Dünyada çok hızlı bir değişim ve dönüşümün olduğunu, ülkelerin de buna ayak uydurmak zorunda kaldıklarını söyleyen ekonomi yazarı Erkin Şahinöz, “Çağın getirdikleriyle yöneteceğiz başka yolu yok! Dünün yöntemleriyle bugünü yönetenler, yarın olmayacaklar. Ama hiç enseyi karartmayın. Bu ülke üçüncü çeyrekte yavaş büyümeye başlayacak. Ama büyümek başka, kalkınmak başka bir şey” dedi.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nca, Dünya Gazetesi Ekonomi Yazarı, ABD Merkez Bankası FED Eski Araştırma Direktörü Erkin Şahinöz’ün sunumunda, ‘Türkiye Ekonomisi, Küresel & Ekonomik Görünüm ve Piyasalar’ konulu seminer düzenlendi. BSMMMO hizmet binasındaki seminere Dünya Gazetesi ekonomi yazarı, ABD Merkez Bankası FED eski araştırma direktörü Erkin Şahinöz aldı.
Sunumunda, kur ve faizin yönü, ekosistem nasıl tahmin edilir, bilanço ve risk yönetimi, Türkiye ve dünya ekonomisindeki dönüşümler, sanayi 4.0 ve etkileri, blokzincir, büyük veri yapay zeka, nesnelerin interneti, brexit ve Türkiye’ye etkileri hakkında konuşan Erkin Şahinöz sözlerine şöyle başladı:
“Dünyada çok hızlı bir değişim ve dönüşüm var. Ülkeler bu değişim ve dönüşüme ayak uydurmak zorundalar. Dünün yöntemleriyle bugünü yönetenler, yarın olmayacaklar. Bu kişiler için de ülkeler için de şirketler için de geçerli. Değişim ve dönüşümün sağlıklı olabilmesi için çok iyi analiz yapabilmek lazım. Hiçbir şeyi sosyolojisinden, tarihinden, psikolojisinden, geçmişinden koparamazsınız. Kopardığınız zaman yaptığınız bütün analizler hep yarım kalır.”
“Yükselen güç Çin, Amerika’yı panikletti”
Dünyada bir tarafta yükselen güç, diğer tarafta egemen gücün var olduğunu söyleyen Erkin Şahinöz, “Geçmişten bugüne dek yükselen güce sahip ülkeler, egemen güce sahip ülkeleri tehdit etmiş. Son 500 yılda 16 kez gerçekleşmiş bu ve 12 seferinde savaş ile sonuçlanmış. Bugün de savaşa götüren tuzak ile karşı karşıyayız. Yükselen gücün egemen gücü tehdit ettiği günümüzde yükselen güç Çin, egemen güç ise Amerika. Yükselen güç Çin, egemen güç Amerika’yı müthiş şekilde panikletti” dedi. Şahinöz, yükselen güç ve egemen güce sahip ülkelerin günümüzdeki noktaya nasıl geldiklerine dair de şu bilgileri paylaştı: “1970’li yıllardan başlayan bir süreçte dünyada bir iş bölümü yapıldı. Batı temsilcisi Amerika, Doğu temsilcisi Çin olarak düşünün. Batı doğuya “Sen, insanın kas gücüne ilişkin işleri al. Biz de insanın akıl gücüne hayal gücüne inovasyon kabiliyetine, becerilerine ve yetkinliklerine yönelik işleri alalım’ dedi. Saatte 1 dolara çalışmaya hazır bir ordu insanı olan Doğu da bunu kabul etti. İş bölümünün başladığı yıllarda her şey yolunda gitti. Her iki taraf için de kazan kazan gibi görünen bu durum aslında bir tuzaktı. 90’lı yıllar ile birlikte iş değişmeye başladı. Çin çok önemli bir silaha sahipti. Müthiş bir taklit gücü ve ters mühendislik gücü var. Batının üretimdeki ticari sırrını çözdü. Ticari sırrı çözmesiyle birlikte üretime yöneldi. Geçen yıl verilere bakıldığında görüldü ki global tedarik zincirinin yüzde 60’ı Çin’in eline geçmiş. Doğu’nun global gücü batının elinden alma durumu karşısında şu an Batı tir tir titriyor. Ve batı, doğuya verdiği imalatı geri almak istiyor.”
“Veri her şeydir. Ve bu ülkede veri analizi yok. Bugün yapmadıklarımızın bedelini, 15 sene sonra gelecek nesil ödüyor olacak” diyerek sunumuna devam eden Erkin Şahinöz, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bugün internette attığınız her adımın, akıllı telefon akıllı bilgisayarlardan yaptığınız her eylemin dijital bölgesi tutuluyor. Büyük veri dediğimiz şey bu. Google hakkımızda her şeyi biliyor ve elindeki verilerle satamayacağı şey yok. Onlar için yurttaş değil hepimiz birer müşteriyiz. Bu yüzden silahla savaşmazlar. Çünkü can kaybı onlar için müşteri kaybıdır. Müşteri kaybı istemezler. Yapacakları savaş teknoloji savaşı, ekonomi savaşı olur. Türkiye’nin çok erken sanayisizleştiğini dile getiren Şahinöz, ülkelerin ürettiği kadar yaşadıklarını, ürettikleri kadar güçlü olduklarının altını çizerek, geleceğe yönelik karamsar tablo çizmemek gerektiğini vurguladı. Şahinöz: “Hiç enseyi karartmayın. Bu ülke üçüncü çeyrekte yavaş büyümeye başlayacak. Dördüncü çeyrekte yavaş büyüme bir tık daha hızlanacak. İşsizlik halen artmaya devam edecek. 2020’de küresel kriz gelmezse ki verilerim geleceğini öngörüyor. Biraz daha büyümeye geçeceğiz. Ama büyümek başka, kalkınmak başka bir şey” dedi.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *