteklemeler neden düştü? Bizlere hedefe ulaşıldığı için düştüğü söylendi. Madem hedefe ulaşılmasından dolayı bu destekler düştü, o halde neden hala dışarıdan mısır getiriliyor? Bunun da mutlaka açıklaması olmalı! Mısır fiyatları geri gidiyor, ancak yem fiyatları artıyor. Mısırda girdi maliyetleri yüzde 50 arttı, ama satışlarda değişiklik yok. Geçen yıl mısır fiyatları 1,24 kuruştan açıldı. Bu yıl ise 1.15 kuruş ile başladı ve bu fiyatların daha da düşeceği konuşuluyor. Çiftçi buna daha ne kadar direnecek? Çiftçinin mahsulüne göz dikenler, ithal gelen ilaç ve tohum gibi girdilere baksınlar” diye konuştu.

Bunun dışında bu yıl çiftçinin doğal afetlerle de karşı karşıya kaldığını ve büyük zarar gördüğünü belirten Ziraat Odası Başkanı Erhan Erdem, direnecek gücü kalmayan üreticinin Ziraat Bankası’na olan borçlarının 1 yıl ertelenmesi gerektiğini söyledi. Erdem, “Bu yıl hava şartları sebebiyle zeytinde sıkıntı büyük oldu. Aynı şekilde domates hasat döneminde de büyük sıkıntılar yaşandı. Çiftçi borçlarının bir yıl daha ertelenmesini istiyoruz. Domates, mısır, buğday, kavun ve karpuz gibi birçok ürün tarlada kaldı ve çiftçimiz zarar etti. Bu şekilde çiftçi banka borçlarını nasıl ödeyecek? Bu yüzden devletimiz çiftçinin Ziraat Bankası olan borçlarını 1 yıl daha ertelemelidir.” ifadesini kullandı.

Hayvancılıkta da benzer sıkıntıların yaşandığına dikkat çeken Erdem, “2 yıl önce 45 liraya bir adet yem çuvalı alınırken, etin fiyatı kiloda 30 ile 32 lira bandındaydı. Şimdi yem çuvalı 90 TL oldu, ancak etin fiyatı yine 30 TL civarında. Hayvancılıkla uğraşanlar bu işe nasıl direnecekler? Her şey ithal edilecekse o zaman biz üretmeyi bırakalım. Bizler üretmek istiyoruz, bunu da iyi yapıyoruz. Ancak çiftçinin önünün açılması gerekirken, ithalatlarla beli bükülüyor” dedi.

Son olarak Karacabey Harası’ndan çiftçiye daha fazla dekar yerin uygun bedelle kiraya verilmesi gerektiğinin altını çizen Başkan Erdem, “Hara topraklarından 5 bin değil, en az 30-40 bin dönüm arazinin çiftçiye uygun bir şekilde kiralanması gerekir. Tohum şirketlerine haramızdan talebe göre yer verilebiliyorsa, çiftçilerimize de aynı imkan sağlanmalıdır. Çünkü Karacabey bölgesinde ekilecek yere ihtiyaç var. Özel kişiye ait yerler hem bizlere yetmiyor, hem de icar (kiralama) fiyatları çok yüksek. Eğer hara yerleri uygun fiyattan çiftçiye verilirse, diğer özel tarla icarları da makul seviyeye düşecektir” şeklinde sözlerini noktaladı.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *