Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, otomotiv sektörüne iki önemli uyarıda bulundu. Emisyon konusunda yaptırım gelmeden sektörün hızlı bir şekilde buna hazırlanması gerektiğini söyleyen Bakan Pekcan, Brexit’le ilgili otomotiv sektöründe 1,2 milyarlık bir risk göründüğünü dile getirdi.
Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Genişletilmiş İstişare Toplantısı, Pendik’teki bir otelde Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan’ın katılımıyla gerçekleşti. OYDER üyeleri ve çok sayıda sektör temsilcisinin katıldığı toplantıda öncelikle sektörün son durumunu gösteren rakamlarla ilgili sunumlar yapıldı. Toplantıda Bakan Pekcan, sektör temsilcilerinin sorun ve çözüm önerilerini dinledi. Konuşmasında otomotiv sektörünün hedef ülke ve hedef sektörler içerisindeki önemine işaret eden Pekcan, “Bütün ihracat mastır plan ve stratejilerimizde hedef ülkeleri ve hedef sektörleri seçtik. Hedef sektörlerin içinde otomotiv sektörü de var. Bunları belirlerken teknoloji yoğun, katma değeri yoğun bir şekilde ihracatımızı nasıl arttırırız, bunun üzerinde durmaya çalıştık. Otomotiv de bunların en başında gelen, katma değeri ve teknoloji oranı yüksek ihracat kalemlerimizden. Otomotiv sektörüyle bütün paydaşlarla beraber bu çalışmayı nasıl derinleştirebiliriz, bakanlık olarak ne gibi destekler verebiliriz, bunların üzerinde çalışıyoruz” diye konuştu.
“Emisyon yaptırımı gelmeden sektörü hazırlamamız lazım”
ABD başta olmak üzere dünyada ve bölgede yaşanan gerginliklerin ticarete yaptığı olumsuz etkiye değinen Bakan Pekcan, emisyon konusunda da Türkiye’ye bir yaptırım gelmeden önce sektörün buna hızlı bir şekilde hazırlanması gerektiği uyarısında bulundu. Bakan Pekcan, “ABD ile İran arasındaki gerginliğin bize maliyeti 1,5 milyar dolar. Irak’ta korumacılığa girdi, bize maliyeti 750 milyon dolar ihracatta. Avrupa Birliğinin çelik yaptırımları 4 milyar dolar. Bir taraftan ihracatı arttırmak için el birliğiyle sizler sayesinde gayret ediyoruz, ama alt alta topladığınızda şu anda 15 milyar doları bulan yaptırımlar söz konusu. Dolayısıyla biz mutlaka yeni pazarlarda bir arada olmak zorundayız. Artı karbon emisyonu riskleri Avrupa’da, bunlar da yakın zamanda karşımıza çıkacak. Bize bir yaptırım gelmeden önce biz burada sektörümüzü, sanayimizi hazırlamalıyız. Daha çevre dostu üretim, elektrikli araç üretimi, bunlarla ilgili Sanayi Bakanlığının çok güzel destekleri var. Biz de Eximbank’la ihracata yönelik yatırım yapan firmaların leasinglerine de destek veriyoruz” dedi.
Brexit’ten etkilenmemek için İngiltere’yle ortak çalışma
Brexit’in Türkiye ile İngiltere arasındaki ticarete yapacağı muhtemel olumsuz etkileri en aza indirmek için de büyük bir gayret içerisinde olduklarını ifade eden Bakan Pekcan, “Brexit konusunda geçen hafta Ticaret Bakanı Elizabeth Truss’la konuştum. Kendileriyle çalışma grubumuz var. Bu çalışma grubunda genellikle sizlerin korktuğu maddeler üzerine odaklanıyoruz, ticareti, lojistiği nasıl kolaylaştırırız, gümrüklerde nasıl kolaylık sağlarız gibi. Bu çalışmanın tamamlanması için biz Bakanlık olarak gayret içerisindeyiz. Sayın Truss da bunu desteklediğini bildirdiler. Ama serbest ticaret anlaşması (STA) imzalamamız, İngiltere nasıl bugün bizimle STA imzalayamıyorsa, İngiltere Avrupa Birliği’nden çıksa da bizim Avrupa Birliği ile bir Gümrük Birliği anlaşmamız var. Bizim elimiz serbest değil zaten STA yapmak için ama STA imzalayacakmış gibi görüşmeleri yapmaya devam ediyoruz. Özellikle otomotivde yüzde 10, tekstilde yüzde 12 vergi geliyor, bir de beyaz eşyada 2,4 milyar dolar ihracatımız etkileniyor. Biz en kötü nasıl olur diye bakanlıkta bir çalışma daha yaptık, otomotiv sektöründe 1,2 milyar gibi bir risk gözüküyor. Dolayısıyla burada hızlı hareket etmek zorundayız. Bakanlığımız da bu konuda ciddi çalışmalar yürütüyor ama STA’da elimiz bağlı maalesef. Ama ben talimat verdim bakan yardımcılarımıza. Lojistik merkezleri açmak için bizim Bakanlığımız destek verecek. Buralarda özellikle otomotiv yan sanayisinde, teslim süresinde sizleri avantajlı hale getirmemiz lazım. Buralara odaklanıp, ortak çalışmalar yürütmemiz lazım” şeklinde konuştu.
Vergide sadeleşme çağrısı
OYDER Başkanı Murat Şahsuvaroğlu ise sektörün sorun ve talepleri ile çözüm önerilerini dile getirdiği konuşmasında, sektörün son 2 yılda ciddi bir daralma içerisine girdiğine dikkat çekti. Şahsuvaroğlu, “Otomotiv sektörü geçen yıla göre yüzde 46 oranında daralmış durumdadır. 2015, 2016 ve 2017 yıllarında yaklaşık 1 milyon adet satış seviyelerine oturmuş olan sektör 2018 yılında 640 bin, 2019 yılında ise öngörüldüğü üzere 420 bin-450 bin seviyelerine maalesef gerilemiş durumdadır. Yıllardır üzerinde durduğumuz bir başka konu da otomotiv ürünlerine uygulanan karmaşık vergi sistemidir. Zaten çok yüksek oranlarda olan ÖTV uygulaması, 2 sene önce birden kademelendirilerek oldukça karmaşık bir yapıya büründü. Ülkemizde otomobiller için uygulanan vergilendirme yüzde 71 ila yüzde 207 arasında iken, Avrupa Birliği’nde yüzde 17 ila yüzde 27 arasında değişmektedir. Bu nedenle önümüzdeki dönemde vergi sistemimizin AB standartlarına uygun, sade, anlaşılır ve basit bir hale getirilmesini umut ediyoruz, talep ediyoruz. Böylece çok daha adil bir vergi düzenlemesine ulaşacağımıza inanıyoruz” diye konuştu.
Yorumlar
Yorum yapmak için, isterseniz giriş yapabilir veya kayıt olabilirsiniz.
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *