Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 3 kamu bankasıyla imalat ve ihracat sektörünü destekleyecek bir paket açıklayacağını hatırlatan MİB Başkanı Emre Gencer, yeni pakette makine imalat sektörünün stratejik sektör olarak yer almasını istediklerini vurguladı. Bakan Albayrak’a çağrıda bulunan Gencer, "Önümüzdeki dönem konseptin adı, Türk markaları olmalıdır ve Türk markaları desteklenmelidir" dedi.
Makine İmalatçıları Birliği (MİB), her yıl olduğu gibi geleneksel iftar yemeğinde üyelerini ve sektör temsilcilerini buluşturdu. Hidiv Kasrı’nda üyelerinin ve sektör temsilcilerinin yoğun katılımıyla gerçekleşen iftarda; makine imalat sanayisi açısından yaşanan zorluklar ve çözüm önerileri paylaşılırken, makine imalatının ‘stratejik sektör’ olarak hak ettiği değeri alması çağrısı yapıldı.
Makine İmalatçıları Birliği (MİB) Başkanı Emre Gencer, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın 3 kamu bankasıyla imalat ve ihracatı destekleyecek yeni bir paket açıklayacağını hatırlattı. Gencer, makine imalatının ’stratejik sektör’ olarak programdan hak ettiği desteği almasını talep ettiklerini belirterek, Bakan Albayrak’a seslendi; "Önümüzdeki dönem konseptin adı, Türk markaları olmalıdır ve Türk markaları desteklenmelidir. Devletimizin ve düzenleyici kuruluşlarımızın bu konudaki iyi niyet ve destekleyici tutumlarından şüphemiz yoktur. Hep beraber başarmak istediğimiz işler de çoktur. Biz tüm iyi niyet ve çabaları için kendilerine teşekkür ediyoruz".
Yeni rekabet koşulu: ’Korumacılık’
Geçen yıl piyasalarda yaşanan iç talep daralmasının pek çok sektör gibi makine imalatı sektörünü de olumsuz etkilediğine vurgu yapan Gencer, aradan geçen bir yıla rağmen sıkıntıların sürdüğünü söyledi.
İş dünyasının ‘daralmış bir iç talep, öngörülmesi çok zor olan kur riskleri, borçlanma maliyetlerinin tahrip ettiği bilançolar ve neredeyse yok olan yeni yatırım imkanları’ sorunlarıyla karşı karşıya kaldığını belirten Emre Gencer, sektörün ihracatla ayakta kalmaya çalıştığını ifade etti.
Ancak gelişmiş ülkelerin hayata geçirdikleri korumacılık önlemlerinin dünya ticaretinde radikal bir değişimin göstergesi olduğuna işaret eden Gencer, "Korumacılık günlük tarifeleri ile beraber teknoloji ve fikri mülkiyet hakları, sübvansiyonlar ve veri koruması araçlarını silah gibi kullanıyor. Korumacılık değişimin ortaya çıkardığı yeni bir rekabet koşulu. Peki, gelişmiş ülkelerde korumacılık var, diğerlerinde ne var? Örneğin Afrika, Çin, Uzak Doğu, Rusya, Orta Asya, Güney Amerika. Buralarda da makinecimiz, çaba gösteriyor. Lakin çok uzun vadeli, düşük faizli kredilerle ve ihracat sübvansiyonları ile desteklenen rakiplerimizle bu mücadele kolay mı? Hiç ama hiç değil. Dolayısıyla tüm politikalarımızı bunları dikkate alarak belirlemeliyiz. Bu dönemde ihracatçılarımız Eximbank’ı daha fazla yanlarında görmek istiyor" dedi.
Çıkış reçetesi katma değerli üretim ve dijital teknolojiler
Makinecilerin çıkış reçetesini ‘dijital teknolojiler ve katma değeri yüksek üretimler’ şeklinde açıklayan MİB Başkanı Emre Gencer, "Dijital teknolojiyi yerelde geliştirerek katma değerimizi arttıracağız ve tüm tasarım ve üretimimizi altını çizerek söylüyorum Türk markaları ile gerçekleştireceğiz. Bize küresel bakan, bütünü gören gözler gerekiyor” diye konuştu.
Gencer, bunun için de sanayii ve üniversite iş birliği, kümelenme bazlı modeller, bilgi temelli yatırımlar ve teknolojik dönüşümü mümkün kılacak insan kaynağı üzerinde durularak makine üretimini destekleyecek bir eko sistemin oluşması gerektiğine dikkat çekerek, "Tüm sanayi ve üretim sektörleri makine sektörüne, yani bize bağlıdır. Türk makineleri olmadan ne savunma sanayi, ne enerji sektörü, ne tekstil, ne de kimya belli bir seviyeyi geçemez" açıklamasını yaptı.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *