Mercedes-Benz Türk, Daimler bünyesindeki çevre koruma verimliliği düzenlemeleri dikkat çekiyor.
Türkiye’nin en büyük yabancı sermayeli şirketlerinden Mercedes-Benz Türk; Daimler bünyesindeki çevre koruma verimliliği düzenlemeleri ile dikkat çekiyor. Şirketten yapılan açıklamada; son olarak ISO 14001:2015’e geçiş denetimini başarıyla tamamlayan ve Çevre Yönetimi Sistemi sertifikasını almaya hak kazanan Mercedes-Benz Türk; ilgili yasal yönetmeliğin gerektirdiği sertifikalara sahip uzmanlardan oluşan enerji yönetim ekibinin hazırladığı düzenli raporlamalarla iyileştirme gereken noktaları ve tasarruf potansiyellerini belirledikten sonra gerekli yatırımlarını gerçekleştirdiğini duyurdu. Ayrıca, 2016-2017 yıllarında Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda çalışan dört mühendis UNIDO (Birleşmiş Milletler Sanayi Kalkınma Örgütü) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği 9 aylık sürede tamamlanan enerji yönetim sistemleri kurulumu ve uzmanlığı eğitimine katılarak, bu eğitimler sonunda enerji yönetim sistemleri uzmanı olarak sertifikalandırıldığı belirtildi. Hoşdere Otobüs Fabrikası da bu kapsamda enerji yönetim sistemleri tamamlama sertifikası almaya hak kazandığı açıklandı.
Atık yönetimine 2 milyon avroya yakın yatırım
Atık yönetimi ile Hoşdere Otobüs Fabrikası ve Aksaray Kamyon Fabrikası’nda tehlikeli ve tehlikesiz atıklar, oluştukları noktalarda biriktirilerek bertaraf işlemine gönderilirken, bu yöntemle atıkların fabrika içinde taşınması kolaylaştırılırken, fabrika sahasında bulunan merkezi atık mahalinde de daha fazla yer kazanıldığı kaydedildi. Mercedes-Benz Türk, atık yönetimi ile ilgili Hoşdere Otobüs Fabrikası’na 1 milyon euronun üzerinde ve Aksaray Kamyon Fabrikası’na ise 700 bin euroyu aşan tutarlarda yatırımlar gerçekleştirirken, Aksaray Kamyon Fabrikası’nda yeni atık toplama konsepti ile birlikte atıkların doğru ayrıştırılması sağlanarak, yüzde 95’in üzerinde atık geri dönüşüm oranı yakalandığı belirtildi.
2017 yılında uygulanmaya başlanan Sıfır Atık Su projesiyle de fabrikadan çıkan bütün tehlikeli atık sular fabrika içerisinde bulunan endüstriyel ve biyolojik arıtma tesislerinden geçerek deşarj ediliyor.
Mercedes-Benz Türk, hava kirliliği kontrolü çalışmalarında da fabrikalarındaki yanma, yapıştırma ve boya süreçlerinden kaynaklanan uçucu organik bileşen emisyonlarını kontrol altında tuttu. Bu kapsamda fabrika bacalarının bir kısmında yenilenmeye gidilerek 110 bin euroluk yatırım gerçekleştirildiği açıklandı.
Bina otomasyon sistemiyle enerji tasarrufu
Mercedes-Benz Türk Hoşdere Otobüs Fabrikası’nın kuruluşundan beri kullanılan bina otomasyon sistemi ile yaklaşık yüzde 25 oranında enerji tasarrufu sağlandığı kaydedilirken, kurulan Trijenerasyon Tesisi ile doğalgaz kullanılarak; elektrik, ısıtma ve soğutma suyu elde edildiği; bu sistemle elektrik ihtiyacının yüzde 100’ü, kış aylarında ise ısı ihtiyacının yüzde 40’ı ve yaz aylarında klima amaçlı soğutma ihtiyacının bir kısmı karşılandığı açıklandı. Tüm bu çalışmalar sonucunda; 2007 senesinden beri şirketin Hoşdere Otobüs Fabrikası’nda sürdürülen enerji verimliliği çalışmaları kapsamında araç başı yüzde 30’un üzerinde enerji tasarrufu elde edilirken, karbondioksit salınımında yıllık 10 bin ton civarında düşüş sağlandığı bildirildi.
Markanın sahip olduğu Aksaray Kamyon Fabrikası’nda ise 2018 yılında Endüstri 4.0 projesi olan tesis yönetim sistemi (Facility Management) ve diğer enerji verimliliği çalışmaları ile elektrik tüketiminde yüzde 6, doğalgaz tüketiminde yüzde 35 ve su tüketiminde yüzde 5 oranında tasarruf sağlandığı kaydedildi.
Aksaray Kamyon Fabrikası’nda yapılan yeni yatırımlarla enerji güç kapasitesi yüzde 65 artırılarak hızlı bir büyüme sağlandığı da açıklandı.
Fosfatlama ve katodik daldırma ile çevre dostu fabrikalar
Ayrıca şirket; korozyon direnci ve profil içi çeperlerinde sağladığı yüksek kaplanabilirlik açısından mevcut en modern malzeme ve süreç seçimini tercih ederek Hoşdere ve Aksaray’daki fabrikalarında fosfatlama ve katodik daldırma sistemini de uyguladığını belirtti. Son derece çevreci olan bu sistem sayesinde 10 yılı aşkın korozyon garantisi sağlanarak ürünlerin kullanım süresi artırılırken, ortaya çıkabilecek onarım amaçlı boyama ihtiyacı minimuma iniyor. Bu sayede bir yandan hammadde ve enerji tasarrufu sağlanırken diğer yandan da onarım sürecinin doğurabileceği çevre kirliliği sınırlandırılıyor. Süreç olarak son derece çevreci olan kataforez, su bazlı olmasına bağlı olarak tehlikeli atık ve solvent emisyonu oluşumuna neden olmuyor ve kataforez banyosu sürekli kullanıldığından atık suya yol açmıyor.
2018 yılında boyahane merkezinde devreye alınan yeni boya besleme sistemi ile boya sarfiyatı azaltılarak hem tehlikeli atık miktarının hem de VOC salınımının ciddi ölçüde azaltılmasına katkıda bulunuldu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *