Konut satışları Kasım ayında yıllık bazda yüzde 54,4 arttı. Sektör, bu artışın Aralık ayında da sürmesini bekliyor.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2019 Kasım dönemi konut satış istatistiklerini açıkladı. Buna göre; Türkiye’de 2019 Kasım ayında 138 bin 372 konut satıldı. Türkiye genelinde konut satışları 2019 Kasım ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,4 oranında artarak 138 bin 372 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 24 bin 924 konut satışı ve yüzde 18 ile en yüksek paya sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 14 bin 406 konut satışı ve yüzde 10,5 pay ile Ankara, 8 bin 428 konut satışı ve yüzde 6,1 pay ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla 21 konut ile Ardahan, 44 konut ile Hakkari ve 72 konut ile Bayburt oldu. Konu ilgili Gayrimenkul şirketi İcra Kurulu Başkanı Mahmut Dereli, değerlendirmelerde bulundu.
’’Kasım ayındaki rakamlar, Aralık ayı satışlarında aynı ortalamayı yakalayacağımızı gösteriyor’’
İnşaat sektöründe faaliyet gösteren bir şirketin icra kurulu başkanı Mahmut Dereli, ’’Sektörde yer alan firma olarak konut satışlarında ciddi bir artış görüyoruz. Özellikle 2018’in Haziran ve Temmuz aylarından itibaren başlayan ivmenin tekrar hızlı bir şekilde geri döndüğünü ve bu yüzde 54’lük artışla aslında son 6 yıllık konut satış ortalamasını yakalayacağımızı görüyoruz. Konut satışlarını irdelerken, sektörün fotoğrafını aylık ya da yıllık olarak tek başına çekemeyiz. Konut sektörünün son 30 yılına bakmamız gerekir. Türkiye için çok önemli ve iniş-çıkışlara sahip sektör. Yıllık 100 milyar dolarlık iş hacmine sahip. Son 6 yılın ortalaması 1 milyon 289 bin konut satışını tekabül ediyor. Kasım ayındaki yüzde 54’lük artışla beraber arkasından gelecek Aralık ayı satışlarında bu ortalamayı yakalayacağımızı gösteriyor. Bunu, konut satışlarının tekrar kalp atışlarının düzelmeye başladığının işareti olarak görüyorum’’ dedi.
’’Artışın sebebi, ekonomideki dengelenmenin yerine oturması ve faizlerin hızlı şekilde düşüş göstermesidir’’
Kasım ayındaki konut satışlarının artış sebeplerine vurgu yapan Dereli, ’’Ekonomideki dengelenmenin yerine oturması, faizlerin hızlı şekilde düşüş göstermesidir. Bunu şuradan anlıyoruz: İpotekli satışlarda artış 5 binden 43 binlere çıkmış durumda. Bu da yüzde 750’lik artış oranını gösteriyor. Demek ki faizler makul seviyeye çekilirse konut yatırımcısı tekrar konut almaya başlıyor. Bugün açıklanan rakamlar ciddi şekilde bunu ortaya koyuyor’’ diye konuştu.
Konut satışlarının en fazla olduğu illere değinen Dereli, ’’İstanbul, Ankara ve İzmir Türkiye’nin önemli şehirleri. Anadolu’ya baktığımızda da konut satışlarının aynı paralelde ilerlediğini görüyoruz. İstanbul gerek ekonomide gerekse konut satışlarında başı çekiyor. Ankara ve İzmir’in Anadolu’yu temsil ettiğini düşüyorum. Bu şehirlerde daha önceki yıllara göre hareketlenme olduğunu görüyoruz’’ açıklamasında bulundu.
’’2020 yılında sektörün daha iyi olacağını düşünüyorum’’
Önümüzdeki yıl için sektöre dair açıklamalarda bulunan Dereli, ’’2020 yılında konut satışları, 2018 kur krizi öncesi dönemine doğru tekrar hareketlenme yaşayacaktır. Açıklanan konut rakamları bunun işaretlerini gösteriyor. Türkiye’de 2010 yılından itibaren ciddi konut atağı başladı. Kamu tarafında TOKİ’nin 100 bin sosyal konut yapacağı açıklaması da piyasayı ciddi şekilde hareketlendirecektir. Türkiye’de yıllık ortalama 100 milyar dolarlık gayrisafi hasıla içerisinde yer alan konut sektörünün, aynı ivmeyi yakalamak üzere ciddi şekilde hareketleneceğini, faizlerin psikolojik sınır olan 1’in altına düşmesiyle daha iyi olacağını düşünüyorum. Bunu da 2020’nin ilk çeyreğinde kademe kademe yaşayacağımızı düşüyorum’’ ifadelerini kullandı.
Dereli, sözlerini şöyle tamamladı: ’’Gayrimenkul ve konut sektörü Türkiye’de altına beraber lokomotif sektördür. Yatırımcı konutu sadece oturum aracı olarak değil, aynı zamanda yatırım aracı görmektedir. Bu durum Türkiye’ye özgü olaydır. Gelişmiş ülkeler ve Avrupa bunu göremiyoruz. Dolayısıyla lokomotif bir sektör. İnşaat ve konut sektöründe 2018-2019 döneminde istihdam yüzde 8,5’dan yüzde 5.7’ye düşmüştür. Bu sektör işsizliği de önleyici sektördür. Bunu da önemli bir veri olarak değerlendiriyorum. Türkiye gerek kamu tarafında gerek özel sektörde yatırımcısıyla bu sektörü canlı tutmak zorundadır. Bu dinamik Türkiye’de vardır’’.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *