İstanbul
Az bulutlu
13°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Marmara Basın Sektörel Plastik, kauçuk ve kompozit sektörleri, ‘meclis’ kurdu

Plastik, kauçuk ve kompozit sektörleri, ‘meclis’ kurdu

Plastik, kauçuk ve kompozit sektörlerinin temsilcileri TOBB’da buluştu. Yeni kurulan TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclisi’nin ilk toplantısında sektörün ithalat bağımlılığı ele alındı.​ Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, ithalata bağımlılık nedeniyle kâr marjlarının düştüğüne işaret ederken, yurt içinde hammadde üretiminin, plastik mamul üreticilerine zarar vermeden desteklenmesi gerektiğinin altını çizdi. 
ANKARA - Sektörün imaj sorunu bulunduğunu ifade eden Eroğlu, Avrupa Birliği’ndeki Gıda Güvenlik Ajansı’na (EFSA) benzer bir kamu otoritesi kurumuna ihtiyaç olduğunu vurguladı. TOBB Türkiye Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sektör Meclis toplantısında değerlendirmelerde bulunan Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu, plastik üreticisinin üzerine ekstra maliyet ve yük yüklemeden rekabet gücünün artırılması gerektiğini anlattı. Eroğlu, “Yurt içinde hammadde üretimini artırırken iki şeye dikkat edilmesi gerekir. Birincisi hangi hammaddeler desteklenecek; aciliyeti olanlar hangileridir? Hangileri katma değer olarak ülkeye katkı sağlar? İkincisi de bunu yaparken, plastik mamul üreten sektörlere zarar vermemek gerekir. İkisini birlikte çok iyi dengede götürmek gerektiğine inanıyorum. Dolayısıyla bizim mamul üreten sektörün rekabetçiliğini baltalayacak bir politika içinde olmamamız gerekiyor” dedi. -Kamuoyu sektörü doğru algılamalı Meclis Başkanı Eroğlu, sektörün bir kamu otoritesi tarafından sahiplenilmesi ve bu kaynaktan toplumda sektör hakkında doğru algıların oluşturulması gerektiğini dile getirdi. Yavuz Eroğlu şunları söyledi: “Plastik sektörü olarak en büyük sorunumuz aslında imajla ilgili. Çıkıp gazetelerde televizyonlarda bunları anlatmaya gayret ediyoruz. Ancak biz sonuçta işin menfaatiyle ilgili taraftayız. Siz doğruları da söyleseniz, ‘Sen zaten kendin üretiyorsun. Ürettiğin şeye herhalde kötü demeyeceksin’ derler. Onun için bunun çözümü güvenilir kamu otoritesinde. Örneğin Avrupa Birliği’nde Gıda Güvenlik Ajansı (EFSA) bunu yapıyor. Türkiye’de en büyük eksikliğimiz bizim EFSA benzeri bir kuruluşumuz yok. Kamu otoritesi olmadığı için de, çıkıp birisi bizi itham ettiği zaman kendimizi en iyi şekilde savunsak da taraf görüldüğümüz için haklı bir durumda olmuyoruz.” Meclis Başkanı Yavuz Eroğlu Türkiye’de sanayinin ihtiyacını karşılamayacak kadar az üretilen hammaddelerin belirli bir kota çerçevesinde vergisiz ithalatını sağlamak üzere AB’ye başvuruda bulunulduğunu belirtti. Avrupa Birliği’nde bunun bir ilk olduğunu söyleyen Eroğlu, başvurunun AB tarafından kabul edildiğini ve Brüksel’de müzakerelerin sürdüğünü ifade etti. Yavuz Eroğlu başvurunun olumlu sonuçlanması durumda sektörün rekabetçiliğine büyük katkı yapacağı vurguladı. Toplantıda ayrıca verimliliğin önemine dikkat çekilirken, sektörde ithalata bağımlılık nedeniyle düşen kar marjları ile ölçek ekonomisinin yakalanamadığına değinildi. Bu durumun yarattığı endişelerin dile getirildiği toplantıda, özelleştirmelerden sonra kontrol eksikliğinden kaynaklı olarak artan lojistik ve ardiye maliyetlerinin sektöre önemli bir külfet getirdiği de vurgulandı. -Plastik Tanıtım Grubu tepkisi Toplantıda öncelikle İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçı Birlikleri (İKMİB) öncülüğünde kurulan Plastik Tanıtım Grubu’na ilişkin değerlendirmede de bulunuldu. Bu çalışmanın sektör firmalarına getireceği maliyet, uygulamaya yönelik kaygılar ve sektörün tanıtımına yönelik olumlu ve olumsuz beklentiler ele alındı. Plastik sektörünün dış fırçasından, araba tamponuna, oyuncaktan, lense, halıdan, boruya birbirinden bağımsız çok geniş bir ürün yelpazesini içerdiğini hatırlatan sektör temsilcileri, söz konusu Grubun, yurt dışında “Türk Plastiği” algısını geliştirme yönünde yapacağı çalışmaların anlamlı olmadığını ve sonuç vermeyeceğini ifade ettiler. İhracatçı üye firmalardan, her ihracat başına ödedikleri nispi aidatın toplamda iki katına denk gelen, yeni bir kesinti yapılmasının, hâlihazırda son dönemde güçlükler yaşayan sektöre, faydasız bir ekstra maliyet çıkaracağına işaret eden meclis üyeleri, alınan kararın tekrar gözden geçirilmesini ve bu süre zarfında da kesinti yapılmamasını istedi. -İthalata bağımlılık Meclis Başkan Yardımcısı Enver Bakioğlu ise “Türkiye’nin Plastik Hammadde İthalatı ve Esnek Ambalaj Sektöründe Tüketim” başlıklı bir sunum gerçekleştirirken, sektörle ilgili ürünlerin dış ticaret dengesini ve sektörün ithalat bağımlılığında ulaşılan durumu anlattı. Bakioğlu, bazı hammaddelerin ithalatını zorlaştırıcı uygulamalardan kaçınılmasının, sektörün rekabetçiliği ve gelişimi açısından önem taşıdığını bildirdi.
Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *