Yargıtay, Bursalı eczacının hesabındaki paranın internet bankacılığı yöntemiyle çalınmasında bankanın sorumsuz davrandığına hükmetti. Yüksek mahkemenin kararıyla, eczacı 10 yıl önce hesabından çalınan 51 bin lirayı yasal faiziyle tahsil etti.
Bursa’da bir eczacı adına kullanımda bulunan hatta ait sim kart, kimliği belirsiz kişilerce iptal ettirilerek aynı numaraya yeni sim kartı çıkartıldı. Akabinde internet bankacılığı yoluyla eczacının özel bir banka şubesindeki kredili mevduat hesabından 49 bin 880 TL’nin aynı bankanın müşterisi olan bir kişinin hesabına transfer edildi. Hesabındaki paranın bankanın sorumsuz davranması sonucu çalındığını öne süren eczacı, mahkemenin yolunu tuttu. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne başvuran mağdur eczacı, davalı banka ile GSM firmasının gerekli özen ve yükümlülüğü göstermeyerek zarara neden olduklarını, bu olaydan dolayı ticari itibarının sarsıldığını, maddi sıkıntılara girdiğini, transfer edilen paranın faizi ile birlikte ödenme zorunluluğu ile karşı karşıya kaldığını öne sürdü. Banka ve GSM firması hakkında maddi ve manevi tazminat davası açan eczacı, kredili mevduat hesabına bağlı 49 bin 880 TL kredinin tamamen kapatılarak ödendiğinden davalı bankaya ödenen toplam 125 bin TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı bankadan tahsiline karar verilmesini istedi. Davalı banka avukatı, bankaya husumet düşmediğini, diğer davalı firmanın ve onun bayisinin kusurunun olduğunu, bankanın gerekli tüm önlemlerini aldığını, herhangi bir kusur ve ihmalinin bulunmadığını, kurumsal internet bankacılığı hizmetinden yararlanan davacının şifre, parola, güvenlik kodu gibi bilgileri üçüncü kişilerle paylaşmaması gerektiğini söyledi. Sisteme giriş için gerekli tüm adımların güvenlik önlemleriyle korunduğunu, sisteme kayıtlı telefon numarasına onay kodu gönderilerek işlem yapıldığını, tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istedi. GSM firması avukatı ise, davacının abonelik sözleşmesinin tarafı olmadığını, davacının internet bankacılığına ilişkin şifrelerini gereği gibi koruyamadığını, gerekli özeni ve dikkati göstermediğini öne sürdü.
Mahkeme; davalı bankanın mevduat sözleşmesi kapsamında müşterinin şifre ve bilgilerini koruma ve ilgili tedbirleri alma yükümlülüğünün bulunduğu, davalı GSM firmasının da sim kart değişikliğinden dolayı kusurlu olduğu ve zararın meydana gelmesine etken olduğuna hükmetti. Davacının da şifre ve kimlik bilgilerinin saklama sorumluluğunu ihlal ettiğine dikkat çeken mahkeme; davanın kısmen kabulüne hükmetti. Kararı her iki taraf da temyiz etti. Bölge Adliye Mahkemesi, GSM operatörü davalıya bu davada husumet yöneltilemeyeceği, diğer davalı bankanın müşteri bilgilerini saklamak konusunda zaafiyete düştüğüne dikkat çekti. Davalı banka yönünden davanın kısmen kabulü ile 56 bin 623 TL alacağın işleyecek yasal faiziyle davacıya verilmesine hükmetti. Davacı yararına manevi tazminatın koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bu talebi geri çevirdi. Kararı banka avukatı temyiz etti. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Bölge Adliye Mahkemesi kararını onadı. Kararda; ’’Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik yoktur. Davalı banka vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın onanmasına oy birliği ile karar verilmiştir’’ denildi.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *